A
Admin
Yönetici
Yönetici
İrem Buse KIRKKAYALI - EGE TELGRAF/ Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı Adatepe Köyü, Kazdağları’nın serin ve yemyeşil yamaçlarında, tarihle doğanın iç içe geçtiği eşsiz bir köy olarak öne çıkıyor. Yüzyıllar boyunca ayakta kalmayı başaran taş evleri, mitolojik hikâyelerle süslü antik kalıntıları ve el değmemiş atmosferiyle, modern hayatın karmaşasından uzaklaşmak isteyen herkesin hayalindeki adres haline geldi. Burada hayat, yavaş akıyor; doğa ve tarih bir arada ruhunu dinlendiriyor. MİTOLOJİ VE TARİHİN BULUŞTUĞU NOKTA Adatepe’ye doğru yol alırken, köyün denize bakan yamacında yer alan Zeus Altarı sizi karşılıyor. İlyada Destanı’nda adı geçen ve Zeus ile Hera’nın Truva Savaşı’nı izlediğine inanılan Gargaros Tepesi’nin bu mistik köşesi, ziyaretçilerine büyüleyici bir manzara sunuyor. 700 metrelik kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz bu tarihi sunak, Edremit Körfezi’nin mavi sularını ayaklarınızın altına sererken, binlerce yıllık efsaneleri yaşatıyor. Burada durup etrafınıza bakmak, zamanda yolculuk yapmış gibi hissettiriyor. KÜLTÜR MİRASIYLA DOLU BİR KÖY Cumhuriyet öncesi Türk ve Rumların birlikte yaşadığı bu köy, mübadele sonrası boş kalmış ve 1950’lerde hayalet bir kasabaya dönüşmüş. Ancak, kaderi İstanbul’dan gelen sanatçı ve doğa severlerin köye sahip çıkmasıyla değişmiş. Yıkılmış yüzlerce ev, aslına uygun taş ustalığı ile yeniden hayat bulmuş. 1989’da sit alanı ilan edilen Adatepe, taş işçiliğinin ve geleneksel mimarinin en güzel örneklerine ev sahipliği yapıyor. Her bir taş ev, hem geçmişin ruhunu koruyor hem de günümüz konforuyla buluşturuyor. Burada taşların sessiz hikayelerini dinlemek mümkün. ÇINAR AĞACININ ALTINDA… Adatepe’nin kalbinde, tam 400 yaşında devasa bir çınar ağacı yükseliyor. Bu ulu çınarın gölgesinde açılan otantik kafeler, yıl boyunca misafirlerini ağırlıyor. Burada güne başlamak ya da günün yorgunluğunu atmak için kahve molası vermek adeta bir ritüel. Köyün kendine özgü dondurmaları, hünnap, kekik, nar çiçeği gibi doğal aromalarla hazırlanıyor ve ziyaretçilere unutulmaz tatlar sunuyor. Doğal ürünlerin ve yöresel lezzetlerin buluştuğu Adatepe, hem damakları hem ruhları şımartıyor. DOĞAL ÜRÜNLERİN KOKUSU Zeytincilikle geçimini sağlayan Adatepe’de, zeytinyağı ve doğal sabunlar köyün en özel hediyelikleri arasında. Meydandaki Elvan Kafe’nin doğal temizlik ürünü olan “sabun suyu” ise hem ev temizliğinde hem de çamaşır yıkamada çevreci ve etkili bir seçenek olarak öne çıkıyor. Burada satın alınan her ürün, doğaya saygının ve emekle üretilmenin bir simgesi. Adatepe, sadece doğanın içinde değil, doğanın ürünüyle de huzur veriyor. TARİH EĞİTİMLE BULUŞUYOR Köyün eski ilkokulu, uzun yıllar sonra 1997’de “Taşmektep” adıyla yeniden açıldı. Artık bu taş bina sadece eğitim alanı değil; felsefe, sanat, edebiyat ve tarih alanlarında düzenlenen seminerlerle kültürel hayatın merkezi haline geldi. Sanatçıların atölyeler kurduğu Taşmektep, Adatepe’nin sadece bir köy değil, yaşayan bir sanat ve kültür platformu olduğunu gösteriyor. KÜÇÜK BİR KÖYDE BÜYÜK HUZUR Adatepe, doğa ile tarihin mükemmel uyumunu sunarken, ziyaretçilerine sakinlik ve huzur vaat ediyor. Burada 4-5 butik otel ve pek çok samimi kafe bulunuyor. Sessiz taş sokaklarda yürürken, zamanın yavaşladığını hissediyorsunuz. Kalabalıktan uzak, ama kültürel zenginliğiyle dopdolu bu köy, günümüzde hem tatilciler hem de kalıcı yerleşimciler için eşsiz bir yaşam alanı olarak parlıyor.