A
Admin
Yönetici
Yönetici
KARADENİZ’DE YÜZYILLARDIR SÜREN GELENEK Karadeniz’in en özgün geleneklerinden biri olan yayla göçleri, bu yıl da renkli görüntülere sahne oldu. Trabzon’un Şalpazarı ilçesine bağlı Sinlice Mahallesi’nde, yöre halkı ineklerini geleneksel kıyafetlerle süsleyerek yaylalara doğru yola çıktı. Böylece Doğu Karadeniz’deki yayla göçü süreci tamamlanmış oldu. YAYLALARA GÖRKEMLİ VEDA: RENGÂRENK SÜSLEMELER, ÇAN SESLERİ Yöre halkı, hayvanlarını püsküllerle, çanlarla ve renkli kumaşlarla süsleyerek adeta geçmişi günümüze taşıdı. Yöresel kıyafetler içinde yürüyen köylüler, sadece bir yolculuk değil, aynı zamanda kültürel bir ritüel gerçekleştirdi. Hayvanlarla kurulan bağ, bu göçleri yalnızca ekonomik değil, duygusal bir deneyime de dönüştürüyor. SALİH USTA: “GURBETE DEĞİL YAYLALARA GÖÇTÜM” Yıllardır hayvancılıkla uğraşan Salih Usta, yayla göçünün her yıl aynı heyecanla tekrarlandığını, ama dönüş zamanlarının hüzünlü geçtiğini belirtiyor: “Hayvanlar yayladan dönerken bağırıyor, üzülüyor. Ben de üzülüyorum. Onlar benim dilimden anlıyor, ben onların.” Gurbete hiç gitmediğini, geçimini sadece hayvancılıkla sağladığını söyleyen Usta, hayvan sevgisinin hayatındaki en büyük yönlendirici güç olduğunu ifade ediyor. GELENEKTEN GÖRSEL ŞÖLENE Bu tür göçler, sadece tarımsal faaliyet değil, bir yaşam biçimi. Aynı zamanda, kültürün yaşatılması, genç kuşaklara aktarılması açısından da büyük önem taşıyor. Yayla göçleri, Karadeniz kültürünün en canlı, en doğal sergilerinden biri haline gelmiş durumda. YAYLALAR SADECE GEÇİM DEĞİL, HATIRA Bugün artık modern tarım ve hayvancılık politikaları değişse de, yayla göçü geleneği yaşatılmaya devam ediyor. Her yaz binlerce insan, Karadeniz’in yükseklerinde çocukluğunun izlerini, ailesinin mirasını ve doğayla kurduğu derin bağları yeniden buluyor.