A
Admin
Yönetici
Yönetici
Dünya, perşembeyi cumaya bağlayan gece yine bildik, tanıdık bir senaryoya sahne oldu. İsrail terör örgütü, yıllardır hasmane (!) tutum içinde bulunduğu İran ile adına savaş dedikleri orta oyununu sergilemeye başladılar. *** Elbette boynunda ABD tasması bulunan bu malum iki ülke, yazılan bu senaryoyu kusursuz bir şekilde oynarken, senaryonun yazarı olan ABD de denetleme görevini başarıyla gerçekleştiriyor. Hatta sadece denetleme değil, aynı zamanda “tavşana kaç, tazıya tut” diyerek kendisi de yutmaya hazırlanıyor. *** Sanki tüm dünyanın sahibiymiş gibi davranan ABD, işleri hep kendi lehine yontuyor. Fakat o kadar uyanık davranıyor ki, olayların hiçbir yerinde yokmuş gibi görünüyor. *** Bizim bir siyasetçinin "Aslında içinde değildik ama tam da ortasındaydık" dediği gibi... Aslında önünde, arkasında, altında, üstünde, içinde ve dışında; kısaca her yerinde olduğunu aptallar bile biliyor da... *** Asıl mesele şu: Kaç bin kilometre öteden ta buralara kadar ne işiniz var da geliyorsunuz? Babalarının hayrına gelmiyorlar elbette. Barış güvercini falan da değiller. *** E peki nereden çıkıyor bu kadar Orta Doğu ilgisi? Birleşmiş Mallar Topluluğu’nu da arkasına alarak kendilerini meşru kılma derdine düşüyorlar bir de. *** Halbuki İran’a yapılan saldırının gerekçelerini, daha önce Saddam Hüseyin zamanında Irak’ta, Muammer Kaddafi zamanında ise Libya’da tüm dünya gördü. Gerekçe, tabii ki eskiden söylenen yalanın kılıf bile değiştirmemiş hali… Nükleer silahlar! Neymiş efendim, İran nükleer silah üretiyormuş da falan filan… *** İran’ı bir gram sevmem ama ortada bir çifte standart durumu yok mu sizce de? Madem İran denetleniyorsa, siz neden denetlenmiyorsunuz? İran’a saldırıyı gerçekleştiren İsrail terör örgütünde hiç kimyasal başlıklı füze yok mu? *** Oh be, ne güzel bir dünya... As, kes, doğra, öldür… Dünya kendi ekseni etrafında dönsün dursun! Saldıran da, maruz kalan da aynı mart kedisi senaryosunu oynamaya devam etsinler. *** Elbette bir gün gerçekler tüm çıplaklığıyla ortaya çıkacak ama asıl mesele şu: İran, Müslüman ülkeler söz konusu olduğunda aslan kesilirken, niçin aynı kararlılığı İsrail söz konusu olduğunda gösteremiyor? *** Cevap belli değil mi? Çünkü onlar da bu senaryonun bir parçası. Ama unutmasınlar ki bu defa ortaklarının saldırısı planlı ve programlı. O program da İran’ı üçe bölmek!