A
Admin
Yönetici
Yönetici
Direkt konuya giriyorum: Bu mesele sadece bir stadyumun isim değişikliği değil, bir şehrin ruhuna, tarihine ve kimliğine yapılmış bir saygısızlıktır. Eskişehir, o Anadolu’nun yiğit kenti, yıllardır bir stadyum ismi meselesiyle oyalanıyor, kandırılıyor, adeta bir sabun köpüğü gibi köpürtülen vaatlerle susturuluyor. Ve nihayet, beklenen son: Eskişehir Stadyumu’nun adı, şehrin efsane ismi Prof. Dr. Fethi Heper’e ithaf edildi. Peki, bu karar ne kadar masum, ne kadar samimi? Gelin, bu meseleyi enine boyuna dobra dobra masaya yatıralım. Önce şunu netleştirelim: Fethi Heper, Eskişehir için bir hazine. 1965-1974 yılları arasında Eskişehirspor formasını 300’e yakın resmi maçta terletmiş, 121 golle kulübün tarihine altın harflerle adını yazdırmış bir efsane. Sadece saha içinde değil, saha dışında da bir beyefendi, bir akademisyen, bir şehir sevdalısı. Anadolu Üniversitesi’nde Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanlığı yapmış, Türkiye Futbol Federasyonu’nda görev almış, 81 yıllık ömrünü Eskişehir’e adamış bir isim. Onun adının yaşatılmasına kim itiraz edebilir? Hiç kimse! Ama mesele, Fethi Heper’in adının bir stadyuma verilmesi değil; mesele, bu kararın ardındaki niyet, bu niyetin gölgesinde kaybolan bir şehir hafızası. Eskişehirliler yıllardır ne diyor? “Stadyumumuzun adı Atatürk olsun!” Bu bir heves değil, bir kapris değil; bu, bir şehrin tarihine, Cumhuriyet’e, ortak değerlerine sahip çıkma arzusu. Eskişehir, Atatürk’ün izlerini taşıyan, modern Türkiye’nin sembol şehirlerinden biri. Hani sponsor için ismi bekletiliyordu Eski Atatürk Stadyumu, sadece bir spor alanı değildi; o, şehrin belleğiydi, taraftarın kalbiydi, ortak anıların toplandığı bir tapınaktı. Yeni stadyum yapıldı, modern, gösterişli, havalı... Ama ismi? Yıllarca “sponsor bulacağız, gelir getirecek” masalıyla oyaladılar. Ve şimdi, birdenbire, Fethi Heper ismiyle “taçlandırılmış” stadyum. Hadi canım, kimi kandırıyorsunuz? Bu karar, samimiyetten uzak bir manevra. Fethi Heper’in adını kullanarak, şehrin en büyük ortak paydası olan Atatürk’ün izlerini silmek, kurnazca bir hamle. Kimse Fethi Heper’e karşı değil; aksine, onun adının bir okula, bir tesise, bir caddeye verilmesi için taraftarlar zaten kampanya yürütüyordu. Ama stadyum? O stadyum, Eskişehirspor’un ruhu, taraftarın nabzı, şehrin kimliği. Ve o kimlik, “Atatürk” adıyla yoğrulmuş. Bunu görmezden gelmek, Eskişehirlilere “Siz ne isterseniz isteyin, biz bildiğimizi okuruz” demektir. Gelelim işin diğer yüzüne. Sponsor meselesi... Yahu, yıllarca “para getirecek” dediniz, stadın adını sponsorlara satacağız dediniz. Hani nerede o sponsorlar? Hangi holding, hangi marka geldi de bu stadyuma talip oldu? Koca bir hiç! Bu oyalama, bu erteleme, sadece bir bahane. Gerçek niyet, Atatürk adını stadyumdan uzak tutmak. Ve şimdi, Fethi Heper gibi tartışmasız bir değerin adını öne sürerek, bu niyeti perdelemeye çalışıyorlar. Nebi Hatipoğlu’nun “Bu anlamlı karar şehrimize hayırlı olsun” sözleri, kulağa hoş geliyor, evet. Ama bu sözlerin altındaki gölgeler, Eskişehirlilerin gözünden kaçmıyor. Fethi Heper bile buna itiraz ederdi Bir de şu var: Fethi Heper’in kendisi bu karara ne derdi? O, Eskişehirspor’un sadece gol kralı değil, aynı zamanda bir entelektüel, bir vatanseverdi. Acaba o, kendi adının Atatürk’ün yerine konmasını ister miydi? Fethi Heper, bu şehrin ortak değerlerine saygı duyan bir insandı. Onun anısına yapılacak en güzel şey, ismini bir eğitim yuvasına, bir spor tesisine vermekti. Eskişehirlilerle alay etmeyi bırakın! Bu şehir, ne istediğini biliyor. Atatürk adını stadyumdan silmek, bu milletin değerleriyle oynamaktır. Fethi Heper’in adını kullanıp bu oyunu meşrulaştırmaya çalışmayın. Samimiyseniz, gelin, Heper’in adını bir tesise, bir okula verin. Ama stadyumu, Eskişehir’in kalbi olan o mabedi, Atatürk’ün adıyla taçlandırın. Çünkü bu şehir, bunu hak ediyor! Eskişehir, Atatürk’ün şehridir. Ve o stadyum, er ya da geç, hak ettiği ismi alacaktır. Çünkü bu millet, değerlerine sahip çıkar. Nokta.