A
Admin
Yönetici
Yönetici
MEMDUH GÜNEY-EGE TELGRAF-İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 1 Temmuz tarihinde hakkında gözaltı kararı verilen Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun gözaltında verdiği ifade metninin detayları belli oldu. “FİKİR BABASI BEN DEĞİLİM” SORU: S.S. İş İnsanları Örnekköy Konut Yapı Kooperatifi ne zaman ve ne amaçla kuruldu, kooperatifin yönetiminde kimler vardır detaylı ifadenizi veriniz? CEVAP: İzmir ilinde Kentsel dönüşümler 2010 yılların başında Aziz KOCAOĞLU döneminde başlamıştır. Yani Büyükşehir Belediyesi gecekonduları hak sahipleri ile anlaşma imzalayarak onlara depreme dayanıklı evler yapmayı vaat etti. Yerinde uzlaşı, yüzde 100 uzlaşı prensibi ile o kentsel dönüşüm alanındaki herkes ile anlaşmalar imzaladı. Bunun yapabilmek için İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı ihalelere çıktı. İşin ekonomik olmaması müteahhitler için karlı olmaması nedeniyle müteahhitler ihalelere girmedi. Bu süreç uzun yıllar sürdü. Maalesef hak sahiplerine İzmir Büyükşehir Belediyesi depreme dayanıklı konut vaadini yerine getiremedi. Daha sonra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç SOYER oldu. Tunç SOYER’ de bu vaadi gerçekleştirmek için ihalalere çıktı. Ancak ihalelere giren olmadı. Daha sonra İzmir Büyükşehir Belediyesi kentsel dönüşümleri kendi imkanları ile yapmaya karar verdi. Bunun için de Büyükşehir Belediyesinin kendi şirketi olan İZBETON marifetiyle inşaatların yapılmasına karar verdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi meclisi kararı ile, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZBETON sözleşme imzaladı. Bu sözleşme gereği, İZBETON inşaatları yapacak ve hak sahiplerine ve İzmir Büyükşehir Belediyesine verilmesi gereken evleri verecek, geri kalan evler de İZBETON’un yapım faaliyetine karşılık İZBETON’a ait olacaktı. İZBETON bunu yapabilmek için kaynak arayışına girdi. İZBETON’ da müteahhit arıyor, İZBETON’ da inşaat yapacak müteahhit bulumayınca, projeler başlamadı. Örnekköy 3. Etap ve 4. Etapta İZBETON kendi gücüyle inşaat projelerini yaptırmaya çalışıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi inşaat ruhsatını almaya çalışıyor. İZBETON temel kazılarına başlıyor. Ama kaynak yetersizliğinden, yani parası olmadığı için inşaatı tamamlayamıyor.Bu esnada çözüm arayışları başlıyor. İzmir Ticaret Odasında çözüm ararken, kooperatifler komitesi meclis üyeleriyle ve komite üyeleriyle görüşüp çözüm arayışında bulunuyorlar. O görüşmelerde aslında bir yapı kooperatifi kurularak, bu yapı kooperatifini kuracak ve üye olacak üyeler bulunursa bu üyeler, bir kendilerinin, bir de hak sahibinin parasını öderse, hem kendisi ev sahibi olur, hem de pak sahibinin ev sahibi olmasını sağlar. Bu şekilde para kaynağı bulunabilir şeklinde düşünüldü. Yap sat işi yapan müteahhitler olmayacağı için, konut maliyetleri daha düşük olacağı için, kooperatif sahipleri daha düşük maliyete ev sahibi olurlar düşüncesi hakim olmuştur. Bu görüş İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZBETON yetkilileri tarafından makul, uygun ve uygulanabilir bulunuyor. Böylece İZBETON tarafından kooperatiflere haber gönderilerek, inşaatı yapmak isteyen kooperatif olup olmadığı soruyor. Örnekköy 3. Etapta bir kooperatif İzmir Ticaret Odası meclis üyelerince kuruluyor. İZBETON ile kat karşılığı alt taşeronluk sözleşmesi imzalıyorlar ve projeye başlıyorlar. Ben şu ana kadar anlattığım kısmı sonradan öğrendim. Anlattığım bu kısma kadar benim kimse ile bu konuda bir irtibatım olmamıştır. “SONRADAN DAHİL OLDUM” Bu projenin fikir babası Şenol ASLANOĞLU dense de bu işin fikir babası ben değilim. Ben süreci sonradan öğrendim ve dahil oldum. Bu metod ile kentsel dönüşümün yapılabileceğini gören belediye yetkilileri yani kooperatifler vasıtasıyla bu işin yapılabileceğini kanat getiriyorlar. Ben İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu ve Meclis üyesiyim. 