A
Admin
Yönetici
Yönetici
BEYKOZ’DA GÖRÜNENİN ÖTESİNDE NE OLUYOR? İstanbul’un en gözde ilçelerinden Beykoz, sadece tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda son yıllarda yaşanan siyasi ve hukuki mücadelelerle de gündemde. Özellikle imar üzerinden dönen çıkar savaşları, belediyedeki iç çatışmalar ve yargı kararlarının hiçe sayılması, ilçeyi Türkiye siyasetinin bir mikro yansıması haline getirdi. Yargı kararlarına rağmen süren yapılaşma çabaları, parti içi kumpaslarla görevden uzaklaştırılan belediye yöneticileri ve kamu yararına değil, belirli çıkar odaklarına hizmet eden imar hamleleri, Beykoz’un geleceğini tehdit ediyor. --- ACARİSTANBUL DOSYASI: KAÇAK VİLLALARA YENİDEN YASALLIK MI ARANIYOR? Hukuki Süreç: Acaristanbul’da bulunan lüks villalara ilişkin yapı ruhsatları, İstanbul İdare Mahkemesi ve Danıştay tarafından defalarca iptal edildi. Özellikle 2008’de verilen ruhsatların da tekrar iptaliyle, bölgedeki yapılaşmanın “kaçak ve hukuksuz” olduğu net biçimde tescillendi. Fiili Gelişmeler: Ancak 2024-2025 döneminde, Beykoz Belediyesi içinde yürütülen gizli bürokratik işlemlerle bu ruhsatların tekrar devreye sokulmaya çalışıldığı ortaya çıktı. Bu çabaların arkasında, Belediye Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel ve dışardan getirilen bir danışman kadronun olduğu iddia ediliyor. Bu hamleler, doğrudan yargı kararlarını baypas etme ve imar lobilerine yeniden alan açma girişimi olarak yorumlanıyor. --- CHP İÇİNDE DERİNLEŞEN ÇATIŞMA: KİMLER, NEDEN RAHATSIZ? Alaaddin Köseler Neyi Temsil Ediyordu? Alaaddin Köseler, uzun süredir Beykoz’da siyasetin içinde yer alan, halkla doğrudan ilişkisi olan ve özellikle imar lobilerine karşı duruşuyla tanınan bir isimdi. Görev süresince Acaristanbul’daki hukuksuz yapılaşmaların durdurulması için mücadele etmiş, birçok ruhsatın iptalini bizzat desteklemişti. Kumpas Süreci: Bu duruşu, CHP içinde bazı çıkar çevrelerini rahatsız etti. Köseler’e karşı başlatılan itibarsızlaştırma kampanyası; önce sosyal medya manipülasyonları, ardından parti içi tecrit, en sonunda ise savcılığa yapılan organize şikâyetlerle sonuçlandı. Bugün Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Alaaddin Köseler, kamuoyunda bir “siyasi rehine” olarak görülmektedir. Suç isnatları, görevdeyken karşı çıktığı çıkar çevrelerinin rövanşı olarak değerlendirilmektedir. --- BEYKOZ'DA İMAR LOBİSİ NASIL ÇALIŞIYOR? 1-Yargı Kararları Neden Göz Ardı Ediliyor? Acaristanbul’a ilişkin verilen yargı kararları, yalnızca bölgesel değil, ülke genelinde emsal teşkil eden kararlardır. Ancak Beykoz Belediyesi’nde, bu kararlar yok sayılarak yeni ruhsatlandırma işlemleri yürürlüğe konmak istenmektedir. Bu durum sadece idari bir hata değil, aynı zamanda Anayasa’ya, Danıştay kararlarına ve 3194 sayılı İmar Kanunu’na açıkça aykırıdır. 2- Siyasi Bağlantılar ve Finansal Hedefler: Beykoz’daki imar kararları; sit alanları, özel ormanlar ve Boğaziçi öngörünüm bölgelerini kapsamaktadır. Bu bölgelerdeki yapılaşmalar, ancak güçlü siyasi bağlantılar ve üst düzey korumalarla mümkün hale gelmektedir. Alaaddin Köseler’in direndiği yapı, tam olarak bu çıkar ağıdır. Onun uzaklaştırılması, bu ağların önündeki son engelin kaldırılması anlamına gelmiştir. --- 3- SOMUT ÖRNEKLER: BEYKOZ’DA HUKUKUN NASIL AYAKLAR ALTINA ALINDIĞINA DAİR BELGELER CHP’li Meclis Üyesi Süleyman Kılıç, Beykoz Sit alanındaki ruhsatsız Tan Beton Santralinin danışmanı olarak kamu görevine devam etmektedir. Acarlar’daki Günaydın Restaurant, ruhsatsız olarak faaliyet göstermektedir. Defalarca şikâyet edilmiş olmasına rağmen hâlâ kapatılmamıştır. Çubuklu’da Parlaklar İnşaat, kaymakdonduran tarafındaki imar katliamı yapan Kalyon İnşaat ve özel orman arazisine hafriyat dökümü ile imar fazlası yapılaşmalar gerçekleştirmektedir. Kavacık’ta Bayramoğlu Döner, 4 katlı kaçak inşaatla genişletilmiş, kamuya açık alanda kaçak yapı olarak durmaktadır. Bu tüm hukuksuzluklara rağmen Belediye Başkan Vekili Özlem Vural Gürzel, bu yapılarla ilgili işlem yapmamakta, hatta yeni ruhsatlandırma süreçlerine göz yummaktadır. --- 4- BEYKOZ KAMUOYUNDAN CHP GENEL MERKEZİ’NE VE KAMUOYUNA AÇIK ÇAĞRI Ne Yapılmalı? Alaaddin Köseler hakkında açılan dosya yeniden incelenmeli, tutukluluk hâli kaldırılmalı ve siyasi kumpas ihtimali araştırılmalıdır. CHP Genel Merkezi, Beykoz’daki klik savaşlarına son vermeli; halktan, doğadan ve hukuktan yana açık tavır almalıdır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile CHP İstanbul İl Başkanlığı, Acaristanbul’daki yasa dışı ruhsatlandırma girişimlerine karşı derhal teftiş başlatmalı, tüm belgeleri kamuoyuna açıklamalıdır. --- 5- SONUÇ: BEYKOZ SADECE BİR İLÇE DEĞİLDİR Beykoz’daki imar savaşları, CHP’nin bugünkü siyasi pozisyonunu ve gelecekte kimlerle yol yürüyeceğini belirleyen en net göstergelerden biridir. CHP; halktan, doğadan ve hukuktan yana mı duracaktır, yoksa büyük müteahhitlerle ve rant odaklarıyla mı? Bu mesele sadece bir yerel kriz değil, Türkiye'de hukuk devleti, parti içi demokrasi ve kamu vicdanı açısından bir turnusol kağıdıdır.