A
Admin
Yönetici
Yönetici
İşletmelerin özellikle günümüzde içinde bulunduğu ekonomik koşullar, büyüme ve satış odaklı yönetim anlayışlarının sınırlarını zorluyor. Yüksek enflasyon, artan girdi maliyetleri, finansmana erişimdeki kısıtlamalar ve sürekli değişen piyasa koşulları, şirketleri sadece dış çevre faktörlerine değil, iç süreçlerine de daha fazla odaklanmaya yöneltiyor. Tam da bu noktada verimlilik kavramı, yalnızca üretim süreçlerinde değil, işletmenin tüm organizasyonel yapısında ve finansal stratejilerinde önemli bir unsur hâline geliyor. Verimlilik artışı, birim çıktı başına daha az kaynak kullanımını hedefleyen klasik tanımının ötesine geçerek, işletme yönetimi, dijital dönüşüm, insan kaynağı planlaması ve maliyet kontrolü gibi pek çok alanla iç içe geçmiş durumdadır. Bu nedenle verimlilik çalışmalarına sadece operasyonel değil, aynı zamanda finansal bir bakış açısıyla yaklaşmak yerinde olacaktır. Çünkü işletmelerin iç süreçlerinde sağlayacağı her bir iyileştirme, doğrudan faaliyet giderlerini azaltmakta, kârlılığı artırmakta ve bilançonun kalitesini yükseltmektedir. Verimlilik artırıcı çalışmaların başlangıç noktası, doğru ölçümlemedir. “Ölçmeden yönetemezsin” ilkesi temel alınarak, işletme içinde süreç bazlı performans göstergeleri belirlenmeli, tıkanan noktalar tespit edilmeli ve katma değeri düşük ya da olmayan faaliyetler net biçimde ortaya konmalıdır. Bu kapsamda, üretim süreçlerinde kullanılan makinelerin çalışma süresi, fire oranları, enerji tüketimi, iş gücü verimliliği gibi teknik veriler düzenli olarak izlenmeli, aynı zamanda, finansal göstergelerle entegrasyon da sağlanarak, stok devir hızı, faaliyet giderleri/ciro oranı, EBITDA marjı gibi ölçütler süreç verimliliği ile birlikte değerlendirilmelidir. Verimlilik artışı için işletmelerin dijitalleşme süreçlerine yatırım yapması da kritik düzeyde önemlidir. İşletme için uygun programlar ile sistemlerin iş süreçlerine entegrasyonu, operasyonel hataları azaltmakta, üretim süreçlerini optimize etmekte ve yönetime anlık veri akışı sağlayarak karar almalarını hızlandırmaktadır. Ayrıca, kestirimci bakım sistemleri sayesinde arıza süreleri kısaltılmakta, plansız duruşlar engellenmekte ve enerji tüketimi daha rasyonel hâle getirilebilmektedir. Tüm bu iyileştirme çalışmalarının finansal yansımaları oldukça çarpıcıdır. Öncelikle verimlilik artışı, faaliyet giderlerini azaltarak doğrudan kârlılığı artırır. Özellikle üretim sürecinde yaşanan firelerin düşürülmesi, enerji ve iş gücü kullanımının optimize edilmesi gibi adımlar, brüt kâr marjını iyileştirir ve şirketin EBITDA’sını yukarı taşır. Bununla birlikte, daha kısa çevrim süresi ve daha az stokla çalışmak, işletmenin nakit dönüş süresini kısaltır ve işletme sermayesinin etkinliğini artırır. Bu da şirketin borçlanma ihtiyacını azaltarak finansman maliyetlerini kontrol altına almasını sağlar. Verimlilik odaklı projeler her zaman olmamakla birlikte başlangıçta yatırım gerektirse de orta ve uzun vadede ciddi finansal avantajlar sağlar. Bu yatırımlar, özkaynakla yapılabildiği gibi, verimlilik artışı sayesinde iyileşen nakit akışı, finansman ihtiyacını da azaltır. Ayrıca bu projeler, kredi veren kuruluşlar ve yatırımcılar gibi dış paydaşların şirkete olan güvenini artırır. Verimlilik sayesinde sağlanan maliyet avantajı, ürünlerin fiyatlandırma stratejilerinde esneklik sağlar ve pazardaki rekabet gücünü artırır. Aynı zamanda stokların azalması, vadesi geçmiş alacakların kontrol altına alınması ve daha etkin sermaye kullanımı, işletmenin