Hukuk Genel Kurulu'nun 2024/294 E., 2024/228 K. sayılı kararı

A

Admin

Yönetici
Yönetici
T.C.

Yargıtay

Hukuk Genel Kurulu

2024/294 E., 2024/228 K.


"İçtihat Metni"




MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/446 E., 2022/515 K.


1. Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 01.07.2020 tarihli ve 2019/96 Esas, 2020/252 Karar sayılı karar hakkında davalı vekili istinaf talebinde bulunmuş, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 24.05.2021 tarihli ve 2020/1377 Esas, 2021/699 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davalı vekilinin temyiz talebi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 17.02.2022 tarihli ve 2021/6608 Esas, 2022/1313 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur. Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda önceki kararda direnilmiştir.


2. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği düşünüldü:


3. Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen bozma kararı üzerine mahkemesince verilen direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


4. Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.


5. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında ise “Hükmün tefhimi herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur” hükmüne yer verilmiştir.



6. Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikârdır.


7. Nitekim Yargıtayın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulunun 31.01.2024 tarihli ve 2023/1-43 Esas, 2024/68 Karar; 04.02.2021 tarihli ve 2021/4-100 Esas, 2021/41 Karar; 07.03.2019 tarihli ve 2019/13-113 Esas, 2019/248 Karar; 10.12.2019 tarihli ve 2019/1-691 Esas, 2019/1319 Karar sayılı kararları).


8. Somut olayda ise direnme kararına esas gerekçeli kararın hüküm kısmı usulüne uygun olmasına rağmen, direnmeye esas kısa kararda yukarıda açıklanan mevzuata uygun hüküm fıkrası oluşturulmamış, sadece; “Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 17/02/2022 tarih ve 2021/6608 Esas 2022/1313 Karar sayılı ilamına DİRENİLMESİNE” denilmekle yetinilmiş, dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar kurulmamıştır.


9. Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.


10. O hâlde mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında belirtildiği, açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır.


11. Mahkemenin, yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan biçimde usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa kararı usule uygun değildir.


12. Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.


KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Direnme kararının yukarıda gösterilen usuli nedenden dolayı BOZULMASINA,


İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,


Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,


08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
 
Geri
Üst