A
Admin
Yönetici
Yönetici
Terörsüz Türkiye gayretleri başta İsrail olmak üzere terörden beslenen mihrakları tedirgin etmekte. İran’a saldırı da Terörsüz Coğrafya çalışmalarını sekteye uğratmak ve terör koridorunu oluşturma amacını taşıyor. Terör koridorunu oluşturup terör devleti İsrail’in güvenliğini sağlamakla birlikte emperyalist planların da garantiye alınacağını çok iyi biliyorlar. İsrail, İran’ın da kılcallarına nüfuz etmiş; iş birlikçi bulmakta hiç zorlanmadığı gayet açık. 13 Haziran’dan bu yana İran’ın 20’den fazla üst düzey yetkililerini ve 9 bilim insanını katletmesi bunun bariz örneğidir. İran’da cinayetleri doğrudan kendisi işlerken Türkiye’de ise her 10 yılda yaptırdığı darbelerle vesayet odaklarına işlettirdi. Terör, anarşi ve bin yıl sürecek, denilen 28 Şubat Sürecinin planlayıcısı da yine İsrail’dir. 15 Temmuz’da milletin üzerine milletin tankından, uçağından ateş açanlar, genel kurmay başkanı ve kuvvet komutanlarını rehin alanlar da İsrail’in Ümitleri… Daha feci olan ise bu kötülükleri “vatan, millet, Sakarya” üzerinden yapmalarıdır. İran halkı, düşmanın kim olduğunu biliyor ama Türkiye’de bunun ayrımına varamayacak azımsanmayacak bir kitle var; 15 Temmuz İşgal Girişimine tiyatro diyenlere inanan bir kitle… İran’ın nükleer tesislerini vuranlar, Türkiye’nin nükleer enerjiye ulaşmaması için Özel Tanjuları, Ümitleri devreye sokuyorlar. İsrail, İran’ın savunma sanayisini bizatihi kendisi imha ederken Türkiye’de “İktidara geldiğimizde savunma sanayisine dokunacağız.” diyen bir güruh eliyle imhaya hazırlanıyor. İran’da 9 bilim insanını katledenler, Türkiye’de de ASELSAN mühendislerinden 8’ini katlettiler. Gizli ve açık bir savaşın içindeyiz… İBB’deki rüşvet ve yolsuzluğun da bu minvalde küresel bir boyutu olduğuyla ilgili kuvvetli emareler var. Tanjular, Ümitler… Netanyahu’nun partisi Likud’un hukukçu (Tanju da hukukçu) milletvekili Tally Gotliv, Madleen teknesinde alıkonulan gönüllülere yiyecek ve içecek verilmemesini istiyor. Bu talep hiç yabancı değil… Türkiye’de üstelik medeni, çağdaş ve laik olduğunu her fırsatta söyleme gereği duyan hukukçu bir belediye başkanı da sığınmacılara “Bir yudum su, bir lokma ekmek vermeyeceğim.” diyor. “Ben onlara bir kırıntı bile vermezdim,” diyen Gotliv’den farkı ne? Türkiye’nin terörle mücadele kapsamında yurt dışındaki harekat ve operasyonlarını, ekonomik ve siyasi anlaşmalarını Osmanlı’yı dirilteceğinden korkan Osmanlı düşmanı Siyokemalist yapıyla "Osmanlı İmparatorluğu, yakın zamanda yeniden canlanacak bir güç değil. Benimle aynı fikirde olmayanlar olabilir ama bu böyle." diyen Netanyahu arasında var mı bir fark? İran, Gazze, Irak ve Suriye’yi bombalayan belli; cephe açık. Ama Türkiye’de darbelere ve soyguna “tiyatro” diyenlerle nasıl mücadele edilecek? Hasılı kelam, İsrail ve sahiplerinin İran’a saldırısı Terör Koridoru’nun kurulmasına, terörün bölge ve Türkiye’de devam etmesine yöneliktir. Terör örgütünün teslim olmasını istemeyenler, bahaneler uyduranlar, İran’a çöktüklerinde ne Orta Asya kalır ne de Türkiye…