A
Admin
Yönetici
Yönetici
İklim değişikliğinin etkisiyle artan orman yangınlarına karşı çözüm arayışları, İstanbul'da düzenlenen uluslararası bir konferansta ele alınıyor. Avrupa Birliği destekli “Ortak Direnç (Co-Resilience) Projesi” kapsamında düzenlenen etkinliğe Türkiye, Bulgaristan, Moldova ve Ukrayna’dan uzmanlar katılıyor. İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü ev sahipliğinde başlayan konferansta, orman yangınlarının önlenmesi, etkilerinin azaltılması ve izlenmesine yönelik yenilikçi teknolojiler ve yöntemler masaya yatırılıyor. Ormanların yüzde 64’ü yangın riski altında Açılış konuşmasını yapan İstanbul Orman Bölge Müdürü Zafer Derince, ormanların sadece doğal değil, toplumsal ve iklimsel denge açısından da kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Derince, Türkiye’de ormanların yüzde 64’ünün yangına hassas bölgelerde bulunduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı: “Sadece son yüzyılda 1 milyon 197 bin hektar ormanlık alan yangınlardan etkilendi. Ancak yanan alanların tamamı kısa sürede yeniden ağaçlandırıldı.” Derince, projenin temel amacının, toplumsal farkındalığı artırmak, teknolojik çözümler üretmek ve sınır ötesi iş birliğini güçlendirmek olduğunu ifade etti. Her yıl 75 milyon hektar orman yanıyor Konferansta konuşan Birleşmiş Milletler Orman Forumu Başkanı ve Orman Genel Müdürlüğü Başmüfettişi İsmail Belen, yangınların yalnızca Akdeniz’e özgü bir tehdit olmaktan çıktığını söyledi. Belen, her yıl dünyada yaklaşık 400 milyon hektar alanın yandığını, bunun 75 milyon hektarının ormanlık olduğunu belirtti. “Son 10 yılda yıllık yanan alan miktarı her yıl ortalama yüzde 6 ila 7 oranında arttı. 2050-2100 arasında bu oranın yüzde 50 artacağı tahmin ediliyor,” diyen Belen, iklim krizinin yangınları daha geniş coğrafyalara taşıdığına dikkat çekti. Konferans iki gün sürecek Konferansın ilk gününde, yangın önleme ve hazırlık, etkili müdahale yöntemleri, sınır ötesi koordinasyon ve bilgi paylaşımı gibi başlıklarda uzmanlar sunum yaptı. Etkinlik, ikinci gününde de farklı oturumlarla devam edecek. Uluslararası katılımın olduğu konferans, Karadeniz Havzası Sınır Ötesi İşbirliği Programı kapsamında desteklenen iki stratejik girişimden biri olma özelliği taşıyor.