Deport Edilenlerin Affı Tam Bir Hukuksal Garabet !..

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Geçtiğimiz hafta toplumu ilgilendiren ve hatta infial uyandıran en önemli gündem maddelerinden biri hiç kuşkusuz bazı deport kararlarının kaldırılması olmuştur. Bu kararlara yönelik özellikle siyasi çevrelerce yapılan eleştiriler, deport kararı alınması ile bu kararların alınması ilişkin gerekçelerin ortaya koyduğu paradoksal anomaliye ve hukuksal garabete dikkati çekmektedir. İçişleri Eski Bakanı ve aynı zamanda hukukçu olan Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, Ülkenin “güvensiz ve huzursuz” hale getirildiğini ve kaldırılan deport kararlarıyla ilgili “aile bütünlüğü mazeretini” kabul etmeyeceğini söyleyerek, bahse konu kişilerin tümünün evli olmadığını savundu. HP Genel Başkanı Kudret Özersay, Bakanlar Kurulu’nun deport kaldırma kararlarına işaret ederek “Arka arkaya ve çok sayıda deport kaldırma kararı artık gerçekten şüphe uyandırıyor” ifadelerini kullandı. Siyasilerin eleştirileri sonrası deport kararlarının kaldırılmasına ilişkin objektif bir değerlendirme yapabilmek için deport kararı alma gerekçesi ile deport kararlarının kaldırılması gerekçelerinin kamu yararı, düzeni, huzuru ve nihayette adalet terazisinde tartılması gerekmektedir. ‘9 kişinin yasaklı göçmen ilan edilmesi’ başlıklı 27/05/2025 tarihli Bakanlar Kurulu kararında şu ifadeler yer almaktadır: “Bakanlar Kurulu, önergede belirtilen gerekçeler ve önergeye ekli sunulan güvenlik raporları ışığında, aşağıda isimleri ve doğum tarihleri belirtilen 9 kişinin, Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası’nın 6'ncı maddesinin (1)'inci fıkrasının (g) bendi uyarınca kamu düzenini, yönetsel düzeni veya genel ahlakı tehlikeye sokacak biçimde davranmaları veya KKTC Halkı arasında ve Devlete karşı düşmanlık uyandırması veya Devletin yetki ve gücüne karşı entrika çevirmeleri olasılığı bulunduğundan, adı geçenlerin tüm bulgu ve olgular değerlendirilerek Yasaklı Göçmen olarak ilan edilmelerine karar verdi.” ‘12 Kişinin ihraç Emirlerinin iptali’ne ilişkin Ü(K-1)992-2025 sayılı Bakanlar Kurulu kararında ise şu ifadeler yer almaktadır: “Bakanlar Kurulu, önergede belirtilenler ışığında, aşağıda isimleri ve doğum tarihleri belirtilen şahıslardan Gökhan Bitik, Assen Miladinov Andonov n/d Shenol Myumyun Adem, Ömer Sürek ve Müslüm Taşdemir'in KKTC vatandaşı olan aileleri ile birlikte, Kemal Saparov, Bülent Polat, Soner Avşar, Umur Köylü, Burak Can Alhan, Mustafa Kılıç, Mehmet Göğsüaçık ve Simge Bekci'nin ise uzun yıllardır aileleri ile birlikte KKTC'de ikamet ettikleri göz önüne alınarak, aile birliklerinin bozulmaması amacıyla, varsa haklarında oluşan para cezasını girişte ödemeleri koşuluyla aleyhlerine düzenlenen ihraç kararlarının ve/veya giriş yasaklarının, Fasıl 105 Yabancılar ve Muhaceret Yasası'nın 6'ncı maddesinin (2)'nci fıkrası uyarınca iptal edilmesine karar verdi.” Yukarıdan da anlaşılacağı gibi; deport karalarının alınması ile bu kararların kaldırılmasının gerekçeleri arasında maalesef tam bir hukuk garabeti ortaya çıkmaktadır. Şöyle ki, bir kararın alınmasını gerektiren gerekçeler ortadan kalkmadığı sürece kararın iptal edilmesi ne hukuki normlarla ne kamu düzeni ile ne de kamu yararı ile örtüşür. KKTC devletinin yükümlülüğü dışında olmasına rağmen ve yasaklı göçmenlerin KKTC dışında da aile bütünlüğü sağlamaları mümkünken aile bütünlüğü kisvesi altında yasaklı göçmenlerin deport kararlarının kaldırılması, kamu düzeninin ve yönetsel düzenin bozulmasına veya genel ahlakın tehlikeye sokulmasına veya KKTC Halkı arasında ve Devlete karşı düşmanlık uyandırmasına veya Devletin yetki ve gücüne karşı entrika çevirmeleri olasılığına göz yummak anlamına gelmekte ve açık ve net bir şekilde hukuki ve paradoksal bir garabet oluşturmakta olup devlet yönetme ciddiyeti ve sorumluluğu ile bağdaşmayacağı gibi Kıbrıs Türk halkına ve vatandaşına yönelik en dramatik ve trajik kötülükler arasında yer alacaktır.
 
Geri
Üst