A
Admin
Yönetici
Yönetici
İzmir geçtiğimiz haftaya çarpıcı bir grevle uyandı. DİSK'e bağlı sendikalar, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde istedikleri yüksek ücret artışının kabul edilmemesi üzerine greve gitti. Gözler, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a çevrildi. Tugay ise açık ve net konuştu: “İstedikleri bu rakamlar belediyeyi iflasa götürür.” Verdiği mesaj netti; gerçekçi olmayan taleplerle İzmir halkının kaynakları heba edilemezdi. BAŞKAN CEMİL TUGAY, ALSANCAK KORDON’DA ESNAFLA BİRLİKTE ÇÖP TOPLADI, SENDİKA YETKİLİLERİYLE TARTIŞTI İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, gece saatlerinde Alsancak Kordon’da sahaya inerek esnafla birlikte çöp topladı. Eldivenlerini takarak vatandaşlarla omuz omuza çalışan Başkan Tugay, çöp poşetlerini kamyona yüklediği sırada DİSK Genel İş 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül’le tartışma yaşandı. Tartışmada Tugay, “Buraya ne yapmaya geldiniz? Siz bu çöpün toplanmasına engel olamazsınız. Böyle bir hakkınız yok. Israr etmeyin. Bu çöp buradan kalkacak. Bu çöp buradayken bu kent sağlıklı bir yaşam süremez. Siz buraya kavga etmeye mi geldiniz? Çöpü burada tutarak mı ekmeğinizi koruyorsunuz? Grev yapan insan evine gider. Buraya karışamazsınız” ifadelerini kullandı. DİSK Genel İş Sendikası 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül ise, “Biz ekmeğimizin peşindeyiz. Başka bir amacımız yok” diyerek karşılık verdi. Tartışmaya şahit olan çevredeki esnaf da sendika yetkililerine tepki göstererek, “Biz mekan sahibiyiz, burada çöp istemiyoruz” dedi. Başkan Tugay ise, “Sizin yapacağınız işi ben yapıyorum” diyerek, çöp toplama çalışmasına vatandaşlarla birlikte devam etti. TUNÇ SOYER’İN ARDINDA BIRAKTIĞI ENKAZ! Cemil Tugay’ın bu noktaya nasıl geldiğini anlamak için geriye bakmak yeterli. Tugay, göreve geldiğinde belediyeyi devralmadı, adeta yoğun bakımda entübe edilmiş bir hasta gibi enkaz teslim aldı. Önceki başkan Tunç Soyer döneminde yapılan keyfi harcamalar, hesapsız binlerce personel alımları ve rant odaklı kararlar İzmir’in mali yapısını çökertmeye yetti. Soyer, Seferihisar’da başlattığı “arsa satıp günü kurtarma” alışkanlığını İzmir’e taşıdı. Üstelik son hamlesi, seçime yalnızca 5 gün kala 5.300 personelle yüksek maliyetli sözleşme yaparak, yeni yönetimin elini kolunu bağlamak oldu. Bu adım, siyasi bir sabotaj olarak yorumlandı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sırtına milyarlarca lira ek yük bindirdi. Bu durum, sadece bir kötü yönetim örneği değil; halkın vergilerinin sorumsuzca harcanmasının da açık göstergesiydi. TUGAY; İZMİR HALKININ PARASINI KİMSEYE YEDİRMEM! Göreve geldiği günden bu yana Cemil Tugay, her kuruşun hesabını yapan, şeffaflık ve sorumlulukla hareket eden bir yönetim anlayışı sergiliyor. Belediyenin içinde bulunduğu mali dar boğaza rağmen hizmetleri aksatmamaya, çalışanları mağdur etmeden çözüm üretmeye çalışıyor. Son grev sürecinde sergilediği tutum, Tugay’ın popülizme değil, kamu menfaatine odaklandığını bir kez daha ortaya koydu. Sendika yöneticilerinin kamuoyunu yanıltmaya yönelik açıklamalarına rağmen, Cemil Tugay uzlaşmacı tavrını korudu, ama İzmir halkının geleceğini ipotek altına alacak bir anlaşmaya da imza atmadı. İZMİR HALKI SAFINI BELLİ ETTİ: “DİK DUR, EĞİLME CEMİL BAŞKAN!” Sosyal medyada ve sokakta, İzmir halkı açıkça Cemil Tugay’ın yanında yer aldı. "Gerekirse çöpü beraber toplarız" diyen yurttaşlar, belediye kaynaklarının çarçur edilmesine artık geçit vermeyeceklerini net bir şekilde ortaya koydu. İzmirliler, sendikal taleplere karşı değil; ama önceki yönetimin bıraktığı borç batağının faturasının dürüst bir yöneticiye kesilmesine sert şekilde karşı çıkıyor. Tugay’ın tavrı, belediyeyi iflastan kurtarma çabasıdır, engellenmesi değil, desteklenmesi gerekir. SONUÇ: HALKIN PARASIYLA POPÜLİZM DEĞİL, SORUMLULUK ŞART Cemil Tugay bugün çok zor bir denklemle karşı karşıya: bir yanda çalışanlar, diğer yanda halkın kaynakları ve belediyenin mali disiplini. Ancak gösterdiği tavır, İzmir’in artık şeffaf, planlı ve vicdanlı bir yönetim anlayışıyla buluştuğunun göstergesi. İzmirliler bu tabloyu net gördü ve mesajı verdi: "DİK DUR, EĞİLME CEMİL BAŞKAN! İZMİR SENİNLE!"