A
Admin
Yönetici
Yönetici
Bir yere misafir olunca sohbet, yemek ve çay faslından sonra ev sahibi tuvaleti, abdest alacak yeri, seccade, tespih ve kıbleyi gösterdikten sonra: ‘Başka bir isteğiniz var mı?’ diye nezaketen sorup müsaade isteyerek odasına çekilir.
***
Bu arada pırıl pırıl ve tertemiz pijama takımı da bırakmıştır. Namaz kılsa da kılmasa da kendisinden sonra gelecek misafirin ‘bu pijama temizdir’ diyerek namaz kılabileceğini hesap edip o pijamayı temiz tutmalı, aldığı gibi temiz bırakmalıdır. Bilhassa idrar ve müstamel su sıçratmamalıdır. Bu incelik ne güzel ne yüce bir duygu.
***
Biri işten yorgun argın eve gelince: ’Hanım hazırda ne var?’ diye soruyor. Huysuz olan karısı: ‘Ne var da ne pişirecektim’ diyerek kocasını üzüp gazabına nail olur.
***
Diğerinin hanımı ise maddi imkanları kısıtlı olmasına rağmen kocası gelince ona karşı güler bir yüz, tatlı bir dil kullanarak içi acılı kavurduğu ot yemeğinden bir kaşık alıp ‘Efendi sen böyle yemek yedin mi?’ diyerek kendi eliyle tattırır.
***
Bu iltifat kocasının yorgunluğunu giderir. Mutluluğuna mutluluk ilave eder. Ne mutlu beyi çalıştığı çabaladığı halde fakirlik ve zaruretten kurtulamamasına rağmen bu ezikliği kocasına hissettirmeyip evini cennete çeviren eli öpülesi muhterem Türk ve İslam hanımlarına. Allah (cc) adetlerini arttırsın.
***
Birisi yabancı köyden evlendiği için beyazlaşmış olan saçlarını boyatmış. Hanıma taktığı altınlar da kız kardeşlerine gitmiş. ‘Yalancının mumu yatsıya kadar yanar’. Kısa bir zaman sonra bu haller meydana çıkınca kız tarafı kendisine bir lakap takmış: ‘sahtekar’.
***
Diğeri ise evlenirken olduğu gibi görünmüş, göründüğü gibi olmuş. Dikkatli ve dürüst çalışmaları ve mahirane idaresi ile herkese kendini sevdirip aile olarak da ibadetlerini ihmal etmemiş. Kimseyi kandırmadıkları gibi başkalarına iyilik yapmayı, yardıma koşmayı prensip haline getirmişler. Karşılığını da görmüşler. Ve hep beraber mesut ve bahtiyar olmuşlar. Zira doğruluk en büyük hazinedir.
***
Birisi azimle tuttuğu işin peşini bırakmayıp, mesleğinde muvaffak olup maddeten kazançlı ve bahtiyar olur. Diğeri sebatsız olup tuttuğu işin tam meyvesini alacakken bırakıp mesleğinde muvaffak olamaz. Neticede hayatta beş parasız ve rüsva olur.
***
Birinin derdi alım, çalım, film, falım, arkası yarın, Avrupa tipi bir kep. Diğerinin hedefi ve gayesi; ilim, amel, kalem, mürekkep ve hayatta başarılı olsam hep. Talebe kardeşim! Hayatta başarılı olmak, hedefe ulaşmak mı istiyorsun?
***
Alp Aslan’ın, Hz. Fatih’in, Yavuz’un, Kanuni ve Napolyon’un ve Sultan İkinci Abdülhamit Han Hazretlerinin hayatlarını ve kitaplarını oku, notlar al. Kalbini, ruhunu ve beynini tek hedefe kilitle. Zamanını su gibi değil ilaç gibi harca.
Sıkıntılara göğüs ger, zorlukları yere ser ve başar!
***
Bu arada pırıl pırıl ve tertemiz pijama takımı da bırakmıştır. Namaz kılsa da kılmasa da kendisinden sonra gelecek misafirin ‘bu pijama temizdir’ diyerek namaz kılabileceğini hesap edip o pijamayı temiz tutmalı, aldığı gibi temiz bırakmalıdır. Bilhassa idrar ve müstamel su sıçratmamalıdır. Bu incelik ne güzel ne yüce bir duygu.
***
Biri işten yorgun argın eve gelince: ’Hanım hazırda ne var?’ diye soruyor. Huysuz olan karısı: ‘Ne var da ne pişirecektim’ diyerek kocasını üzüp gazabına nail olur.
***
Diğerinin hanımı ise maddi imkanları kısıtlı olmasına rağmen kocası gelince ona karşı güler bir yüz, tatlı bir dil kullanarak içi acılı kavurduğu ot yemeğinden bir kaşık alıp ‘Efendi sen böyle yemek yedin mi?’ diyerek kendi eliyle tattırır.
***
Bu iltifat kocasının yorgunluğunu giderir. Mutluluğuna mutluluk ilave eder. Ne mutlu beyi çalıştığı çabaladığı halde fakirlik ve zaruretten kurtulamamasına rağmen bu ezikliği kocasına hissettirmeyip evini cennete çeviren eli öpülesi muhterem Türk ve İslam hanımlarına. Allah (cc) adetlerini arttırsın.
***
Birisi yabancı köyden evlendiği için beyazlaşmış olan saçlarını boyatmış. Hanıma taktığı altınlar da kız kardeşlerine gitmiş. ‘Yalancının mumu yatsıya kadar yanar’. Kısa bir zaman sonra bu haller meydana çıkınca kız tarafı kendisine bir lakap takmış: ‘sahtekar’.
***
Diğeri ise evlenirken olduğu gibi görünmüş, göründüğü gibi olmuş. Dikkatli ve dürüst çalışmaları ve mahirane idaresi ile herkese kendini sevdirip aile olarak da ibadetlerini ihmal etmemiş. Kimseyi kandırmadıkları gibi başkalarına iyilik yapmayı, yardıma koşmayı prensip haline getirmişler. Karşılığını da görmüşler. Ve hep beraber mesut ve bahtiyar olmuşlar. Zira doğruluk en büyük hazinedir.
***
Birisi azimle tuttuğu işin peşini bırakmayıp, mesleğinde muvaffak olup maddeten kazançlı ve bahtiyar olur. Diğeri sebatsız olup tuttuğu işin tam meyvesini alacakken bırakıp mesleğinde muvaffak olamaz. Neticede hayatta beş parasız ve rüsva olur.
***
Birinin derdi alım, çalım, film, falım, arkası yarın, Avrupa tipi bir kep. Diğerinin hedefi ve gayesi; ilim, amel, kalem, mürekkep ve hayatta başarılı olsam hep. Talebe kardeşim! Hayatta başarılı olmak, hedefe ulaşmak mı istiyorsun?
***
Alp Aslan’ın, Hz. Fatih’in, Yavuz’un, Kanuni ve Napolyon’un ve Sultan İkinci Abdülhamit Han Hazretlerinin hayatlarını ve kitaplarını oku, notlar al. Kalbini, ruhunu ve beynini tek hedefe kilitle. Zamanını su gibi değil ilaç gibi harca.
Sıkıntılara göğüs ger, zorlukları yere ser ve başar!