A
Admin
Yönetici
Yönetici
“İran’da nükleer silah var mı?” sorusu, hem bölgesel hem de küresel güvenlik açısından büyük bir önem taşımaktadır. Bu makalede, İran’ın nükleer programının tarihçesini, mevcut durumunu, uluslararası toplumun tepkilerini ve bu konudaki iddiaları detaylı bir şekilde ele alacağız. Peki, İran’ın nükleer silah sahibi olduğuna dair iddialar doğru mu? Uluslararası toplumun tepkileri neler? İşte tüm merak edilenler… İran’ın Nükleer Programının Tarihçesi İran’ın nükleer programı, 1950’lerde, ABD’nin “Barış için Atom” girişimi kapsamında başlamıştır. Bu dönemde, Şah Rıza Pehlevi yönetimindeki İran, sivil nükleer enerji üretimi için ABD ve Batı Avrupa ülkelerinden destek almıştır. 1967’de Tahran Nükleer Araştırma Merkezi’nin kurulması ve 1968’de Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’nın (NPT) imzalanması, İran’ın nükleer faaliyetlerini uluslararası denetime açtığını gösteriyordu. İran’ın Nükleer Silah Sahibi Olduğuna Dair İddialar Doğru Mu? İran’ın nükleer silah sahibi olduğuna dair iddialar doğru mu sorusunun detaylarını öğrenmek isteyenlere, İran, nükleer programının tamamen barışçıl amaçlarla, yani enerji üretimi ve tıbbi araştırmalar için olduğunu iddia etmektedir. Ancak, ABD, İsrail ve bazı Batılı ülkeler, İran’ın nükleer silah geliştirmeye çalıştığını savunmaktadır. Bu iddialar, özellikle İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerinden kaynaklanmaktadır. İranlı Yetkililer İddiaları Reddediyor İranlı yetkililer, nükleer silah üretme niyetinde olmadıklarını defalarca belirtmişlerdir. Örneğin, İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, 2022’de “Nükleer bomba yapabilecek kapasitemiz var, ancak böyle bir planımız yok” açıklamasını yapmıştır. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in de nükleer silah üretimini dini açıdan yasaklayan bir fetva yayınladığı bilinmektedir. Uluslararası Toplumun Tepkileri Neler? Uluslararası toplumun tepkileri neler sorusu vatandaşların radarına girdi, İran’ın nükleer programı, uluslararası toplumda ciddi bir endişe kaynağıdır. UAEA, İran’ın NPT yükümlülüklerini ihlal ettiğini 2025’te resmi olarak açıklamıştır. Bu, 20 yıl aradan sonra İran’a yönelik ilk resmi kınama oldu. İran ise bu kınamaya karşılık olarak yeni bir zenginleştirme tesisi açmış ve gelişmiş santrifüjler kurmuştur. Netanyahu, Varoluşsal Bir Tehdit Olarak Görüyor! İsrail, İran’ın nükleer programını “varoluşsal bir tehdit” olarak görmektedir. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran’ın nükleer silah geliştirmesini engellemek için askeri operasyonlar düzenlediklerini iddia etmiştir. İsrail’in, İran’ın nükleer tesislerine yönelik sabotaj ve siber saldırılar gerçekleştirdiği de bilinmektedir. İran’ın Nükleer Silah Kapasitesi: Gerçek mi, Spekülasyon Mu? İran’ın nükleer silah kapasitesi: gerçek mi, spekülasyon mu sorusunu merak edenler için, İran’ın şu anda nükleer silaha sahip olduğuna dair kesin bir kanıt bulunmamaktadır. UAEA ve Batılı istihbarat örgütleri, İran’ın nükleer silah geliştirme çalışmalarını 2003’te durdurduğunu, ancak teknik kapasitesini koruduğunu belirtmektedir. Turquzabad, Varamin ve Marivan gibi bölgelerde bulunan izinsiz nükleer materyaller, İran’ın geçmişte gizli faaliyetler yürüttüğüne işaret etse de, bu materyallerin silah üretimine yönelik olduğu doğrulanmamıştır. Nükleer Programının Bölgesel ve Küresel Etkileri Ne Olabilir? Nükleer programının bölgesel ve küresel etkileri ne olabilir sorusunun yanıtı, İran’ın nükleer silah geliştirmesi durumunda, Ortadoğu’da stratejik dengeler kökten değişebilir. Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır gibi bölge ülkeleri, kendi nükleer programlarını başlatabilir, bu da bir nükleer silahlanma yarışına yol açabilir.