A
Admin
Yönetici
Yönetici
Suriye'nin güneyinde yer alan Dürzî nüfusun yoğunlukta yaşadığı Süveyda ilinde yaşanan çatışmalar, yalnızca yerel bir güvenlik krizi değil; aynı zamanda İsrail’in Suriye'yi parçalama projesinde yeni bir perdeyi temsil ediyor. Yerel kaynaklara göre, El-Kaide bağlantılı Heyet Tahrir eş-Şam’ın (HTŞ) lideri olan Colani'nin kontrolündeki güçler, şehir merkezinde tanklarla sivillere saldırdı ve çok sayıda kişiyi alıkoydu. Olaylar, katil İsrail’in Suriye rejimiyle normalleşmeye hazırlandığı iddialarının gündeme geldiği bir dönemde dikkat çekici biçimde tırmandı. Dürzîler hedefte, İsrail "koruyucu" rolünde Süveyda'daki çatışmalarda HTŞ bağlantılı güçlerin Dürzî mahallelerinde infazlara giriştiği belirtilirken, son 24 saatte en az 100 sivilin hayatını kaybettiği, 200’den fazla kişinin ise yaralandığı bildiriliyor. İsrail ise bu gelişmeleri bahane ederek Suriye’ye yönelik saldırılarını yeniden yoğunlaştırdı. İsrail savaş uçakları, Süveyda’nın doğusunda yer alan Segin ve Semia bölgelerinde konuşlu Suriye ordusuna ait tankları hedef aldı. Tel Aviv yönetimi bu saldırıların, Dürzîlere yönelik saldırılara misilleme olduğunu savundu. Ancak uzmanlara göre, asıl amaç Dürzî halkını İsrail’le normalleşmeye zorlamak ve Suriye’yi adım adım parçalamak. Washington ve Tel Aviv’den eş zamanlı baskı ABD’nin Suriye özel temsilcisi Tame Barak’ın açıklamaları ve HTŞ lideri Colani ile Siyonist yetkililer arasında gerçekleştirildiği iddia edilen gizli görüşmeler, Suriye’nin yeni bir ihanete sürüklendiği tezlerini güçlendiriyor. İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın "Dürzîleri koruyacağız" şeklindeki açıklamaları ise, işgalci rejimin insani kaygılardan değil, bölgesel çıkarlarından hareket ettiğini açıkça ortaya koyuyor. Katil İsrail ve ABD, görünürde farklı cephelerde duruyormuş gibi yapsalar da, Süveyda’daki krizi kullanarak ortaklaşa bir bölme stratejisi yürütüyorlar. Culani rejimi ise her iki tarafın da taleplerini koşulsuz kabul etmeye hazır bir görüntü sergiliyor. Dürzî liderlerden uyarılar: İsrail'in hedefi parçalamak Lübnan’daki Dürzî toplumunun liderlerinden Velid Canbolat, daha önce yaptığı açıklamalarda İsrail’in Dürzî toplumlarını bölge genelinde parçalama çabasına dikkat çekmişti. Süveyda’daki gelişmeler, bu uyarıların ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. İsrail, Süveyda’yı yalnızca Suriye içinde bir nüfuz alanı olarak değil; aynı zamanda Lübnan ve Ürdün’deki Dürzî toplumlarını kontrol altına almanın da bir anahtarı olarak görüyor. Bu nedenle "Dürzîleri koruma" söylemi, aslında İsrail’in daha büyük jeopolitik hedeflerine ulaşmak için kullandığı bir manivela. Colani rejiminin acziyeti: Yeni bir Nekbe’ye mi hazırlanılıyor? Uzmanlar, oulani yönetiminin Suriye üzerinde egemenlik kurmaktan uzak olduğunu, ülkenin fiilen İsrail ve ABD’nin kontrolüne geçtiğini savunuyor. Bu durum, başlangıçta Culani yönetimini destekleyen Suriyelilerde dahi hayal kırıklığı yaratmış durumda. Analistlere göre, İsrail'in 76 yıl önce Filistin’de sahneye koyduğu "Nekbe" (Büyük Felaket) senaryosu, şimdi Suriye’de yeniden sahnelenmeye çalışılıyor. Siyasi analist Hasan Daghim'e göre, Colani rejiminin mezhepsel yaklaşımı ve Dürzîlerin temel taleplerine cevap verememesi, bölgede güvensizliği artırıyor. Güvenlik uzmanı Muhammed Mustafa ise, katil İsrail’in Süveyda’daki kaosu kalıcılaştırma stratejisiyle güney Suriye’yi kontrol altına almayı hedeflediğini belirtiyor. İsrail’in derin planı: Kaosun sürekliliği Süveyda’da yaşananlar, yalnızca bir güvenlik krizi değil; aynı zamanda Suriye’de rejim değişikliği sonrası oluşturulmak istenen yeni düzene dair ipuçları veriyor. İsrail, güney Suriye’de kalıcı bir kaos inşa ederek hem Şam hükümetinin gücünü sınırlamak hem de ileride bölgede kendisine bağlı yapılar kurmak istiyor. Görünen o ki, Suriye'de barış ve istikrarın önündeki en büyük engel, HTŞ eliyle meşrulaştırılmak istenen dış müdahaleler ve Batı destekli parçalama projeleridir. Süveyda, bu müdahalelerin en sıcak cephesi haline gelirken, Dürzîler ise jeopolitik oyunların içinde yalnız ve hedef haline getirilmiş durumda. Sonuç: Süveyda sınavı sadece Suriye’nin değil, direniş cephesinin de sınavıdır Bugün Süveyda’da yaşananlar, sadece Şam’ın değil, tüm bölgesel direniş cephesinin geleceğini doğrudan ilgilendirmektedir. Suriye'nin güneyinde kurulacak bir İsrail koridoru, yalnızca bu ülkenin toprak bütünlüğünü değil, İran, Lübnan ve Filistin direniş hattının tamamını tehdit edecektir. Süveyda bu anlamda, yeni bir direnişin fitilini de ateşleyebilir.