CHP: 30 Haziran’da karar beklenmiyor ve o da AK Parti’ye yarayacak

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
CHP yönetimi iki cephede aynı saldırının altında. Hem dışarıdan hem içeriden ve iki cephe de ümidini ilk aşamada 30 Haziran’da görülecek 2023 kurultay iptaline bağlamış durumda. İki cepheden saldırının da özü aynı: Seçimi kaybedenlerin, seçimi kazananların koltuğunu altından yargı kararlarına bel bağlayarak elde etme mücadelesi diye özetlenebilir. CHP-dışı/CHP içi CHP dışından kaynaklanan mücadelenin hedefi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının tutuklama gerekçesi yolsuzluk. Söylenmeyen ancak Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanmasında kendini gösteren asli gerekçeler arasında hem 2019 hem 2024’te seçimi kazanırken Kürt seçmenden aldığı destek var. AK Parti (ve müttefiki MHP) o nedenle bu seçimi gayrı meşru görüyor, CHP’den seçimle kaybettikleri İstanbul’u yargı kararlarıyla işlemez duruma getirmeyi ümit ediyorlar. CHP içinden kaynaklanan mücadelenin hedefi Genel Başkan Özgür Özel’i devirmek. Özel’in 4-5 Kasım 2023 seçiminde Kemal Kılıçdaroğlu’nu yenerek CHP Genel Başkanlığını kazanmasının İmamoğlu ve destekçilerinin para gücüyle delegeleri satın alması yoluyla olduğu iddiasındalar. Kılıçdaroğlu’nun 2023 Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçim yenilgisi nedeniyle değil, İmamoğlu’nun seçimi ondan “çalması” nedeniyle Genel Başkanlığı kaybettiği iddiasındalar. İmamoğlu’nun destekçileri için 1960’lardan kalma sol jargon olarak “mütegallibe” sıfatı kullanıyor ve 30 Haziran’da CHP yönetimin “mutlak butlan”, yani “toptan hükümsüz” ilan edilmesi. 30 Haziran’da karar çıkmayabilir Oysa 30 Haziran’da Kurultay iptali ya da aklanması yönünde karara varacağına ne Kılıçdaroğlu ne Özel cephesi ihtimal veriyor. Ankara 26’ıncı Asliye Ceza Mahkemesi daha birkaç gün önce iddianameyi Ankara 3’üncü Ceza Mahkemesine devretti. Normal koşullar altında yeni mahkemenin dosyayı incelemek için süreye ihtiyaç duyması ve suçlananların da savunma için ek süre talep etmesi beklenir. Koşulların ne kadar normal olduğu ortada. 30 Haziran’da karar çıkmasından hiç memnun olmayacaklar arasında ise AK Parti de bulunuyor. Böylece anketlerde seçmen desteğinin arttığı gözlenen CHP’nin kendi kendisiyle kavgası sürüncemede kalmış, sonuca bağlanmamış olacak. Bu AK Partiyi en az mahkemenin “butlan” kararı alması kadar memnun eder. Peki, uzun yıllardan sonra CHP’ye 2024 yerel seçim zaferini kazandırıp oy oranında ilk sıraya çıkartan Özel yönetimi mahkeme kararıyla koltuğundan kaldırılıp yerine Kılıçdaroğlu oturtulursa ne olur? “Butlan” üzerinden koltuk kavgası Uzun süre Kılıçdaroğlu’na karşı cephe almayan Özel, sonunda “Allah kimseyi partililerin ve milletin gönlünde butlan olacak pozisyona düşürmesin” dedi, Silivri Cezaevinde İmamoğlu ile görüştükten sonra. Aynı zamanda 30 Haziran’da görülecek duruşmanın ertesi günü, 1 Temmuz’da, İmamoğlu’nun tutuklanmasının 100’üncü gününde Saraçhane’de büyük bir miting çağrısı yaptı. Özel daha önce Mahkeme butlan kararı verirse bunu tanımayacaklarını, kayyımı CHP’ye sokmayacaklarını söylemişti. Kılıçdaroğlu buna TRGT Ankara Temsilcisi Fatih Atik kanalıyla şu yanıtı vermiş: • “Yargı kararını tanımıyorum diye bir şey yok. Ben görevi kabul etmesem, karar kadük kalır demek anlamsız. Bu karar uygulanacak. Ben kabul etmesem kayyım gelir. Kayyım gelince de partiyi ne kadar yöneteceği belli değil. CHP’nin şu anda DNA’sıyla oynanıyor. Ben buna izin veremem, izin veremeyiz. CHP kayyıma teslim edilemez.” Atik haberi verirken, Kılıçdaroğlu’nun kendisini kayyım olarak görmediği yorumunu da ekledi. “Bu karar uygulanacak” sözü gerçekten Kılıçdaroğlu’na aitse, Mahkemenin ister 30 Haziran’da ister daha sonra bu yönde karar vermesini bekliyor demektir. CHP koltuğuna polis zoruyla mı? Kılıçdaroğlu cephesindeki bir beklentiyi de aktarayım: Özel’in bu baskıya dayanamayıp zaten CHP liderliğinden istifa edeceğine dair bir beklentileri de var. Özel, Kılıçdaroğlu’nun TGRT’de yayınlanan sözlerine Cumhuriyet Ankara Temsilcisi Sertaç Eş kanalıyla yanıt vermiş: • “Seçim kazanmadan kimseye de partiyi bırakmayız. (…) Ben zaten böyle bir şeyin sonuç değil, süreç odaklı olduğunu görüyorum; ama en kötüsünde de ben bana emanet edilen İBB’yi de İBB Başkanlığı’nı da bırakmadım. CHP’de de emaneti yere bırakmam.” Kılıçdaroğlu 30 Haziran’da ya da sonra, mahkeme kararıyla da olsa ki şu anda başka yolu görünmüyor, hileli seçimle kendisinden çalındığına inandığı koltuğa yeniden oturmakta ne kadar kararlıysa, Özel de ona direnmekte o kadar kararlı. Peki, Özel binlerce kişiyi CHP’nin önüne yığıp engellemeye çalışır ve Kılıçdaroğlu da İçişleri ve Adalet Bakanlıklarından mahkeme kararının uygulanmasını isterse, CHP’de iç kavga zirveye tırmanırsa ne olacak? Söyleyeyim: Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Tayyip Erdoğan olan biteni televizyon canlı yayınlarından keyif çayı içerek izleyecek.
 
Geri
Üst