BİR GARİP BEDO

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
ELAZIĞLI NE YAPSIN? O kadar güzel bir şarkı ki dinlediğiniz zaman mest olmamak imkansız… Sözleriyle, müziğiyle ve en önemlisi de söyleyenin ustalığıyla şarkı sizi şöyle bir elizden tutup, derinlere, geçmişe, gençlik yıllarınıza ve belki de platonik aşklarınıza götiri... Bir de şarkıya ‘’Elazığlı Ne Yapsın?’’ diye bir isim konmuş ki o da cilası olmuş… Tam da Elazığ çocuğunu tarif edi… Sevdi mi tam sever Elazığ çocuğu; alamazsa da kalbine gömer, ölene dek gönlünde yaşatır, itinayla muhafaza eder ve karşılıksız sevgisini kendiyle birlikte mezara kadar götürür. İşte bu şarkı da tam olarak böyle bir tarifin ifadesidir… Bu yorum, şarkıyı büyük bir zevk ve hüzünle dinleyen şahsıma aittir. Bu duygularımı teyit edip daha da perçinlemek adına, şarkının hikâyesini öğrenmek için değerli sanatçımız Fethi Perilioğlu’nu aradım. Fethi ağabeyim, kısa bir şekilde şöyle özetledi: “Evet, bir aşk hikâyesi var; ama bunun yanında, bu duygulara tanıklık etmesini istediğim çok sevdiğim Harput’a olan sevdanın da hikâyesi var.” Yani hem sevilen bir kadın var hem de sevilen bir diyar… Fethi ağabeyimle sohbetimizde, diğer önemli eserlerinden ve bu eserleri okuyup seslendiren onlarca sanatçıdan da söz ettik. Kendisi gerçekten bir beste fabrikası. Bir hemşehrimiz olarak onunla gurur duydum. Ayrıca, bana ait mahlasımla ilgili bir şarkı sözü de verdi. Zaten telefonla konuşurken ufaktan şarkıyı söylemeye bile başladı. Hele biraz bekleyek. Nasıl bir şarkı olacak acaba? Sanatçımız üretmeye devam etsin, biz de zevkle dinlemeye devam ederiz. Zaten demiyor mu Elazığlı Ne Yapsın? Ne yapak gardaş! Dinlemeyek mi? Sevik işte takip de mi etmeyek? Teşekkür ederiz Fethi ağabeyim... Harika bir şarkıyı hafızamıza kazıyıp, dilimize düşürdüğün için. Yıllar geçse bile unutulmayacak bir şarkı. Dinlemeyen varsa bulsun dinlesin… Ahan da şarkının adını tekrar yazim; Elazığlı Ne Yapsın? **** **** ***** **** GUŞŞİK Gardaş ben de bir huy olmuş yerim de duramim! Nerde bir etkinlik varsa ve gidip izlemişsem illa oradan köşeme bir malzeme çıkaracağım. Son gittiğim etkinlik üçüncü kez izlediğim ‘’Güz’’ adlı tiyatro oyunu oldu. Üç kere seyredip, her seferin de ilk defa seyredimiş gibi zevk aldığım ve katıla katıla güldüğüm ‘’Güz’’ adlı oyundan yine kendime müthiş malzeme buldum. Bu konuya girmeden Yukarışehir Tiyatro ekibini tekrar kutluyam. Harika bir iş çıkarmışlar. Aldığım bir duyuma göre ‘’Güz’’ adlı oyunu seri halinde oynamaya devam edeceklermiş. Oyun yazarı Ferhat Bibal'e de şehrin çeşitli yerlerindeki çay ocakların da ilham geldiğini öğrenmiş bulunmaktayım. Ferhat Bibal’i çay ocaklarının oralarda filan görürsez rahatsız etmeyin! Zira, o anda mizahi bir oyun yazma durumundadır. Yanına fazla yaklaşıp, rahatsız edersez biz de mizahi oyunlardan mahrum kalabiliriz! Değil mi Ferhat Bibal? Yanlış düşünmim değil mi? Evet geleyim Güz oyunundan bana çıkan malzemeye… Oyunun önemli karakterlerinden Oğuzhan Münir Gever (Şemo) ve Bilal Albayrak (İsmail) Oyun bittikten sonra Kanal 23'ün ‘Yaşama Dair’ programının sunucusu Melisa Coşkun hanımdan programa çıkma daveti alırlar. Benim de bu olaydan haberim olunca, hemen gününü öğrenip o gün ekranın karşısına geçtim. Benim amacım Oğuzhan Münir Gever’den son oynayacağı oyunun adı hakkın da bilgi edinmekti. Zira, ilk defa duyduğum bir kelime hakkında acilen bilgi edinmem lazımdı. Kelime şuydu Guşşik... Benim merak ettiğim kelime programda da hemen merak konusu oldu. Oğuzhan Gever illaki manasını bilidir ama değişik yorumlar ve görüşler almak için izleyiciye de sordurup cevaplar aldı. Bende bildiğim kadarıyla bir şeyler yazdım. Emin değildim. Kafam da yorumlayıp, biraz da araştırıp öğrendiğim kadar cevap yazdım. Guşşik; boşboğaz, tutarsız veya densiz olabilir dedim. Benim yazdığım cevaba yakın herkes bir şeyler yazdı. Şimdi buradan tüm Elazığlılara seslenim! Guşşik kelimesini kullanmış veya halen kullanmak da olan birileri var mı? Nedir bu Guşşik'in manası… Bilisez yazın! Biz de meraktan kurtulak ve yeri geldiği zaman bu kelimeyi kullanak… Kulağa hoş geli ve değişik bir kelime. Öğrenek, gelecek nesillere aktarak ve kaybolup gitmesin. Yazım yayınlanmadan önce Guşşik adlı oyun oynanmış olacak. Ben de gidip izleyeceğim ve daha geniş bir yazı hazırlayıp Çaydaçıra Dergimizin Temmuz sayısın da yayınlayacağız. Bilginiz olsun… **** **** ***** **** RADARLA DANS! İnşallah radarsız, belasız bir bayram geçirmişsinizdir… Tahminime göre bu bayram da kurbandan çok, radara kurban olanlar konuşulmuştur… Alışmışız ya! ‘’Sahibinin elinden kaçan boğa ortalığı birbirine kattı gitti’’ başlıklı haberlere… İşte, bu bayramda da nerdeyse boğa haberleri gibi radar haberleriyle yatıp kalktık. ‘’Radara girenler ortalığı birbirine kattı’’ başlıklı haberler boğa haberlerini geçti… Şimdi Gardaş, bu üç ileri, bir geri trafik tabelalarına aklı eren oldu mu acaba? Ben bayramda 18 kilometrelik yolda tabelalara uyam dedim, aklım bayağı karıştı! 90'a gelim, hop bir tabela 50'ye düş! Tam düşeceğim, 70' e çık! Tam çıkacağım 30'a düş! Benimki kurtlarla dans gibi Tabelalarla dans oldu… Ehliyeti alalı 40 seneyi geçti ve 2 defa radara girdim ama şimdiden titreme aldı. Tabelalara bir ayar çekilmezse, istediğim kadar hoplasam da hafta da birkaç sefer kesin radara girerim. Bu işten kurtulmanın tek çaresi kaldı! Bundan sonra ulaşımı mı atlarla yapacağım… Atlara da ceza kesecek değiller ya! HAFTANIN FOTOĞRAFI:
 
Geri
Üst