A
Admin
Yönetici
Yönetici
İrem KAYA - EGE TELGRAF/ Sokak Ağzı, Çanakkale’nin Ege kıyılarında, adeta zamanın yavaş aktığı, doğallığını koruyan huzur dolu bir koy. Koyunevi köyünün hemen sahilinde, Akdeniz’in serin sularıyla buluşan bu küçük cennet, yıllar boyunca sessizliğini korumuş, müdavimleriyle özel bir bağ kurmuş. Burası sadece bir plaj değil; denizle, rüzgarla, balıkçılarla, misafirperver insanlarla bütünleşmiş bir yaşam alanı. Eskiden sadece zeytin zamanı taş evlerin canlandığı bu kıyılar, şimdi tatilcilerin gönlünü fethediyor ama halen o samimi ve içten havasını kaybetmemiş. DENİZİN BERRAKLIĞINDA KAYBOLMAK Sokak Ağzı’nın denizi, gerçekten bir başka dünya. Su, şişe sudan daha berrak, dipteki kum ve çakılların üzerinde dalgalanırken adeta size “Hoş geldiniz” diyor. Özellikle sakin havalarda, su o kadar durgun ve temiz ki, deniz gözlüğünüzle dibi seyretmek, adeta akvaryumda yüzüyormuş gibi hissettirir. Midilli Adası’nın silueti ufukta, gün batımında mumlar denize bırakılır; o ışıkların adaya doğru yol alışı ise burada yapılabilecek en büyülü aktivitelerden biri. Bazen deniz biraz dalgalı, bazen rüzgar hafif esiyor ama tüm bunlar, doğanın kendine has ritmi ve büyüsünü bozmuyor. SESSİZLİĞİN VE SAKİNLİĞİN SULTANLIĞI Eğer şehir hayatının karmaşasından, yüksek tempodan uzaklaşıp gerçekten nefes almak, kafa dinlemek istiyorsanız, Sokak Ağzı tam size göre. Burada müziğin sesini kısmış, doğanın sesini açmışsınız gibi hissedersiniz. Kalabalık yok, gürültü yok. Sadece yol kenarında geçen birkaç araba sesi duyulur ki, bu bile denizin ve kuşların huzuruyla dengelenir. Yaz tatilinizi burada geçirmek, doğayla iç içe olmak, kendi düşüncelerinizle baş başa kalmak demek. Özellikle yaş ortalamasının yüksek olması, burayı sakin bir huzur yuvası haline getiriyor. Küçük çocuklar ve kalabalık partilerden uzak, sadece doğal güzellik ve samimiyet var. DOĞAL YAŞAM VE SAMİMİ KONAKLAMA Sokak Ağzı’nda kalabileceğiniz yerler, bu samimiyeti devam ettiriyor. Tahta masalı, çardaklı restoranlar ve pansiyonlar, misafirlerini evden biri gibi karşılıyor. Yarım pansiyon seçeneği sunan uygun fiyatlı motellerde konaklamak mümkün. Burada sabah kahvaltılarında taze, doğal ürünler; akşam yemeklerinde ise o bölgenin eşsiz balık çeşitleri sofralarınızı şenlendiriyor. Balığın mangaldaki cızırtısı, anason kokusu ve denizin tuzlu esintisi bir araya gelince, yemek yemek sadece bir ihtiyaç değil, bir ritüel haline geliyor. Son yıllarda açılan kamping alanları ve küçük kahveciler, genç neslin de ilgisini çekerek koyun atmosferine farklı bir enerji katmış. ZOR ULAŞIM, DEĞERLİ HAZİNE Sokak Ağzı’na ulaşmak biraz zahmetli olabilir. Assos’tan Babakale’ye doğru ilerlerken virajlı, dar yollardan geçmek gerekiyor. Yolu bilmeyenler için yön tabelaları sınırlı ve benzincisi yok, bu yüzden planlı gitmek şart. Ancak her zorluğun ardından sizi bekleyen doğa ve deniz güzelliği tüm yorgunluğunuzu alıyor. Koyun kıyısına indiğinizde, denizin hemen yanı başında konumlanan tesislerin huzuru, tüm ulaşım zahmetini unutturuyor. Yol kenarında araç park edebileceğiniz yerler var, ancak kalabalık sezonda dikkatli olmak gerek. DOĞALLIĞIN VE KÜÇÜK ANLARIN DEĞERİ Sokak Ağzı, sadece bir tatil yeri değil; aynı zamanda hayatın hızlı akışına küçük bir duraklama çağrısıdır. Burada güneşin batışını izlemek, gece denize bıraktığınız mumların Midilli’ye doğru yol alışını seyretmek, arkadaşlarla deniz kenarında yapılan sohbetler, hafif bir müzik eşliğinde yenen taze balık sofraları unutulmaz anılar arasında yerini alır. Burada hayat basit, samimi ve doğaldır. Tatilcilerin çoğu, buraya bir kez geldikten sonra bu huzurdan vazgeçemez. DEĞİŞEN ZAMANLA YENİ BİR YÜZ Yıllar geçtikçe Sokak Ağzı da değişiyor, büyüyor ve turistikleşiyor. Ancak çoğu ziyaretçi buradaki samimiyetin ve doğallığın hâlâ korunduğunu söylüyor. Bazıları kalabalıklaşma ve yüksek sesli müzikten şikayet etse de, koyun dingin havasını yakalamak mümkün. Her mevsim ayrı bir güzelliği var, ama en çok yazın ve sezonun sakin olduğu sonbahar aylarında gidilmesi tavsiye ediliyor. Burada zaman durur, ruhunuz dinlenir.