A
Admin
Yönetici
Yönetici
Bu, anaların gözyaşı, babaların sessiz çığlığı, yetim kalan çocukların öksüz hayalleri… Pençe-Kilit Harekatı’nda daha önce şehit düşen bir askerin naaşını almak için operasyona katılan 12 kahraman Mehmetçik, ne yazık ki görev başında şehit oldu. Bu sadece bir terör saldırısı değil; aynı zamanda ciddi bir zafiyetin ve ihmaller zincirinin sonucudur. Türkiye, dünyanın en güçlü ordularından birine sahiptir. Sahada teknolojik üstünlük, hava hâkimiyeti, istihbarat altyapısı… Ama 2025 yılının ortasında hâlâ bir operasyonda 12 askerimizi aynı anda şehit veriyorsak, orada sorgulanması gereken çok şey vardır. Teknolojide, istihbaratta, sahada ciddi birikimleri olan bir ülkeyiz. Ama sormadan edemiyoruz: Bu 12 aslan nasıl ve neden bir anda şehit düştü? Hangi istihbarat zafiyeti bu saldırıya zemin hazırladı? Hangi koordinasyonsuzluk bu kadar fazla kayba yol açtı? Daha önce şehit olan askerimizin naaşı neden orada günlerce kalmak zorunda kaldı? Bu nasıl bir planlama? Bu nasıl bir sevkiyat? Bu sorular cevapsız kalmamalı. Bu milletin aklıyla, kalbiyle alay edilmemeli. Bu milletin evlatları bu kadar ucuz olmamalı. Ve en önemlisi, bu kayıpların hesabını kim verecek? Ne yazık ki bu şehadet haberleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın DEM Parti temsilcileriyle yaptığı görüşmenin gölgesinde geldi. Aynı saatlerde, kamuoyunun gözü önünde, terörle arasına açıkça mesafe koymayan bir siyasi yapı ile “normalleşme süreci” yürütülüyordu. Terör örgütü silahları nerede bırakmalı konuşuluyordu. Hatta İmralı’ya ziyaret yapılıyordu. Peki, 12 şehit haberinin geldiği gün böyle bir buluşma yapılmalı mıydı? Bu toplumun vicdanı bu kadar mı körleştirildi? Kimse şunu unutmamalı; Bu millet barış istiyor ama onurlu bir barış… Bu millet çözüm istiyor ama şehitlerin kanı pahasına değil… Barış; terörle müzakere ederek değil, onu silahsızlandırarak sağlanır. Kardeşlik; tavizle değil, adaletle kurulur. Ve çözüm; milletin güvenliğini sarsarak değil, onu teminat altına alarak inşa edilir. Bu olayın sorumluları açıklanmalı, hesap verilmelidir. Milli Savunma Bakanı'nın bu ağır kaybın sorumluluğunu üstlenmesi, yalnızca siyasi bir duruş değil, aynı zamanda devlet ciddiyetinin gereğidir. Bu milletin evlatları bu kadar ucuz şehit olmamalı Onlar metan gazıyla, plansızlıkla, istihbarat eksikliğiyle toprağa düşmemeliydi. Her yeni şehit haberiyle bir toplumun sabrı biraz daha tükeniyor. Her gözyaşı, bu milletin sinir uçlarına biraz daha dokunuyor. Ve unutulmamalıdır ki; Hesabı sorulmayan her ihmal, yeni ölümlere davetiye çıkarır. Barışı desteklemek ayrı, şehitlere saygı duymak ayrıdır. Barış demek, terörü aklamak değildir. Barış demek, 12 şehidin acısını halının altına süpürmek değildir. Bu ülke büyük bir ülkedir. Bu millet büyük bir millettir. Ama büyük milletler, büyük acıların hesabını sormadan yollarına devam etmez, etmemeli. Bu olayın üzeri örtülmemeli. Bu kayıplar görmezden gelinmemeli. Ve bu şehitlerin kanı yerde kalmamalı. Ruhları şad, makamları âli olsun. Ama bu acının hesabı sorulmadan, bu milletin yüreği soğumaz.