A
Admin
Yönetici
Yönetici
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, iklim değişikliği, kuraklık ve çevre kirliliğinin su kaynakları üzerindeki etkilerini değerlendirdi.
Bayraktar, artan kirliliğin ve azalan yağışların tarımsal üretim ve canlı yaşamı tehdit ettiğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“İklim değişikliğinin en önemli etkisinin su döngüsü üzerinde olacağı ve önümüzdeki yıllarda 3 milyardan fazla insanın su kıtlığı yaşayacağını bilimsel çalışmalar ortaya koyuyor. Her geçen yıl nüfus artışının etkisiyle kişi başına düşen kullanılabilir su miktarımız azalıyor. Diğer taraftan küresel iklim değişikliğinin sonucu olarak dünyanın birçok bölgesinde artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, kuraklık afetinin sıklığını ve şiddetini artırıyor.
Ülkemizde insan eliyle su kaynaklarımıza zarar veriliyor. Kuraklık yaşadığımız ve suya olan ihtiyacımızın her geçen gün arttığı bu dönemde mevcut su kaynaklarımızın korunması hayati önem taşıyor. Ne yazık ki arıtılmadan veya yetersiz şekilde arıtılarak doğaya bırakılan sanayi atıkları akarsu ve yeraltı sularımızı kirletiyor” dedi.
“81 İLİN 75’İNDE GÖRÜLEN SU KİRLİLİĞİ YAŞAMI VE TARIM SEKTÖRÜNÜ TEHDİT EDİYOR”
Bayraktar, “Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemiz, akarsu bakımından da oldukça zengin bir coğrafyaya sahiptir. Yapılan çalışmalar su kirliliğinin ülkemizde 81 ilin 75’inde öncelikli veya önemli bir sorun olarak tespit edildiğini gösteriyor. Bu illerde su kirliliği yaşamı ve tarım sektörünü tehdit ediyor. Buradan kirlilik riski taşıyan akarsularımızın olduğu iller başta olmak üzere 81 ildeki Valilerimizi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızı göreve davet ediyorum.
Temiz bir çevre için milli seferberlik başlatalım. Kirlenen hava, su ve toprak artık sadece çevreyi değil, tüm canlı yaşamını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Bu konuda denetimleri sıkılaştıralım. İçtiğimiz suya, solduğumuz havaya kadar karışan zehirli atıklarını çevreye bırakanlara karşı ağır yaptırımlar ve caydırıcı cezalar uygulayalım. Unutmayalım ki çevreyi korumak yaşamı korumaktır. Bu sorunu Sayın Cumhurbaşkanımıza bir mektupla ilettik, kalıcı yaptırımlar talep ettik. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı nezdinde de girişimlerimiz devam ediyor” dedi.
(Haber Merkezi)
Bayraktar, artan kirliliğin ve azalan yağışların tarımsal üretim ve canlı yaşamı tehdit ettiğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“İklim değişikliğinin en önemli etkisinin su döngüsü üzerinde olacağı ve önümüzdeki yıllarda 3 milyardan fazla insanın su kıtlığı yaşayacağını bilimsel çalışmalar ortaya koyuyor. Her geçen yıl nüfus artışının etkisiyle kişi başına düşen kullanılabilir su miktarımız azalıyor. Diğer taraftan küresel iklim değişikliğinin sonucu olarak dünyanın birçok bölgesinde artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, kuraklık afetinin sıklığını ve şiddetini artırıyor.
Ülkemizde insan eliyle su kaynaklarımıza zarar veriliyor. Kuraklık yaşadığımız ve suya olan ihtiyacımızın her geçen gün arttığı bu dönemde mevcut su kaynaklarımızın korunması hayati önem taşıyor. Ne yazık ki arıtılmadan veya yetersiz şekilde arıtılarak doğaya bırakılan sanayi atıkları akarsu ve yeraltı sularımızı kirletiyor” dedi.
“81 İLİN 75’İNDE GÖRÜLEN SU KİRLİLİĞİ YAŞAMI VE TARIM SEKTÖRÜNÜ TEHDİT EDİYOR”
Bayraktar, “Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemiz, akarsu bakımından da oldukça zengin bir coğrafyaya sahiptir. Yapılan çalışmalar su kirliliğinin ülkemizde 81 ilin 75’inde öncelikli veya önemli bir sorun olarak tespit edildiğini gösteriyor. Bu illerde su kirliliği yaşamı ve tarım sektörünü tehdit ediyor. Buradan kirlilik riski taşıyan akarsularımızın olduğu iller başta olmak üzere 81 ildeki Valilerimizi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızı göreve davet ediyorum.
Temiz bir çevre için milli seferberlik başlatalım. Kirlenen hava, su ve toprak artık sadece çevreyi değil, tüm canlı yaşamını tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Bu konuda denetimleri sıkılaştıralım. İçtiğimiz suya, solduğumuz havaya kadar karışan zehirli atıklarını çevreye bırakanlara karşı ağır yaptırımlar ve caydırıcı cezalar uygulayalım. Unutmayalım ki çevreyi korumak yaşamı korumaktır. Bu sorunu Sayın Cumhurbaşkanımıza bir mektupla ilettik, kalıcı yaptırımlar talep ettik. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı nezdinde de girişimlerimiz devam ediyor” dedi.
(Haber Merkezi)