“İç Savaş” ne kadar yakın, ne kadar uzak?

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Hollywood’un, dünyamızın yakın geleceğine ilişkin tehlike sinyalleri veren filmleri apayrı bir tür oluştururken ve karşımıza her geçen gün bir yenisi gelirken, güncel tehditleri içeren, günümüze ve yakın geleceğe dair tedirginlik ve korku yayan yapımlar da hız kesmeden popülerliğini koruyor. Bu çerçevede, geçen yıl büyük ve bir türlü söndürülemeyen yangınla dünya gündemine giren Los Angeles’ın bu kez de göçmenlik yasası protestoları nedeniyle yangın yerine döndüğü ve bunun aslında temelleri sarsan politik bir kriz olduğu düşünülürse, 2024 yapımı “İç Savaş” (Civil War) filmini anımsamanın tam sırası. Artık biliyoruz ki ABD’de askerlerin sokağa inmesi yalnızca filmlerde görülecek bir şey değil! ABD kentlerinden dumanların yükseldiği, bol kanlı kaosun hâkim olduğu bir film “İç Savaş”. Çok yakın geçmişte Kongre baskını, Texas eyaletinin isyan bayrağını çekmesi gibi tarihte az görülen olaylar yaşayan ABD, Trump’ın galibiyetiyle sonuçlanan son seçimlerden kalan tüm krizleri ve ruhsal bölünmüşlüğü şiddetli biçimde hissetmeyi sürdürürken, toplumsal kaygı ve korkuların popüler kültüre yansımaya devam ettiğini gösteren tipik bir örnek bu film. Sistemde çatırdama sesleri yükseliyor “Ex Machina” (2014), “Unnihilation (2018) gibi kaliteli işleriyle tanıdığımız İngiliz yönetmen Alex Garland’ın imzasını taşıyan “İç Savaş”, adından da belli olduğu üzere sorunların yasayla hukukla ya da süper kahramanlar sayesinde değil toptan boğazlaşmayla çözülmek istendiği bir ABD manzarası sunuyor. Çatırtıların duyulduğu ABD iç düzeni, karakolluk olmayı bırakın, tarafların silahla birbirine girdiği bir gelecek vaat ediyor ve Garland da filminde bu “gelecek şoku” tasvirini yapıyor. Hatırlayalım, Kovid-19 pandemisi dönemini neredeyse bire bir önceden haber veren filmler şaşkınlık yaratmıştı. Nasıl olmuştu da örneğin “Contagion” gibi filmler, olacak bitecek her şeyi dokuz yıl önceden beyazperdeye yansıtabilmişti! Hayatın sanatı taklit ettiği nice örnek gördük şimdiye kadar. “İç Savaş”ı da bir tür “haberci” gözüyle algılamak mümkün. Başkanla son bir röportaj yapmak Yakın gelecekte, iç savaşın tüm hızıyla sürdüğü ABD dekorundayız. Güçlerini birleştirmiş Texas ve Kaliforniya’nın diğer 17 eyaletle birlikte “Batı Kuvvetleri”ni oluşturarak Washington’a karşı harekete geçtiği, başıboş silahlı milislerin terör estirdiği, kanın gövdeyi götürdüğü bir Amerika var karşımızda. Film bu kanlı kaos içinde biri acemi çaylak dört gazetecinin Başkan’la belki de son bir röportaj yapmak için New York’tan Washington’a doğru çıktıkları yolculuğu öykülüyor. Rengine, kökenine, nereli ve “hangi tür Amerikalı” olduğuna göre hayatta kalabildiğin koşullarda çıkılan bir ölüm-kalım yolculuğu bu. Ama Alex Garland, bu atmosferde alışıldık bir “aksiyon filmi” çekmemeye gayret ediyor ve kahramanlarımızın gazetecilik reflekslerini, mesleki çabalarını öne çıkartıyor. Öte yandan filmde çözülmesi gereken bir entrika, karakterleri ve seyirciyi şaşırtacak bir sürpriz vb. de yok; sadece olan bitenin tasviri söz konusu. Aralardaki ve tüm bir finali kaplayan çatışma sahneleri ise şiddeti estetize etmekten çok gerçeklik duygusunu beslemeye yarıyor. Ve finalde sistemin diz çöküp yerlerde sürünmesini temsil eden Başkan karakterinin akıbeti, Ocak 2021’deki meşhur Kongre baskını gibi çok şey anlatıyor. Trump’ı yerlerde sürünürken hayal edin! Alex Garland, Hollywood’un liberal-Demokrat kanadının ara sıra yapmayı sevdiği türden, “Sistemde tıkanma ve yolunda gitmeyen şeyler var” türünden bozulma-yozlaşma eleştirilerini tekrarlamamış “İç Savaş”ta. Doğrudan çöküşü ve birbirine girmeyi anlatan, Amerikan toplumu açısından travmatik ve ürkütücü bir film bu. Filmin Texas’taki galasının diğer yerlere göre çok daha hararetli, bol alkış ve tezahüratlı geçmesi bile bir alametti bana sorarsanız. Amerikalıların yarısı iç savaş bekliyor Hollywood, 1861-1865’teki Amerikan İç Savaşı’na dair sayısız öykü üretti ve sonrasında da Amerikalıların başka ülkelerdeki savaşlara katılımlarını bolca destanlaştırdı. Amerikan vatandaşlarının ülkelerine dair güvensizlik ve kötümserlik duygularının tavan yaptığı bu dönemde çekilen “İç Savaş” filmiyle yeni bir sayfa açıldığını söylemek mümkün. 2022’de yapılan bir anket Amerikalıların yüzde 47.8’inin birkaç yıl içinde bir iç savaş beklediğini gösteriyordu. Ankete katılanların yüzde 50.1’i de iç savaşı büyük bir olasılık olarak değerlendiriyordu. Şimdi o “birkaç yılın” içindeyiz… Alex Garland, işte bu beklentinin filmini yapmış durumda. Bu iki filmin Amerikan paranoyalarından birini mi yoksa muhtemel gerçekleri mi yansıttığını tarih gösterecek. Ama uzak değil, yakın bir gelecekten söz ediyoruz ve “İç Savaş”, televizyon ekranlarındaki Los Angeles’tan naklen yayın görüntüleriyle birlikte seyredilmesi gereken bir film.
 
Geri
Üst