BAYRAM DEĞİL, İNSANLIĞIN UTANÇ GÜNÜDÜR!

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Dünyanın gözleri önünde yaşanan bir soykırıma daha ne kadar sessiz kalacağız? Gazze’de uzun bir süredir süren vahşet, bir halkın sistematik olarak yok edilmesiyle devam ediyor. Binlerce çocuk, kadın ve sivilin üzerine yağan bombalar, yok edilen hastaneler, camiler ve okullar…Açlık, susuzluk ve korku içinde geçen her gün…Bunların hepsi, çağımızın en karanlık utanç sahnelerinden biri olarak tarihe yazılıyor. Ve şimdi bir yardım gemisi daha saldırıya uğradı. İçinde yalnızca sivillerin ve gönüllü insani yardım çalışanlarının bulunduğu Madleen gemisi, uluslararası sularda, İsrail ordusu tarafından kanlı bir operasyonla hedef alındı. Bu saldırı, sadece bir gemiye yapılmış bir baskın değil, bu saldırı insanlığın ortak vicdanına, yardımseverliğe ve onura yapılmış bir hançer saplamaktır. Bu bir savaş değil. Bu, çıplak gözle izlediğimiz bir soykırımdır. Madleen gemisine yapılan saldırı, İsrail’in uluslararası hukuku, insan haklarını ve ahlaki tüm değerleri hiçe saydığının yeni bir kanıtıdır. Bu eylem, açıkça deniz haydutluğudur ve uluslararası hukuka göre savaş suçu teşkil etmektedir. Ancak İsrail’in bu tür suçları işleme cesareti nereden geliyor? Cevap çok açık: Cezasızlık kültüründen. Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Batılı güçlerin koşulsuz desteği, Birleşmiş Milletlerin etkisizliği ve uluslararası toplumun çifte standardı, İsrail’e sürekli bir koruma kalkanı sağlıyor. Her gün yeni bir katliam yapan, BM kararlarını hiçe sayan, basın mensuplarını hedef alan, sivilleri topluca öldüren bir devlet, halen “meşru müdafaa” maskesiyle temize çıkarılıyor. Peki ya Müslüman ülkeler? Nerede İslam İşbirliği Teşkilatı? Nerede Arap Birliği? Nerede ümmetin sözde liderleri? Kendi halkına sopa sallayan, Batı başkentlerinde dil döken, koltuklarını korumak için sessizliği tercih eden yöneticiler, Gazze’de bir çocuğun gözyaşından daha değersizdir. Bu sessizlik, bu utanmaz kayıtsızlık, bu suskun onursuzluk İsrail’i daha da pervasız yapıyor.Bugün Gazze’de bir halk açlıkla, ölümle, bombalarla sınanıyor ve dünya susuyor. Sivilleri taşıyan gemilere saldırmak, yardım götüren konvoyları vurmak, çocukları diri diri toprağa gömmek, hiçbir savaş hukukunda, hiçbir ahlaki değer sisteminde meşru gösterilemez. Fakat dünya, artık sadece “endişeliyiz” demekle yetiniyor. Bu “endişe” açıklamaları, Gazze’ye bir damla su, bir lokma ekmek, bir ilaç ulaştırmıyor. Tam tersine, bu sahte açıklamalar İsrail’i daha da cesaretlendiriyor çünkü biliyorlar ki kimse onları durdurmayacak. Ama biz soruyoruz: • Bu kadar masumun kanı aktıktan sonra mı harekete geçeceksiniz? • Yoksa dünya, ancak kendi çocukları öldüğünde mi kıyameti koparacak? • Ne zaman insan hayatı, pasaport rengine veya dini kimliğe göre değer kazanmayı bırakacak? İsrail, bayram kutlaması adı altında savaş uçaklarıyla Gazze semalarında ölüm saçarken, dünyaya meydan okuyan bir barbarlığa sahne oldu. Bayramlar, barışın ve kardeşliğin zamanıdır. Fakat İsrail için bayram, tanklarla sokakları işgal etmenin, füzelerle çocukların uykusunu bölmenin bir başka adıdır. Bu yüzden bugün, insanlığın bayramı değil, utanç günüdür. Son Söz: Madleen sadece bir gemi değil, insanlığın vicdanıdır! Madleen gemisi bir simgedir artık. Sadece Gazze’ye ilaç, gıda, yardım değil, umut taşımaktaydı. O gemiye yapılan saldırı, sadece bir operasyon değil; insanlığa yapılan alçak bir darbedir.Bu yazı bir çağrıdır; tüm insanlığa, vicdan sahiplerine, aydınlara, hukukçulara, liderlere… Artık ayağa kalkmanın, hesap sormanın, İsrail’i durdurmanın zamanı gelmiştir. Eğer bugün susarsak, yarın kendi çocuklarımızın geleceğini de kaybedeceğiz. Çünkü soykırıma sessiz kalan herkes, soykırımın suç ortağıdır.
 
Geri
Üst