A
Admin
Yönetici
Yönetici
GÜNDEME BAKIŞ - AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, Çeşme’de yaşanan su kesintileriyle ilgili Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’nin yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. Başkan Denizli’nin hükümet ve Devlet Su İşleri’ni (DSİ) hedef almasının kabul edilemez olduğunu kaydeden Çankırı, su krizinin sorumlusunun CHP’li belediyeler olduğunu savundu. "CHP SUSUZ BIRAKTI" Çankırı'nın açıklaması şöyle: Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli’nin televizyon yayınında, Çeşme’deki su kesintileri üzerinden hükümetimize ve DSİ’ye yönelttiği eleştiriler kabul edilemezdir. Hayat suyla mümkündür. “Su hayattır” deriz… Ama ne yazık ki İzmir’de çöp-çamur-çukur krizinden sonra şimdi de CHP beceriksizliği, vatandaşlarımızı susuz bırakmıştır. Özellikle yaz aylarında nüfusu katlanan Çeşme’de yaşanan bu mağduriyet baraj meselesi değil, CHP’nin yönetim zafiyetinin ve çaylaklığının bir sonucudur. Yasa açık: 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na göre, içme suyu temini, arıtma tesisi ve altyapı yatırımları belediyelerin asli görevidir. "BELEDİYE GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEDİ" Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi görevini yerine getirmedi. Bunun üzerine DSİ devreye girdi: Karareis Barajı – Salman Göleti – Arıtma Tesisi inşa edildi, 33.689 metre boru döşendi, 3 terfi merkezi ve arıtma tesisi tamamlandı. 25 Ağustos 2025’te sistem tamamen devreye girecek. Halihazırda Çeşme’nin suyu, doluluk oranı %4 olan Kutlu Aktaş Barajı’ndan sağlanıyor. İZSU bu tabloyu bilmesine rağmen hiçbir önlem almadı, alternatif üretmedi. Üstelik tüm proje DSİ tarafından finanse edildi. Belediye sadece 30 yıl vadeli taksit ödeyecek. Yani yapmadılar, yaptırdılar, ama krizi dahi yönetemediler. "DSİ BUGÜN BİLE ŞU VERECEK DURUMDA" DSİ bugün bile geçici su verebilecek durumda. Ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi hala resmi talepte bulunmuyor. Üstelik geçtiğimiz günlerde görüşülen İklim Değişikliği Kanunu’nda “su kaynaklarının etkin yönetimi” maddesi yer almasına rağmen, 55 CHP milletvekili bu oylamaya dahi katılmadı. CHP’nin suya dair vizyonsuzluğu sadece yerelde değil, Meclis’te de ortadadır. DSİ sorumluluğunu eksiksiz yerine getirmiştir. CHP’li belediye yönetimi bu süreçte sınıfta kalmıştır. Krizi öngörememiş, çözüm geliştirememiştir. Bu yaşananlar, bir su krizinden değil, doğrudan CHP’nin yönetim beceriksizliğinden kaynaklanmaktadır. İzmir, artık tabelacı belediyeciliği değil; AK Parti’nin hizmet belediyeciliğini bekliyor!