A
Admin
Yönetici
Yönetici
İsrail ile İran arasındaki gerilim, Hürmüz Boğazı’nda taşımacılık maliyetlerini ve risklerini önemli ölçüde artırdı. Orta Doğu’nun petrol ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) sevkiyatlarının en kritik noktası olan bu dar su yolu, bölgedeki çatışmalar nedeniyle lojistik firmalarının daha temkinli hareket etmesine neden oluyor. Bu durum, navlun ücretlerinde sert yükselişlere yol açtı. Hürmüz Boğazı, günlük yaklaşık 20 milyon varil petrolün dünya pazarlarına ulaştırıldığı en önemli geçiş noktası olarak biliniyor. Petrol ve LNG sevkiyatlarının büyük bir kısmı Asya ülkeleri başta olmak üzere Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore gibi büyük tüketicilere ulaşıyor. Ancak bölgedeki güvenlik endişeleri, gemi operatörlerinin rotalarını değiştirmesine ve geçişleri azaltmasına neden olarak piyasada taşımacılık kapasitesinin azalmasına yol açtı. Londra Menkul Kıymetler Borsası’nın verilerine göre, özellikle Orta Doğu’dan Çin ve Japonya’ya ham petrol ve rafine ürün taşıyan tankerlerin navlun fiyatları yılbaşından bu yana ciddi artış gösterdi. Örneğin, çok büyük ham petrol tankerlerinin (VLCC) Çin rotasında navlunlar yüzde 61 artarken, Japonya’ya rafine ürün taşıyan orta ve küçük boy tankerlerin navlunları yüzde 88 ile 97 arasında yükseldi. Uzmanlar, Hürmüz Boğazı’nın İran tarafından kapatılma riskinin düşük olduğunu ancak bölgedeki tansiyonun devam etmesi halinde maliyetlerin ve risklerin daha da artabileceğini vurguluyor. Ayrıca, çatışmaların petrol arzı üzerinde yaratacağı olası etkiler nedeniyle küresel enerji piyasaları yakından takip ediliyor. Bölgede yaşanan gelişmeler, özellikle enerji fiyatları ve taşımacılık sektörünü doğrudan etkiliyor. Bu nedenle navlun ücretlerindeki artış, ürün maliyetlerine yansıyacak ve dünya genelinde ekonomik dalgalanmalara neden olabilecek bir risk unsuru olarak değerlendiriliyor. (Sözcü)