A
Admin
Yönetici
Yönetici
Çok sevdiğim ve öğrencilerimin bazen karne notlarına yazdığım bir sözdür; Çalışmanın kölesi olmayan bilginin efendisi olamaz. Bu basit gibi görünen ancak derin bir anlam içeren sözü çocuklarımız ilk öğretimden başlayarak hayatlarına entegre ederlerse başarının da kendiliğinden geleceğini göreceklerdir. Tabii başarı kuru kuruya çalışmakla gelmez insanın ayağına. Öncelikle eğitim hayatında başarılı olabilmek için bir takım paydaşların bir araya gelmeleri gerekir. Gelin birlikte bir göz atalım. PLANLI ÇALIŞMA Uyku, yemek, oyun, eğlence, okuma saati, dinlenme. Bütün bu saydıklarım gün içerisinde hedefleri olan bir öğrencinin planlaması gereken bölümler. Öyle dengeli yapılmalı ki biri diğerine baskın olmamalı. DİSİPLİN Sadece eğitim öğretimde değil hemen hemen her işte başarının anahtarlarından biri de disiplindir. Yukarıda bahsettiğimiz planlamalara uymak, öğretimin yanında eğitimin de bulunduğunu unutmamak. Çok sıkmadan ancak çok da gevşetmeden bir saat gibi tıkır tıkır işlemesini sağlamak gerekir. AİLE Çocukların yetişebilmesi için aile ortamı olmazsa olmazlardandır. Sevgi, hoşgörü, maneviyat, empati ve güven duygusuyla büyüyen çocuklar ülke içinde çalışkan bir nefer olacaklardır. Ailece iletişim organlarını (Televizyon, radyo, telefon, bilgisayar) kapatan ve hep birlikte okuma saati gerçekleştiren aileler zaman içerisinde paylaşımlarının arttığını da gözlemlemişlerdir. ÖĞRETMEN-OKUL Eğitim öğretim hayatında okul ve öğretmen seçimi de önemlidir. Çocuğunuzdaki yetenekleri keşfedecek, kör noktaları fark edecek ve üzerine eğilecek öğretmen bulabilmek de bu zincirin halkaları arasındadır. Tabii okul seçimini de eklemek gerekiyor. ÇEVRE Unutmayın çocuklarımızın büyümesinde çevrenin de rolü vardır. Çocuğunuzu hangi çevrede yetiştireceğinizin kararı da size aittir. Kötü bir çevrede büyüyen çocukların çok nadir de olsa kendilerini her türlü kötü alışkanlıktan kurtardığı görülse de unutmayalım ki; İstisnalar kaideyi bozmaz. YÖNLENDİRME Elmasa benzettiğimiz çocuklarımızın geleceğine yön vermek için yönlendirme de gerekli unsurlardan biridir. Yeteneğinin keşfi yapılan çocuğun, (sayısal, sözel, sanat, bilim) hangi alana yönlendirileceği eğitimini hangi branşta sürdüreceğinin kararını da eğitimin uzmanları vermeli. Aileler kendi hedeflerini çocuklara kodlamamalı. ‘Senden iyi mühendis, doktor, öğretmen, polis olur’ gibi değerlendirmeler, sırf ailem istiyor diye bir bireyi ömrünün sonuna kadar istemediği bir işte çalışmak zorunda bırakabilir. Bırakan kararı uzmanla birlikte çocuklarımız versin. Tabii ki son karar sizin olsun. Ancak çocuğunuzun sesine de kulak vermeyi ihmal etmeyin! YARIŞ ATI Bir diğer uyarılması gereken konu da; çocuklarımıza birer yarış atı gibi davranmamamız gerektiği. Şimdi bazı ailelerin ‘Ne yapalım, şartlar böyle. Yoksa iyi bir okul kazanamaz’ dediğini duyar gibiyim. Hak verdiğim bazı noktalar olabilir ancak psikolojisi bozulan bir çocuğun düzelmesi için de uzun süren maddi manevi çabalara ihtiyaç olduğu unutulmamalı! Okul kazandırabilmek için yüklendiğiniz çocuğunuzu kötü alışkanlıklar ve bozuk bir psikolojiden kurtarmak için daha çok emek sarf edeceğinizi gözünüzün önüne getirin. Kısacası: Başarılı bir birey, iyi bir vatandaş, hayırlı bir evlat yetiştirebilmek sizin elinizde. Elinizdeki mücevheri iyi değerlendirin!