A
Admin
Yönetici
Yönetici
Son yıllarda internetin yaygınlaşmasıyla birlikte sanal kumar ve online bahis platformları adeta bir salgın gibi toplumu etkisi altına almış durumda. Kolay erişilebilirlik, gençlere yönelik reklam stratejileri ve denetimsizlik, milyonlarca insanımızı bu tuzağa çekiyor. Özellikle gençlerin kontrolsüz bir şekilde bu platformlara yönelmesi sadece bireysel değil, aynı zamanda ciddi ailevi ve toplumsal yıkımlara yol açmaktadır. Mardin ve Kızıltepe’de Yaşananlar: Gerçek Hikâyeler İki gündür Mardin ve Kızıltepe’de yaptığım ziyaretlerde dinlediğim hikâyeler ürkütücü boyutta. Bahis ve sanal kumara 10, 40 hatta 60 milyon TL kaptıran insanlar; bu borçlarını kapatmak için kendisine veya ailesine ait ev, araba, tarla gibi mal varlıklarını satan bireyler… Sonucunda yaşanan psikolojik çöküntüler, aile içi çatışmalar, boşanmalar ve ne yazık ki intihar vakaları. Bu tür hikâyelerin artık sadece bireysel trajediler değil, toplumsal felaketler olduğu ortadadır. Tabi bu örneklerin benzerini ülkemizin her köşesinde üzülerek duyuyoruz. Devletin Tutumu ve Dini Perspektif AKP iktidarı zaman zaman yasa dışı ya da yurt dışı kaynaklı kumarla mücadele ettiklerini beyan ediyor. Ancak bu söylemler, yasal ve yurt içi kumar ve bahis oyunlarının masum olduğu algısını pekiştiriyor. Oysa devlet eliyle vergilendirilen yasal sanal bahis siteleri de birer sanal kumarhane halini almış durumda. Bu, kumarın “yasallaşınca zararsız olduğu” gibi çarpık bir anlayışı doğuruyor. İslam inancına göre kumarın her türlüsü kesin bir şekilde haram kılınmıştır: • Maide Suresi, 90. Ayet: “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytan işi pisliklerdir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.” • Maide Suresi, 91. Ayet: “Şeytan, içki ve kumarla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?” Devletin görevi, halkını bu tür yıkıcı alışkanlıklardan korumaktır. İddaa, loto, toto, milli piyango, at yarışı ve sanal casinolar dahil olmak üzere tüm kumar türlerinin ve bunların reklamlarının tamamen yasaklanması gerekmektedir. Kumarın Ekonomik ve Toplumsal Tahribatı Türkiye’de tek bir kumar sitesinde bugüne kadar yapılan toplam işlem hacminin 272 milyar TL’ye (yaklaşık 7 milyar dolar) ulaştığı biliniyor. Bu rakam, sistemin büyüklüğünü ve ne kadar kişiyi etkilediğini açıkça ortaya koyuyor. Unutulmamalıdır ki, kumarda her zaman tek kazanan vardır: O da kumarı oynatan sistemdir. Kumar bağımlılığı sadece bireysel bir sorun değil, aileyi ve toplumu doğrudan etkileyen yıkıcı bir bağımlılıktır: Psikolojik ve Sosyal Sonuçlar • Depresyon, kaygı bozukluğu, uykusuzluk ve öfke patlamaları kumar bağımlılığının sık görülen belirtileridir. • Sürekli para arayışı, aile içinde gerginliklere, tartışmalara ve güven kaybına yol açar. • Çocuklar bu ortamda ihmal edilir, travmatize olur ve benzer bağımlılıklara daha yatkın hale gelir. Aile İçi Çöküş • Ekonomik Yıkım: Bağımlı birey, ailenin gelirini kumarda tüketir, borçlanır, ev eşyalarını, arabasını varsa evini satar. Yetmez anne, baba ve kardeşlerini de aynı şekilde mağdur eder, • Güven Kaybı: Eşler arasında gizlenen kumar alışkanlıkları ilişkileri temelden sarsar ve aileyi dağıtır, • Suça Sürüklenme: Bağımlı kişi borçlarını kapatmak için dolandırıcılık, hırsızlık gibi yollara başvurabilir. Kendisini ve ailesini hukuki olarak sıkıntıya sokar, • Toplumsal Değerlerin Aşınması: Kolay yoldan zengin olma hayali, emek ve dürüstlük gibi değerleri gölgede bırakır. Toplumsal ve Hukuki Boyut Yasa dışı bahis platformları hukuken suç sayılmasına rağmen, internet üzerinden bu sitelere erişim hâlâ teknik yollarla mümkün olmaktadır. BTK’nın engelleme çabaları yetersiz kalmaktadır. Ancak mesele sadece teknik değil, aynı zamanda ahlaki ve sosyolojik bir meseledir. Sadece yasaklamak yetmez; kökten bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç vardır. Çözüm İçin Ne Yapılabilir? 1. Yasal Yaptırımlar ve Denetim: Tüm kumar türleri yasaklanmalı ve sıkı şekilde denetlenmelidir. 2. Ekonomik Adalet: Gelir dağılımındaki adaletsizlikler giderilmeli, insanlar kısa yoldan zengin olma ihtiyacına itilmemelidir. 3. Manevi Eğitim: Gençlerimize kumarın ahlaki ve dini boyutu net bir şekilde anlatılmalı, dini ve değer temelli eğitimler güçlendirilmelidir. 4. Aile İçi İletişim: Aileler çocuklarıyla sağlıklı ve açık iletişim kurmalı, dijital bağımlılıklar kontrol altına alınmalıdır. 5. Rehabilitasyon Merkezleri: Kumar bağımlıları için dini ve psikolojik destek sağlayan merkezler yaygınlaştırılmalıdır. Özet olarak Sanal kumar ve bahis bağımlılığı, sadece maddi kayıplara değil, ailelerin yıkımına, çocukların travmalarına ve toplumun çözülmesine yol açmaktadır. Bu mesele bireysel bir tercih olarak değil, sosyal bir tehdit olarak ele alınmalı ve topyekûn mücadele edilmelidir. Unutulmamalıdır ki kumarda kaybedilen sadece para değil; anne, baba, kardeş, eş ve çocuklar olarak bir ailenin huzuru ve geleceğidir. Vesselam.