A
Admin
Yönetici
Yönetici
Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben kaleme alınan açık mektubu düzenledikleri basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştı.
Mektupta, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekilerek, Türkiye’nin öncülüğünde uluslararası bir insani yardım koridorunun oluşturulması çağrısında bulunuldu.
Kahramanmaraş Platformu öncülüğünde gerçekleşen toplantıda konuşan platform sözcüsü Adnan Alagöz, şu ifadeleri kullandı:
“Gazze’de milyonlarca insan açlıkla karşı karşıya. Bu çağrı sadece bir mektup değil; vicdanların yükselen sesidir. Türkiye artık inisiyatif almalı, tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi dünyaya insanlık nöbeti çağrısı yapmalıdır” dedi.
Basın açıklamasında okunan mektupta, Gazze’deki insani durumun her geçen gün daha da kötüleştiği vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
“Gazze’de bebekler, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar açlık içinde hayatta kalmaya çalışıyor. 2 milyona yakın insanın yaşadığı bölgede, ablukadan dolayı temel yaşam ihtiyaçlarına ulaşmak artık imkânsız hale geldi. Bugün değilse ne zaman? Gazze’deki kardeşlerimizin artık kaybedecek bir dakikası dahi kalmamıştır.”
Sivil toplum temsilcileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Davos’taki ‘One Minute’ çıkışıyla Müslüman dünyasının gönlünde taht kurduğunu hatırlatarak, benzer bir cesur adımın şimdi de Gazze için atılması gerektiğini belirttiler. Mektupta şu çağrıya yer verildi:
“Sayın Cumhurbaşkanımızdan beklentimiz nettir: İsrail’e açık bir süre tanınmalı, abluka kaldırılmazsa Türkiye’nin dost ülkelerle birlikte harekete geçeceği ilan edilmelidir. Bu çağrı askeri bir tehdit değil; tıbbi ve insani bir koalisyon önerisidir. Dünya kamuoyu da artık bu kararlılığı desteklemeye hazırdır.”
Açıklamanın sonunda, Kahramanmaraş’taki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri şahsi varlıklarını bile bu davaya feda etmeye hazır olduklarını dile getirdiler. “Evimizi, arabamızı, maaşımızı bu davaya adarız” ifadeleriyle başlayan bölümde şu sözler dikkat çekti:
“Bizler sadece konuşmakla kalmıyor, mücadele ediyoruz. Yürüyüşler yaptık, mitingler düzenledik, Cenevre’de eylemlere katıldık, Refah Sınır Kapısı’na yürümeye kalktık. Şimdi deniz yoluyla ablukanın kırılması için yola çıkmaya hazırlanıyoruz. Bu çabamızın siyasi ve diplomatik karşılık bulması için de liderimizin sesine kulak verilmesini istiyoruz.”
Kahramanmaraş’ta düzenlenen basın toplantısına çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katılım gösterdi. Farklı görüşlerden birçok STK’nın bir araya gelerek ortak metne imza atması, kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı.
Toplantı sonunda, mektubun Cumhurbaşkanlığı makamına resmi olarak iletildiği ve benzer çağrıların farklı şehirlerde de yapılacağı belirtildi.
Program Emekli Müftü Ali Maraşgil'in duasıyla son buldu.
Mektupta, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekilerek, Türkiye’nin öncülüğünde uluslararası bir insani yardım koridorunun oluşturulması çağrısında bulunuldu.
Kahramanmaraş Platformu öncülüğünde gerçekleşen toplantıda konuşan platform sözcüsü Adnan Alagöz, şu ifadeleri kullandı:
“Gazze’de milyonlarca insan açlıkla karşı karşıya. Bu çağrı sadece bir mektup değil; vicdanların yükselen sesidir. Türkiye artık inisiyatif almalı, tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi dünyaya insanlık nöbeti çağrısı yapmalıdır” dedi.
Basın açıklamasında okunan mektupta, Gazze’deki insani durumun her geçen gün daha da kötüleştiği vurgulanarak şu ifadelere yer verildi:
“Gazze’de bebekler, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar açlık içinde hayatta kalmaya çalışıyor. 2 milyona yakın insanın yaşadığı bölgede, ablukadan dolayı temel yaşam ihtiyaçlarına ulaşmak artık imkânsız hale geldi. Bugün değilse ne zaman? Gazze’deki kardeşlerimizin artık kaybedecek bir dakikası dahi kalmamıştır.”
Sivil toplum temsilcileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Davos’taki ‘One Minute’ çıkışıyla Müslüman dünyasının gönlünde taht kurduğunu hatırlatarak, benzer bir cesur adımın şimdi de Gazze için atılması gerektiğini belirttiler. Mektupta şu çağrıya yer verildi:
“Sayın Cumhurbaşkanımızdan beklentimiz nettir: İsrail’e açık bir süre tanınmalı, abluka kaldırılmazsa Türkiye’nin dost ülkelerle birlikte harekete geçeceği ilan edilmelidir. Bu çağrı askeri bir tehdit değil; tıbbi ve insani bir koalisyon önerisidir. Dünya kamuoyu da artık bu kararlılığı desteklemeye hazırdır.”
Açıklamanın sonunda, Kahramanmaraş’taki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri şahsi varlıklarını bile bu davaya feda etmeye hazır olduklarını dile getirdiler. “Evimizi, arabamızı, maaşımızı bu davaya adarız” ifadeleriyle başlayan bölümde şu sözler dikkat çekti:
“Bizler sadece konuşmakla kalmıyor, mücadele ediyoruz. Yürüyüşler yaptık, mitingler düzenledik, Cenevre’de eylemlere katıldık, Refah Sınır Kapısı’na yürümeye kalktık. Şimdi deniz yoluyla ablukanın kırılması için yola çıkmaya hazırlanıyoruz. Bu çabamızın siyasi ve diplomatik karşılık bulması için de liderimizin sesine kulak verilmesini istiyoruz.”
Kahramanmaraş’ta düzenlenen basın toplantısına çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katılım gösterdi. Farklı görüşlerden birçok STK’nın bir araya gelerek ortak metne imza atması, kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı.
Toplantı sonunda, mektubun Cumhurbaşkanlığı makamına resmi olarak iletildiği ve benzer çağrıların farklı şehirlerde de yapılacağı belirtildi.
Program Emekli Müftü Ali Maraşgil'in duasıyla son buldu.