bilanço kalitesini güçlendirir. Verimliliğin artırılması aynı zamanda yatırım süreçlerini de olumlu yönde etkiler. Daha az kaynakla aynı üretim kapasitesine ulaşan işletmeler, yeni yatırım ihtiyacını öteleyebilir, mevcut kaynaklarını daha stratejik alanlarda değerlendirebilir. Ayrıca, bu verimlilik artışı bilanço kalitesine de yansıyacağından finansal göstergeleri güçlenen işletmeler, finansman kuruluşları nezdinde daha güvenilir bir profil çizer ve daha uygun koşullarda finansman bulabilir. Sonuç olarak, verimlilik sadece üretimle sınırlı bir kavram değil; şirketin mali yapısını güçlendiren, riskleri azaltan ve rekabet avantajı sağlayan bir finansal stratejidir. Bu nedenle, verimlilik artırıcı çalışmalar, kriz dönemlerinde işletmenin direnç mekanizmasını kuvvetlendirirken, aynı zamanda uzun vadeli büyüme için gerekli olan sürdürülebilirliği de sağlamaktadır. Artan maliyetler, yüksek faiz oranları ve belirsiz piyasa koşullarının damga vurduğu bir ekonomik düzende, iç süreçlerde sağlanacak her verimlilik kazanımı, işletmelerin finansal güvenlik kalkanını daha da sağlamlaştıracaktır. Yazmadan geçemeyeceğim; ilkeli duruşundan ödün vermeden yayın hayatını sürdüren, yazarı olmaktan mutluluk duyduğum, İzmir’in gururu Ege Telgraf gazetesinin 66. yılını içtenlikle kutluyorum. Başarılarla dolu nice yıllara Ege Telgraf ailesi… Ekonomik veri takvimi 11Ağustos 2025, Pazartesi Türkiye Sanayi Üretimi (Aylık-Yıllık) 12 Ağustos 2025, Salı İngiltere İşsizlik Oranı 12 Ağustos 2025, Salı Türkiye Cari İşlemler Dengesi 12 Ağustos 2025, Salı ABD TÜFE (Aylık-Yıllık) 12 Ağustos 2025, Salı Almanya Cari İşlemler Dengesi 13 Ağustos 2025, Çarşamba Japonya ÜFE (Aylık-Yıllık) 13 Ağustos 2025, ÇarşambaAlmanyaTÜFE (Aylık-Yıllık) 13 Ağustos 2025, Çarşamba Türkiye Konut Satışları 14 Ağustos 2025, Perşembe İngiltere GSYH (Aylık-Yıllık) 14 Ağustos 2025, Perşembe İngiltere Dış Ticaret Dengesi 14 Ağustos 2025, Perşembe Türkiye Tarım ÜFE (Aylık-Yıllık) 14 Ağustos 2025, Perşembe Türkiye TCMB TÜFE Tahminleri 14 Ağustos 2025, Perşembe Euro Bölgesi Sanayi Üretimi (Aylık-Yıllık) 14 Ağustos 2025, Perşembe ABD ÜFE (Aylık-Yıllık) 15 Ağustos 2025, Cuma ÇinSanayi Üretimi (Aylık-Yıllık) 15 Ağustos 2025, Cuma Çin İşsizlik Oranı 15 Ağustos 2025, Cuma Japonya Sanayi Üretimi (Aylık-Yıllık) 15 Ağustos 2025, Cuma Türkiye Bütçe Dengesi 15 Ağustos 2025, Cuma ABD Perakende Satışlar 15 Ağustos 2025, Cuma ABDSanayi Üretimi (Aylık-Yıllık) Ekonomi ve finans sözlüğü EBITDA (Faiz, vergi, amortisman öncesi kâr): Bir işletmenin faaliyetlerinden elde ettiği kârı gösteren önemli bir finansal göstergedir. Şirketin faiz giderleri, vergi yükümlülükleri ile amortisman ve itfa giderlerinin bu kârdan çıkarılmadan önceki hâlidir. Bu sayede işletmenin asıl faaliyet performansı ve finansman yapısı muhasebe politikalarından bağımsız olarak analiz edilebilir.EBITDA, özellikle şirketler arası karşılaştırmalarda, operasyonel verimliliğin değerlendirilmesinde ve şirket değerlemelerinde sıkça kullanılmaktadır. Stok devir hızı: Bir işletmenin sahip olduğu stokları belirli bir dönemde kaç kez sattığını ve yerine koyduğunu gösteren finansal bir orandır. Bu oran, genellikle satılan malın maliyeti ile ortalama stok miktarı arasındaki ilişkiye dayanarak hesaplanır.Yüksek bir stok devir hızı, stokların hızlı tükendiğini ve dolayısıyla işletmenin stok yönetiminde etkin olduğunu gösterir. Bu durum, daha düşük stok maliyeti, daha az bozulma riski ve daha güçlü nakit akışı anlamına gelir. İletişim: [email protected]