A
Admin
Yönetici
Yönetici
Global Times'ın analizine göre, Çin’in teknoloji alanındaki ilerleyişi bazı Batılı çevrelerde rahatsızlık yaratıyor. Özellikle açık kaynak teknolojilerde Çin’in yükselişi, Batı merkezli medya anlatılarında çarpıtılmış yorumlara yol açıyor. Batı'nın "tek doğru" açıklık anlayışı Global Times’ta yayımlanan değerlendirmeye göre, bazı Batılı medya kuruluşlarının açıklık ve iş birliği konusundaki yaklaşımı çifte standart içeriyor. Bu anlayışa göre, açık olmak yalnızca Batı'nın kendi kurallarına göre mümkün; Batılı olmayan ülkeler tarafından benimsenen alternatif açıklık modelleri ise çoğu zaman geçersiz ya da güvenilmez ilan ediliyor. Çin’in açık kaynak yazılıma yaptığı katkılar ve bu alandaki liderliğine rağmen, Batı merkezli medya kuruluşlarının bu çabaları küçümseyici bir dille aktardığına dikkat çekiliyor. Örneğin The Economist, Çin’in açık kaynak dünyasındaki yükselişini “tuhaf” olarak nitelendirirken, Çin’in siyasi sistemine göndermelerle bu teknolojik atılımı küçümsemeye çalışıyor. Çin’in katkıları görmezden geliniyor Analizde, Çin’in son yıllarda açık kaynak yazılım ve yapay zekâ alanlarında küresel ölçekte en aktif ülkelerden biri haline geldiği vurgulanıyor. Çin, GitHub gibi platformlarda en çok katkı sağlayan ülkeler arasında yer alıyor; 15 önde gelen açık kaynak yapay zekâ modelinden 12’si Çin merkezli. Ayrıca Çinli teknoloji şirketleri bu alanda önemli fonlar sağlayan ve projeler geliştiren aktörler konumunda. Ancak buna rağmen, bazı Batılı medya organlarının Çin’i açık kaynak ekosisteminde “güvenilmez” ya da “uyumsuz” bir katılımcı olarak göstermeye devam ettiği ifade ediliyor. Bu anlatıların Soğuk Savaş zihniyetinden beslenen ideolojik önyargılar içerdiği belirtiliyor. İdeolojik önyargılar: Açıklık sadece Batı’ya mı ait? The Economist’in makalesinde, Çin’in açık kaynak yazılımlarda güvenlik tehdidi oluşturabileceği yönündeki imalar, Global Times tarafından “kanıtsız suçlamalar” olarak değerlendiriliyor. “Otoriter” gibi ifadelerin, Çin halkının onaylamadığı, ideolojik yükü ağır hakaretler olduğu belirtiliyor. Haberde, açık kaynak kavramının doğası gereği tüm ülkelere açık olduğuna dikkat çekilerek, açıklığın yalnızca Batı’nın tekelinde olduğu fikrinin temelsiz olduğu vurgulanıyor. Çin’in açık kaynak vizyonu; kapsayıcılık, paylaşım ve iş birliği üzerine kurulu. Buna karşılık, Çin’in bu alandaki yükselişinden rahatsız olan bazı Batılı çevrelerin, kendi “duvarlarını” örerek dışlayıcı tutumlar sergilediği ileri sürülüyor. "Asıl garip olan Çin’in başarısı değil, Batı’nın rahatsızlığı" Çin Dışişleri Üniversitesi’nden Prof. Li Haidong’un görüşlerine de yer verilen yazıda, bazı Batılı seçkinlerin Çin’in teknolojik yükselişinden açıkça rahatsız oldukları ifade ediliyor. Li’ye göre, bu çevreler bir yandan Çin’in gelişimini küçümsemeye çalışırken, diğer yandan bu yükselişi durduramayacaklarını fark ettikleri için kendi iç çelişkileriyle yüzleşiyor. Global Times’ın analizine göre, Çin’in açıklık ve iş birliği temelinde geliştirdiği teknoloji vizyonu, aslında Batı'nın uzun süredir savunduğu değerlerle örtüşüyor. Ancak sorun, bu değerlerin Batı dışı bir ülke tarafından başarılı bir şekilde hayata geçirilmesi. Açıklık bir tekel değil, ortak bir ideal olmalı Çin’in teknolojide açıklığı teşvik etme çabalarının casusluk veya siyasi kontrol gibi çarpıtılmış anlatılarla gölgelenmeye çalışılması, Global Times’a göre sadece mantıksız değil, aynı zamanda tehlikeli. Açık kaynak yazılımın gelişimi, katılımcıların pasaportuyla değil, katkı düzeyiyle ölçülmelidir. Bilimsel ve teknolojik ilerleme, tüm insanlığın ortak mirasıdır ve herhangi bir siyasi sistemin tekeline bırakılamaz. Haberde son olarak, ABD’nin Çin’in yüksek teknoloji sektörüne uyguladığı baskıların, Çin’i yerli inovasyon ve teknolojik bağımsızlık yolunda daha da motive ettiğine dikkat çekiliyor. Çin’in açık kaynak alanındaki yükselişi, sadece küresel rekabette değil, aynı zamanda iş birliği kültüründe de yeni bir dönem başlatıyor.