A
Admin
Yönetici
Yönetici
Trump yönetimi, İsrail'in Gazze'deki askeri saldırısını açıkça eleştiren Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi özel raportörü Francesca Albanese'ye yaptırım uygulayacağını açıkladı. Birleşmiş Milletler'in (BM) işgal altındaki Filistin topraklarında görevli insan hakları özel raportörü Francesca Albanese, geçtiğimiz hafta BM İnsan Hakları Konseyine sunduğu raporunda İsrail'e yaptırım ve silah ambargosu uygulanması ve küresel şirketlerin Gazze'de "soykırımdan kar sağlamaları" nedeniyle hesap vermeleri çağrısında bulunmuştu. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, yaptırım kararını, Albanese'nin bazı yargıçlarını ABD'nin yaptırıma tabi tuttuğu Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) verdiği desteğe bağladı. ABD ve İsrail UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor ve kuruluş ilkelerini onaylamıyor. Rubio, ABD'nin Albanese'ye, ABD veya İsrail vatandaşlarını yargılamak için UCM ile doğrudan iletişim kurduğu için yaptırım uyguladığını ve onu BM Özel Raportörü olarak görev yapmaya uygun olmadığı gerekçesiyle suçladığını söyledi. Yaptırımların Albanese'nin ABD'ye seyahatinin engellenmesi ve ülkedeki tüm varlıklarına el koymasına yönelmesi olası. Albanese: "Adaletin yanındayım" X'te paylaştığı mesajda Albanese, yaptırımlara doğrudan değinmemekle birlikte "Bugün her zamankinden daha fazla, her zaman yaptığım gibi, kararlı ve inançlı olarak adaletin yanında duruyorum." diye yazdı. İtalya'da doğan özel raportör, UCM'ye destek içeren bir ileti dizisini yeniden paylaştığı mesajında mahkemenin kurucu ülkesinden geldiğini -UCM'nin kuruluş ilkeleri Roma Statüsü olarak anılıyor- ve avukat yargıçların "adaleti büyük bedeller pahasına ve çoğu zaman kendi canlarını vererek savundukları"nı dile getirdi ve "Bu geleneğe saygı göstermeyi planlıyorum." dedi. Al Jazeera Albanese'nin ABD yaptırımlarını "mafya tarzı sindirme teknikleri" olarak nitelediğini, aktardı. BM ABD'den kararı geri almasını istedi BM insan hakları yetkilileri, ABD'nin İşgal Altındaki Filistin Topraklarında Bağımsız BM Uzmanı Albanese'yi hedef alan yaptırımlar uygulamasından ciddi kaygı duyduklarını dile getirdiler. BM yetkilileri kararın geri alınmasını istediler ve bu tutumun daha genişleyerek uluslararası insan hakları sistemini baltalayabileceği konusunda uyarıda bulundular. Tehlikeli emsal ABD açıklamasına tepki gösteren BM Genel Sekreteri'nin Sözcüsü Stéphane Dujarric, Özel Raportörlere yaptırım uygulanmasının "tehlikeli bir emsal" oluşturduğunu söyledi. Dujarric perşembe günü New York'taki rutin basın toplantısında gazetecilere, "Özel Raportörlere veya herhangi bir BM uzmanına veya yetkilisine karşı tek taraflı yaptırımların uygulanması kabul edilemez." dedi. Özel Raportörlerin bağımsız yetki ve rolünün altını çizen Dujarric, üye devletlerin "kendi görüşlerine sahip olma ve uzmanların raporlarına katılmama hakkına sahip olduklarını" belirtti. "Ancak onları BM'nin insan hakları mimarisiyle etkileşime girmeye teşvik ediyoruz." diye ekledi. Volker Türk'ten geri alma çağrısı BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, perşembe günü yaptığı açıklamada, İnsan Hakları Konseyi tarafından atanan Özel Raportör'e karşı uygulanan yaptırımların "derhal geri alınması" çağrısında bulundu. "Çetin anlaşmazlıklar karşısında bile, BM üyesi ülkeler cezalandırıcı önlemlere başvurmak yerine, somut ve yapıcı bir şekilde etkileşimde bulunmalıdır," dedi. Misilleme değil, iş birliği BM İnsan Hakları Konseyi Başkanı Jürg Lauber da ABD'nin cezalandırıcı hamlesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Özel Raportörlerin Konseyin görevini yerine getirmesinde "bir temel araç" olduğunu vurgulayan Lauber tüm ülkeleri raportörlerle "tam işbirliği"ne çağırdı. "Tüm BM Üye Devletlerini[...] kendilerine karşı herhangi bir sindirme veya misilleme eyleminden kaçınmaya çağırıyorum," dedi. ABD UCM hedefine kilitlendi Francesca Albanese'ye yaptırım uygulanması ABD'nin UCM'ye yönelik tutumunun son örneği. ABD, UCM'nin geçtiğimiz yıl İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve dönemin Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Gazze'de işlendiği iddia edilen savaş suçları nedeniyle tutuklama emri çıkarması üzerine harekete geçmişti. Rubio, Albanese'yi "açıkça antisemitizm saçmak, terörizme destek vermek ve ABD, İsrail ve Batı'yı açıkça küçümsemek"le suçladı. Albanese'ye yönelik yaptırımların, İsrail'in Gazze'deki askeri saldırısında sivil ölümlerinin hesabını soranlardan sert bir tepkiyle karşılaşması bekleniyor. Özel raportör, Batılı hükümetlerin işgal altındaki Filistin topraklarındaki Filistinlilerin haklarını desteklemek için yeterince çaba göstermediğini uzun zamandır savunuyor. Rubio'nun açık sözlü tavrı, İsrail ve ABD liderlerini, politikalarının incelenmesini engellemek için antisemitizm suçlamalarını silah olarak kullanmakla suçlayanlar arasında önemli bir destek gördü. Albanese'yi eleştirenler ise geçmişte kullandığı ifadelere dikkat çekiyor. Bunlar arasında, 2014'te "Yahudi lobisinin" İsrail ve Filistinliler sözkonusu olduğunda ABD hükümetinin kararlarını etkilediğini öne sürdüğü yorumu da yer alıyor. Albanese daha sonra bu sözlerinden üzüntü duyduğunu ancak antisemitik olduğu iddialarını reddettiği bildirmişti.