A
Admin
Yönetici
Yönetici
Leman Dergisi'nde yayımlanan bir karikatür, ülkeyi öyle bir provoke etti ki, Allah göstermesin, ikinci Madımak faciasını yaşamaya ramak kalmıştı. Her zaman söylüyorum, Allah'tan, devletimizin başında bu tür provokatif hareketleri hemen sezecek tecrübeli akıllar var da "birileri" amacına ulaşamadan ortam sakinleşti... Ancak görüyoruz ki CHP'nin içinde ya cahilliğinden ya da art niyetinden bu konudaki Müslüman hassasiyetini anlayamayan birileri var hâlâ. Bakın çok net olarak söylüyorum, kimse Müslüman olmak zorunda değil, ateist, deist olabilirsin, istiyorsan ben başka bir dine inanıyorum da diyebilirsin, buna kimse karışmaz, karışmıyor zaten. Beri yandan bu topraklardaki İslam hassasiyetinden bihaber olamazsın, bu topraklarda İslam düşmanlığı yapamazsın... İslamiyet, Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) konusunda çok hassastır ve kendisi asla ve katiyen tasvir edilemez, bir oyuncu tarafından canlandırılamaz, resmedilemez, çizilemez... Müslüman olmayanların anlaması gereken hassasiyet, tam da budur... Kimse, "Canım bu karikatürde ne var ki, İslam peygamberi hakkında kötü bir şey söylemiyor" diyemez, işin aşağılık kısmı, Peygamber efendimizin tasvir edilemeye kalkınmasının tam da kendisidir! Bakın, Leman dergisi yaptığı açıklamada bu hassasiyetin farkında olduğunu belli ederek, "Karikatürdeki kişi Peygamber efendimiz değildir" diyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de "Karikatürdeki kişi Peygamber efendimiz değil" dedi zaten. Kimsenin "ifade özgürlüğü" zırvalığını ağzına aldığı yok! Bir kişi hariç! Tepebaşı Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Atilay Dalgıç dışında!.. *** Tepebaşı Belediyesi temmuz ayı ilk meclis toplantısında AK Partili Meclis Üyesi Ali Semih Ünlü, bu malum karikatür hakkında enfes bir konuşma yapıyor. Müslümanların konuyla ilgili hassasiyetlerini dile getiriyor. Sonra da "Siz, CHP'li meclis üyelerinin bu konuda ne düşündüğünü merak ediyoruz" diyor... Başkan Ahmet Ataç olmadığı için Meclis'e Erdoğan Aydoğmuş başkan vekilliği yapıyor. O da "Peygamber efendimize hakaret kabul edilemez" diyor. CHP'li Meclis üyesi Mete Yılmaz da aynı minvalde konuştuktun sonra Atilay Dalgıç'a söz veriliyor. CHP'li Grup Başkan vekili sıfatıyla konuşma yapan Atilay Dalgıç, "Dini ve manevi değerlere biz de saygılıyız, ancak Leman dergisinin ifade özgürlüğünü de savunuyoruz" diyor... Orada dur! Kötü ya da iyi bir mesajla da olsa Peygamber efendimizin tasvir etmenin ifade özgürlüğüyle ilgisi yok, o-la-maz... Müslümanların hassasiyetinin tam kendisidir bu durum... Dergi belki de "Şimdi biz kıvırabileceğimiz bir karikatür yayınlayalım, tepkilere göre bir sonrakinde Hz. Muhammed'i çizeriz" diye düşünmüş olabiliriz! Böyle bir karikatürde resmedilenin "Hz. Muhammed" olmadığını söylemek başka, buna "ifade özgürlüğü" demek başkadır... Bugün bu durumu "ifade özgürlüğü" kavramıyla yumuşatmaya çalışırsak, iş yarın bir gün açık açık Hz. Muhammed'i çizme noktasına ulaşabilir... Ben, Atilay Dalgıç'ın bu hassasiyetleri bilmediği, bu konuda cahil olduğu için böyle konuştuğunu düşünüyorum, düşünmek istiyorum... Art niyetli olduğunu aklıma bile getirmek istemiyorum... Perşembe akşamı Tepebaşı Meclis toplantısı yapılacak yeniden. İnşallah Atilay Dalgıç orada çıkıp, "Ben karikatüre ifade özgürlüğü demedim, Leman Dergisinin yaptığı açıklamayı dikkate almalıyız. Yoksa kimse Hz. Muhammed'i tasvir edemez zaten. Yanlış anlayanlardan özür dilerim" der, konu kapanır... Bunu demezse o zaman Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç başta olmak üzere bu konuda hassasiyeti doğru anlayan herkesle çelişmiş olur! *** Bakın, meclis toplantısında Atilay Dalgıç bu konuşmayı yapınca AK Parti ve MHP'li meclis üyeleri toplantıyı terk ediyor. Haklılar... Zira, bu konularda "ifade özgürlüğü" kavramını dile getirmek o kadar yanlış ki, ne yapsınlar, kuzu kuzu dinleyip yerlerinde mi otursunlar! Ardından toplantıya katılamayan Başkan Ahmet Ataç, sosyal medya hesaplarından "Bu topraklarda bir arada yaşamanın temeli, karşılıklı saygı, sağduyu ve hoşgörüdür. Peygamber Efendimiz'e yönelik yanlış anlaşılmalara yol açan çizim, milyonlarca inananı derinden üzmüştür. Hassasiyetleri gözeterek toplumsal barışı korumalı, ortamı germeye çalışan provokatörlere fırsat vermemeliyiz" paylaşımını yaptı... Ağzına sağlık!.. Bu mesaj bence direkt Atilay Dalgıç'a yönelik... Başkan Ataç bence Atilay Dalgıç'ın bu konudaki Müslüman hassasiyetini bilmediğini düşünüyor. Dedim ya eğer öyleyse Atilay Dalgıç bir özür diler ve konu herkes için kapanır... Yoook... Dalgıç, "Ben İslam peygamberinin çizilmesinin bir ifade özgürlüğü olduğunu düşünüyorum" derse o vakit başta Başkan Ahmet Ataç olmak üzere milyonlarca müslüman ile çelişmiş olur ki, yapacağı tek şey var: İstifa edip siyaseti bırakmak!.. Çünkü bu topraklarda Müslümanların hassasiyetini bilmeyen, kabul etmeyen insanların siyaset yapma hakkı yoktur!.. Bu durum da ifade özgürlüğüne, siyaset serbestliğine girmez!.. Konunun, "laiklik, ifade özgürlüğü, şeriat devleti değiliz" söylemleriyle ilgisi yoktur... Kimsenin müslüman olma, İslamiyet'in kurallarını harfiyen yerine getirme zorunluluğu yoktur. Laiklik buradadır ve bu kadardır... Sen müslüman değilsin diye müslümanların hassasiyetlerine hakaret etme hakkına sahip değilsin!.. Hele hele bu ülke ve topraklarda bu hakka sahip olamazsın... Siyaseti bırakır, kendi kendine ateistliğini yaşarsın, siyasete bulaşmaz, dost sohbetlerinde müslümanların "boşa inandığını" anlatır durursun... O kadar!..