A
Admin
Yönetici
Yönetici
İran: ABD üsleri bölge güvenliğine tehdittir, kolektif güvenlik sistemi önerimiz hâlâ geçerli İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bakıi, Rusya’nın RT kanalına verdiği röportajda ABD'nin bölgedeki askeri varlığını sert şekilde eleştirdi. Bakıi, bu varlığın Ortadoğu’da kalıcı istikrarsızlık ve gerilim ürettiğini vurgulayarak, İran’ın yıllardır komşularına “yabancı güçlerden bağımsız, bölge ülkelerinin iradesine dayalı ortak bir güvenlik sistemi” kurulması yönünde çağrıda bulunduğunu hatırlattı. 12 günlük İran-İsrail savaşının ardından uluslararası basının dikkatini çeken bu röportajda, İranlı yetkili birçok kritik konuya açıklık getirdi. “İsrail’in saldırıları İran halkını birleştirdi” Bakıi, İsrail'in saldırılarında hayatını kaybeden 60 İranlının anıldığı cenaze törenine milyonlarca kişinin katıldığını hatırlatarak, kamuoyundaki öfkenin yüksek olduğunu ancak aynı zamanda milli birlik duygusunun da güçlendiğini ifade etti. İsrail’in saldırılarında ölenlerin büyük çoğunluğunun siviller olduğunu kaydeden Bakıi, bu kişilerin çoğu zaman yanlış şekilde “askeri yetkili” ya da “nükleer bilimci” olarak tanıtıldığını belirtti. “ABD’nin İran’a saldırısı, diplomasiye ihanettir” İran ile ABD arasında müzakere sürecinin devam ettiği bir dönemde Washington’un saldırı kararı aldığını söyleyen Bakıi, Muskat’ta planlanan görüşmelerin hemen öncesinde gerçekleşen saldırının diplomatik süreci sabote ettiğini savundu. Bakıi’ye göre bu durum, “ABD'nin güven vermeyen bir aktör olduğunu” bir kez daha ortaya koydu. “Trump’ın söylemi kabul edilemez” Donald Trump’ın “İran liderini ölümden kurtardık” açıklamasına da tepki gösteren Bakıi, bu ifadelerin diplomasi diliyle bağdaşmadığını ve İran halkını aşağılayan bir üslup olduğunu belirtti. “İran saldırılara karşı kendini savunur” ABD'nin Katar'daki el-Udeyd Üssü’ne yönelik İran’ın düzenlediği saldırının, doğrudan ABD’yi hedef aldığı ve komşu ülke Katar’a yönelik olmadığına dikkat çeken Bakıi, bu saldırının BM Anlaşması’nın 51. maddesine dayanan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde gerçekleştiğini vurguladı. İran’ın bölgede savaş istemediğini ancak ülke egemenliği tehdit edildiğinde geri adım atmayacağını yineledi. “İsrail, savaşı tek taraflı olarak sonlandırmak zorunda kaldı” Röportajda dikkat çeken bir diğer açıklama ise ateşkese dair oldu. Bakıi’ye göre, İran’ın kararlı tepkisi sonrasında ABD dolaylı yollarla temas kurarak ateşkesi teklif etti ve İsrail bu savaşı tek taraflı olarak durdurmak zorunda kaldı. Bakıi, İran’ın caydırıcılığını ortaya koyduğunu belirtti. “ABD’nin varlığı bölge için tehdit” Röportajda ABD'nin bölgedeki askeri üslerinin doğrudan bir tehdit unsuru olduğunu vurgulayan Bakıi, kolektif güvenlik sistemine dönüş önerisinin hâlâ geçerli olduğunu ve bölge ülkelerinin çıkarlarının yabancı aktörlerin müdahalesinden korunması gerektiğini ifade etti. “Nükleer programımız meşru ve barışçıldır” İran'ın nükleer programına dair yöneltilen sorulara da yanıt veren Bakıi, ülkesinin Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) çerçevesinde yalnızca barışçıl amaçlarla nükleer faaliyet yürüttüğünü belirtti. İran Meclisi’nin, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliğini askıya alan tasarıyı onayladığını ancak tamamen kopuş yaşanmadığını da ifade etti. Bakıi, Ajans’ın saldırıları kınamamasının kamuoyunda büyük öfke yarattığını, Ajans’ın bu konuda daha net bir tutum sergilemesi gerektiğini söyledi. Ayrıca, Ajans’ın raporlarında İran'ın askeri amaçlı bir nükleer program yürüttüğüne dair herhangi bir delilin olmadığını da hatırlattı. “Rusya ile stratejik iş birliğimiz devam ediyor” İran-Rusya ilişkilerine dair değerlendirmede bulunan Bakıi, son dönemde yapılan üst düzey görüşmelerin “yakın koordinasyonun” bir göstergesi olduğunu ve bu ilişkilerin hem BMGK hem de Şanghay ve BRICS gibi platformlarda sürdürüleceğini vurguladı.