A
Admin
Yönetici
Yönetici
Devlet memuru, soyut olan devletin somut varlıklarıdır. Devletin görünen yüzü devlet memurlarıdır. Devlet, memurun şahsında vuku bulur. Bundan dolayıdır ki, devlet memurunun yaşam standartları, ailesiyle birlikte hayatını idame ettirebilecek seviyede olmalıdır. Yani memur, bakkala borç yazdırmamalı, sağa sola borç yapmamalı, kendi şahsında devletin itibarını zedelememelidir. Önümüzdeki günlerde (1-30 Ağustos tarihleri arasında) yetkili sendikalarla mevcut hükümet arasında 8. Dönem toplu sözleşmeler yapılacaktır. 7 dönemdir yapılan toplu sözleşmelerin daha doğrusu oynanan tiyatronun 8. Perdesini bu yıl hep birlikte izleyeceğiz. Toplu sözleşmelerden bir şey bekliyor muyuz? Hiçbir şey beklemiyoruz. Neden? Çünkü öngörülen enflasyon üzerinden önümüzdeki iki yıl için maaş zammı oranları belirlenecek ve kesinleşen enflasyonla düzlenecek. Mesela; 2026 Ocak ayında diyelim ki yüzde 10 zam anlaşması yapıldı. 2026 ocak ayında enflasyon yüzde 12 çıktı. Verilecek zam, daha doğrusu enflasyon farkı yüzde 12 olacak. Yani zam verilmeyecek. İnandırıcılığını yitirmiş olan TÜİK rakamlarına göre enflasyon kaybı ödenecek. Keşke toplu sözleşmelerde; Memurlara en az asgari ücretin yarısı kadar kira yardımı, en az yüzde 30 maaş zammı ve 3600 ek gösterge talebi dikkate alınsa ve kabul edilse. Keşke, kamu çalışanlarının yıllardır süregelen ekonomik sorunlarına çözüm bulunsa, memurlar insanca yaşam koşullarına kavuşabilse. Devletin memuru kirasını rahatça ödeyebilse, çocuğuna harçlık verilse, pazar torbasını düşünmeden doldurabilse. Özellikle büyükşehirlerde görev yapan memurlara aylık kira desteği sağlanabilse. 2026 yılı için memur maaşlarına en az yüzde 30 oranında zam yapılabilse. Maaşlardaki vergi dilimi oranları yüzde 15 ile sabitlenebilse. Memurların yaptığı fazla mesai ücretleri artırılabilse. Uzun süredir söz verilip halen yapılmayan 3600 ek gösterge uygulaması hayata geçirilebilse. 3+1 zorunlu hizmetle atanan personelin, zorunlu hizmet süresi 1+1’e İndirilebilse. Eş durumu tayinlerinin kolaylaştırılarak, memur eşlerinin bir araya gelmesini sağlayacak tayin süreçleri basitleştirilebilse. Her 600 çalışanı olan kuruma kreş desteği verilebilse. Doğum izni, bayram ikramiyesi, giyim ve çocuk yardımı gibi temel ihtiyaçları içeren temel sosyal haklar göz ardı edilmese ve iyileştirilse. Tüm bunlar yapılabilir mi? Mümkün değil. Neden yapılmaz? Siyasetin kontrolündeki sendikalarla yol almak mümkün değildir. Sendika bağımsız olmalıdır. Sendika siyasi partilerin payandası olamaz. Eğer sendikaları –bu gün olduğu gibi- yetkili sendikaları siyasi partiler yönetirse, ne söz söyleyebilirsiniz, ne hakkınızı arayabilirsiniz.