Hocam demeye devam ederiz belki ama…

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
2003 yılını 2004 yılına bağlayan gece yarısı İngiltere’den Kıbrıs’a kesin dönüş yaptım. Hani Ercan inşaat halindeydi ve bütün uçuşların Geçitkale’den yapıldığı zaman. Hani bütün KKTC’nin elektriksiz ve karanlıkta kutlamak zorunda kaldığı o yılbaşı gecesi. Annan Planı ortaya atılmış, üzerinde tartışılıyor, referandum tarihi netleşmiş, nefesler tutulmuş, Kıbrıs sorunu çözüleceğine olan inanç had safhada. Bütün gezegenler hizalanmış. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yeni devraldığı Türkiye, Yeni Demokrat’ların yönettiği Yunanistan, DİSİ, CTP Birleşik Güçler, herkes aynı noktadaydı. Bir Denktaş karşıydı. Denktaş’ın Demokrat Parti’si bile üyelerini serbest bırakmış, müzakeresine emeği tartışılmaz ona Serdar Denktaş ve Mustafa Arabacıoğlu’nın planda imzaları bulunduğu gerçeği ve tarihin sayfalarında yer aldığını not etmek lazım. UBP ile Papadopulous’un DİKO’su karşıydı. Elbette öncesi de vardı. Ülke yine bugünlerdeki gibi son derece kötü yönetildiği uzun bir süreç yaşanmış. Bankalar batmış. Gençlerin göçü aynen bugünkü gibi yoğundu. Suç oranı artmış. Cevizcinin çuvalı bugün tam takır ama o günlerde hala dağıtacak rant, verilecek ihale, partizanca memur istihdamı devam ediyordu. Bankalar batmış, bankazedeler Meclis basmıştı. Kapılar açılmış, öteki taraf görülmüş, mukayeseler yapılmıştı. Annan Planı dönemin propagandistleri gibi Kıbrıslı Türkler için cenneti getirecek mükemmel bir plan mıydı? Asla değildi. Ama bugün yaşadığımız birçok sorunu ortadan kaldıracak bir plandı. Ha belki birtakım başka sorunlara neden olacaktı. Onu da bilme şansımız olmayacak. Benim ahmaklığım ve hainliğim bu minvalde. Annan Planı döneminde kimlerin ahmak kimlerin akıllı, kimlerin vatansever kimlerin hain olduğunu, Kıbrıslı Türklerin içinde bulunduğu dönemi hatırladıktan sonra gelelim, dünkü hadiseye. Kendinden başka herkesin cahil olduğunu düşünen İlber Ortaylı, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın seçim kampanyasına destek maksatlı yapılan organizasyonda, gelip Annan Planı’na evet diyen Kıbrıs Türk halkının ahmak ve hain olduğunu söyledi. Tatar’ın kampanyasına yararı olmadığı gibi büyük bir darbe vurdu desek yeridir. Türkiye’de her önüne gelene “cahilsiniz” diyen, “senden bir şey olmaz”, “hadi ordan” kabalığı ile sevimli bulunup saygı gören Ortaylı, Erhan Arıklı’nın söylediği gibi baltayı taşa vurdu ne yazık ki. Annan Planı dönemi, farklı umut ve umutsuzlukların yarıştığı, zor bir dönemdi. Kimleri Evet’e inandı, kimileri Hayır’a. O sıcak günler içerisinde söylenen söylendi ama sonuçlar açıklandıktan hemen sonra ortam soğudu ne kimse kimseye hain, ne de ahmak demedi. Hasan Hastürer’e şapka çıkarıyorum ve En kalbi duygularımla onu selamlıyorum. Yazdığı gibi bu sınava bütünlemeye kalmadığı gibi tam puan aldı. Var olsun. İlber Ortaylı’ya gelince, size hocam demeye devam edeceğiz belki, ama eskiden olduğu gibi değil, içimizden gelerek değil. Belki de sana hain, ahmak, saygısız, düşüncesiz, kaba, nezaketsiz ve de bilgisiz deme nezaketsizliğini senin gibi göstermeyecek kadar düzgün insanlar olduğumuz için “Hocam” diyeceğiz sadece.
 
Geri
Üst