A
Admin
Yönetici
Yönetici
“700 milyon borçla gülümseyen dostlar meclisi” Efeler Belediye Meclisi… Başkanından üyelerine kadar sanki mutluluk hormonu aşılanmış. Son meclis toplantısı başlamadan önce görüntülere denk geldim: CHP ve MHP sıralarında kahkahalar, neşeli sohbetler, gırgır şamata… Allah neşelerini artırsın da… 700 milyon TL borçla boğuşan bir belediyede, meclis toplantılarının biraz gergin geçmesi gerekmez mi? Masalarında dosyalar, ellerinde kalemler, yüzlerinde ciddiyet olmalıydı. Hiç değilse biri çıkıp “Bu borçla nereye gidiyoruz?” diye sormalıydı. Tasarruf önermeli, gelir artırıcı projeler önerilmeliydi. Ama yok. Toplantı başladığında da tablo aynı. Başkan Anıl Yetişkin, Sarı Bina’nın Büyükşehir’e karşılıksız devredilmesini savunuyor. “Basında neden bu kadar konuşuldu, anlamıyorum” diyor. Kararı oy birliğiyle aldıklarını gururla vurguluyor. Hatta bir ara MHP’li muhalefet sıralarına dönerek: “Öyle uyum içinde çalışıyoruz ki sizlere muhalefet demeye dilim varmıyor.” Dili varmıyor çünkü galiba gerçekten muhalefet kalmamış! Hiçbir karara itiraz yok. Her şey oy birliğiyle geçiyor. Meclis mi bu, yoksa “dostlar meclisi” mi? Ama unutmayın: Borç batağında bir belediyede uyum, “başarı” değil “boş vermişlik” göstergesidir. – Belediyeyi müteahhitler sarmış, sorun değil. – Personel maaşları ödenmiyor, olur gider. – İmarda yüzlerce dosya bekliyor, yapacak bir şey yok. – Mezarlıklar, parklar, kaldırımlar bakımsız… boş ver. – Para yok, proje yok, sivrisinek çok, sokak hayvanı daha da çok… Ama meclisimiz muhalefetle çok uyumlu. Efeler halkı bu tabloya bakıp ne der biliyor musunuz? “Bu meclis üyelerinin hepsinin imarda işi var. O yüzden bu kadar uyumlular.” “Geçen dönem imardan götürenler doydu, sıra bunlara geldi.” “Kuyumcusunu, petrolcüsünü, otoparkçısını doyurduk, şimdi bunlar mı doysun?” Derler! Derler susturamazsın. “milletin ağzı torba değil ki büzesin.” Sarı Bina meselesine gelirsek: Neymiş, karşılığında Menderes mahallesinde Pazar Yeri’nin tapusunu almışlar. Yıllardır kullandığın pazar yerinin tapusunu alsan ne olur, almasan ne olur? Neymiş, Pınarbaşı’nı almışlar. Orası dört farklı kamu kurumuna ait. Büyükşehir, teleferikle uğraşmamak için size tapusunu devretti. Neymiş, ESKO’dan 43 dükkân alacaklarmış. Efeler Belediyesi 1.500 fazla çalışanıyla 43 değil 1.043 dükkan olsa yine dükkânlara sığmazsınız! Ben Anıl Yetişkin’in meclis çoğunluğu varken muhalefete neden bu kadar övgü düzdüğünü hâlâ anlayabilmiş değilim. Düşünsenize, Meclis çoğunluğu MHP’de olsaydı, Acaba bu “uyum” yine olur muydu? Yoksa meclis dar mı edilirdi? Bakın, İktidar da, muhalefet de işini yapmalı. İktidar icraat yapar, muhalefet eleştirir. Eleştirir ki yapılan iş daha iyi olsun. Yoksa herkes el kaldırıp indiriyorsa orada halk yok, sadece menfaatler konuşuluyordur. Çatışma şart değil ama fikir ayrılığı şart. Yönetimle muhalefetin tam uyumu olmaz. Uyum içinde olan tek yer; Dostlar Meclisi’dir.