KAT MÜLKİYETİNDEN KAYNAKLANAN UYUŞMAZLIKLARDA GÖREVLİ MAHKEME KURAL OLARAK SULH HUKUK MAHKEMESİDİR

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
T.C. Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2023/11147 E., 2024/404 K. "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi SAYISI : 2021/156 Esas, 2023/1274 Karar KARAR : Esastan ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Sulh Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/1099 Esas, 2020/993 Karar Taraflar arasındaki müdahalenin önlenmesi ve eski hâle getirme davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... 1. Kısım Dekar Asmalı Bahçeler Sitesi 29/2 nolu bağımsız bölümün tahsisli bahçesinde 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun (634 sayılı Kanun) İmar Kanununa ve onaylı mimari projeye aykırı olarak teras genişletmek suretiyle inşa edilen sabit yapı niteliğindeki kış bahçesinin tümünün ve büyütülen teras alanının yıkılarak projeye uygun hale getirilmesine ve müdahalenin menine karar verilmesini, yine aynı tahsisli bahçede inşa edilen depo niteliğindeki diğer sabit yapının da yıkılarak projeye uygun hale getirilmesine ve müdahalenin menine karar verilmesi ile bahçeye dökülen mıcırların kaldırtılarak bahçenin tümüyle eski hale getirilmesine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusunun ortak alan işgalinden kaynaklı müdahalenin meni davası olmadığını, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi olduğunu, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2013/18431 Esas, 2014/5211 Karar sayılı ve 10.03.2014 tarihli kararı gereğince görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin bağımsız bölümünün önünde yer alan bahçenin ortak yer olmadığını, aksine müvekkiline tahsis edilmiş alan olduğunu, taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığını, yönetim planının 34 üncü maddesinin ikinci fıkrasında bağımsız bölümlerin önündeki bahçe alanlarının ilgili bağımsız bölüme tahsis edildiği açıkça belirtildiğini, gerek 634 sayılı Kanun gerekse yönetim planı uyarınca malikler şartname hükümlerine, yönetim planına, anayapının dış estetiğine aykırı olmamak üzere dilediği değişiklikleri yapma hakkına sahip olduğunu, müvekkilinin bahçelerinde herhangi bir değişiklik yapmadan önce site yönetimi ve bağlı bulundukları belediye ile görüşüldüğünü, yönetimin yazılı onayı, belediyenin ise sözlü oluru ile kış bahçesi yapıldığını, bu nedenlerle açılan işbu dava ve ileri sürülen taleplerin hukuki dayanakları bulunmadığını, haksız davanın reddini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde bahsi geçen kapalı alanın depo ya da sabit nitelikte bir yapı olmayıp müvekkillerin evcil hayvanı için yapılan bir köpek kulübesi olduğunu, yönetim planının 38 inci maddesinde kat maliklerine tahsis edilen bahçe alanları dışına köpek kulübesi yapılmasının yasaklandığını, kendi bağımsız bölümlerine tahsisli bahçelerinde kulübe yapmalarına yönetim planında açıkça izin verilmiş olduğunu, evcil hayvan ile ilgili olarak köpek kulübesi yapılması, bu alana mıcır dökülmesinin müvekkillerinin hayvan haklarına ilişkin kanun ve yönetmeliklerden kaynaklanan yükümlülükleri kapsamında olduğunu, yönetim planının 34 üncü maddesinin ikinci fıkrasında bağımsız bölümlerin önündeki bahçe alanlarının ilgili bağımsız bölüme tahsis edildiğinin açıkca belirtilmiş olduğunu, gerek 634 sayılı Kanun gerekse yönetim planı uyarınca maliklerin şartname hükümlerine, yönetim planına, anayapının dış estetiğine aykırı olmamak üzere dilediği değişiklikleri yapma hakkına sahip olduklarını, yönetim planına göre tahsisli bahçelerin ortak alanın dışında olup tahsisli alanın kullanımının müstakilen tahsis edildikleri bağımsız bölüme ait olduğunu, yine yönetim planın 36 ncı maddesinde kış bahçesi yapılmasının özellikle düzenlendiğini ve "yönetim tarafından şartnamede belirlenmiş tasarım, renk, malzemeye uygun yapılması şartıyla" mümkün kılındığını, yönetim planında tanımlananlar haricinde tahsisli alanlarda herhangi bir proje yapılmasının yasak olduğunun düzenlendiğini, müvekkillerinin ilgili kış bahçesinin yapımı için 17.02.2018 tarihinde site yönetimine başvurduğunu ve yönetim tarafından projenin dış kaplamasının binanın ahşap kaplamasıyla aynı olması koşuluyla uygun bulunduğunu, yönetimden muvafakatname alınması üzerine Başakşehir Belediyesine kış bahçesi yapımı için başvurulduğunu, ilgili belediye yönetimin muvafakatinin olması ve yönetim planında bulunması sebebiyle sözlü olarak projenin uygun olduğunun belirtildiğini, bu doğrultuda projenin site yönetimin belirttiği hususa uygun olarak genel mimari görüntüye uygun şekilde yapıldığını ileri sürerek kanun aykırı kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalıların yönetim planına göre açık terası kullanım hakkına sahip olsalar da, bu yerde projesine aykırı işlem yapamayacağını, projeye aykırılıkların projesine uygun olarak eski hale getirilmesi talebinin kabulüne karar verilmesinde kanuna ve yönetim planına aykırılık bulunmadığını belirterek davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tarafların kat maliki ve sürekli faydalanan oldukları ana gayrimenkulde mimari projeye aykırı imalatların eski hale getirilmesi ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 634 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesi. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Dava konusu ana gayrimenkulde davalının mimari projeye aykırı imalatlar dolayısı ile ortak alana müdahalede bulunduğu anlaşılmaktadır. 3. 634 sayılı Kanun'un 19 ncu maddesi uyarınca her kat maliki ana gayrimenkulün mimari durum ve güzelliğini korumaya mecbur olup dosya kapsamı ile aksinin ispatlanamadığı ve yapılan müdahalenin ortak alanlardaki kat maliklerinin mülkiyet hakkı aleyhine olduğu gözetildiğinde mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir. 4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukukî ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; Davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, Davalılardan peşin alınan temyiz harcının Hazineye irat kaydedilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. --- T.C. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/18431 E., 2014/5211 K. MÜLKİYET HAKKINA DAYALI ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI GÖREV TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 683 HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 2 "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında kira ilişkisinin bulunduğu, 6100 sayılı HMK'nun 4/1-a maddesi uyarınca da kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, davacının kayden maliki olduğu taşınmazı davalının haklı bir nedene dayanmaksızın kullandığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmakta olup; kira mevzuatına göre kiralananın tahliyesi isteğiyle açılmış bir dava bulunmamaktadır. Bu durumda, anılan isteğin Türk Medeni Kanununun 683. ve devamı maddelerine göre, diğer bir deyişle mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi davası olduğu ve uyuşmazlığın çözümünün Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2.maddesi çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu açıktır. Hal böyle olunca, mahkemece işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
Geri
Üst