A
Admin
Yönetici
Yönetici
Bütün toplumların olduğu gibi Kıbrıs Türk toplumunun da geleceği gençliktedir. Gençlerine iyi bir gelecek vaat edecek, bunu sağlam bir vizyonla somutlaştıracak, umudunu ülkelerinde aramalarını sağlayacak olanlar ise kuşkusuz ülkeyi yöneten politikacılardır. Bu da, herkesin hakkını veren, haksız çıkar sağlamayıp layık olana layık olduğu şekilde davranan, liyakata dayanan bir siyasal sistem inşa etmekle gerçekleşir. Ne yazık ki bu ülkenin siyasal sistemine kene gibi yapışıp toplumsal siyasal bünyeyi hastalıklı kılan , adına patronaj sistemi denilen ve gelen giden bütün partilerin alamet-i farikası olan kayırmacılık sistemi ise başta gençlik olmak üzere herkesin gelecekle ilgili umutlarını kıran en önemli neden olarak karşımızda durmaktadır. O kadar ki ülke gençliği ile ilgili yapılan bütün araştırmalar, özellikle nitelikli gençlerin geleceklerini bu ülkede aramaktan uzak durduğunu göstermektedir. Nitekim Bağımsız Gençlik Derneği Başkanı Hakkı ÇinKılıç, geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada bu gerçeğe parmak bastı. Çinkılıç, AB finansmanıyla yapılan çalışmada, 18-30 yaş arasındaki gençlerin yüzde 57,3’ünün yurt dışına göç etmeyi düşündüğünün ortaya çıktığını vurguladı. Çinkılıç bu olgunun temel nedenini de, “liyakatsizlik gençlerin ülkede kalmasını zorlaştırıyor, beyin göçünü derinleştiriyor” diyerek özetledi. Çinkılıç’ın açıkladığı veriler ilk bakışta kötümser bir durumu yansıtıyor. Ne var ki araştırmanın açıklanan bir başka bulgusu durumun kötümser değil, iyi bir yönetimle umut dolu olduğunu da gösteriyor. Çünkü, araştırmanın odak grubunu oluşturan gençlerin hemen hepsi, ekonomik durum kötüleşse bile, liyakata dayanan özgür bir düzen kurulması halinde adadan ayrılmayı düşünmeyeceklerini vurguluyor. O halde, ülkesini ve gençliğini seven, geleceğini düşünen herkesin temel ödevi böyle bir düzen inşa etmek olmalıdır.