2009-2014 CHP belediye meclis üyesiyim. Ben de bunun üzerine bu şekilde kooperatif kurularak kentsel döşünüm yapılabileceğine kanaat getirdim. Bu süreçte kooperatif üyesi olacak kişinin 3 yıl içerisinde hem kendi evinin maliyetini hem de hak sahibinin evinin fiyatını nakit olarak ödeyebilecek gücü olan üyeler bulmaya karar verdim. Bir kooperatif kuralım diyerek yakınımdaki kişilere bu fikrimi söyledim. Bu şekilde ev yapmak için benimle birlikte 7 kişi ile birlikte kooperatif kurduk. Ancak benim bu kooperatif kurucularından hatırladıklarım Serpil OLTULU, Dilek COŞKUN isimli şahıslardır. Diğer şahısların isimlerini hatırlamıyorum. Kooperatif kurmak için o dönemde 200 TL para yatırmak gerekiyordu. Ancak bu kooperatif kurucularından peşinatı vermeyerek kuruculuktan ayrılanlar olabilir. Bu kooperatifin ismini S.S. İş İnsanları Örnekköy Konut Yapı Kooperatifi olarak belirledik. Ticaret odasına başvuru yaparak kuruluşu tamamladıktan sonra İZBETON yetkilileri ile sözleşme imzaladık. Bu kooperatifin kuruluşu hatırladığım kadarıyla 07.01.2022 tarihidir. “DAHA ÖNCE İFADE VERDİM” Ayrıca belirtmek istediğim bir husus vardır. Kooperatif konusu ile ilgili olarak ben daha önce soruşturma kapsamında ifade verdim. Bununla ilgili İzmir 44. Asliye Ceza Mahkemesinde duruşmam görülerek 2024/5 esas ve 2024/267 karar sayılı ilamı ile hakkımda beraat kararı verilmiştir. Çevre Şehircilik tarafından basit usul ile yargılama olmaz denilerek itirazda bulunuldu. Tekrar yargılamam yapıldı. Tekrar beraat ettim. Dosyam Çevre Şehircilik tarafından itiraz ile istinafa taşındı. Yine beraat ettim. Sayın Bülent ARINÇ’ın Ankara’yı parsel parsel sattığını söylediği Melih GÖKÇEK’in oğlu Osman GÖKÇEK’in bir televizyon programındaki iddiaları nedeniyle Savcılık tekrar bir soruşturma başlatmıştır. Savcılık bu kez Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü marifetiyle savunmalarımızı ve ifadelerimizi almak istedi. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü savcılığın isteği ile bizleri davet etti. Ben yine kendi ayaklarımla giderek, bu kooperatif konusu ile ilgili sorulan sorularla ilgili ifade verdim. Mahkemenin kesinleşmiş kararlarına rağmen Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü aynı soruları sormuştur. Ben bu soruları cevapladım. Yani ben kolluk kuvvetleri tarafından ne zaman davet edilsem gecikmeksizin davete icabet etmiş, Savcılık tarafından benden istenilen ifadeleri gönüllü olarak vermişimdir. Ben Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı olarak her hafta bir sürü toplantıda, Sayın İzmir Valisi, Sayın İzmir Emniyet Müdürü ve Sayın İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ile aynı protokolde oturdum. Ne zaman senin ifadene ihtiyacımız var denilse zaten gelirim. Benim yerim, işim, mesleğim ve toplumdaki yerim bellidir. Ben zaten çağrılsam gelirdim. Gözaltına alınmamın doğru olmadığını düşünüyorum. Kooperatiflerin gecikmesiyle ilgili olarak ise Aslanoğlu şu ifadelere yer verdi; Kooperatifin kuruluşundan haşlayarak resmi hesapları tüm üyelere verilmiş, ilan edilmiş ödemelerin bu hesaplara yapılması istenmiştir. Bilgim dahilinde üyelerin farklı bir hesaba para yatırması istenmemiştir. Ödemelerden sorumlu yönetim kurulu üyesi değilim. Bilgim, ödemelerin resmi hesaptan genel kurul kararları ve yapılan sözleşmeler doğrultunda yapıldığı yönündedir. Kooperatifin muhasebeci, mali müşavir bağımsız denetim firması sözleşmeleri mevcuttur. Bilgim dahilinde bu yönde bir ikaz ya da itiraz olmamıştır.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Eski yönetim kurulu üyesi Serdar DENİZ e-mail olarak verdiği yazılı beyanında; “İnşaatın gecikme süreci, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı tarafindan arsanın bir kısım zemininde killi toprak tespit edilmesi ve bunun yapıya zarar vereceği kanaati nedeniyle, zemin iyileştirme çalışmalarını İZBETON'dan istemesi nedeniyle uzamıştır. İZBETON'un bu süreci tamamlaması inşaat ruhsatını alması ve kazıyı tamamlayıp sözleşmeye göre yeri bizim kooperatifimize teslim etmesi gecikmiştir. Bu da inşaatın başlamasını geciktirmiştir. Tüm süreç İZBETON ve İzmir Büyükşehir ile birlikte götürülmüştür. Bu süreç boyunca toplantılar yapılmış ve şantiyede de karşılıklı tutanaklar tutulmuştur. Bu kayıtların hepsi kooperatif arşivinde mevcuttur. Malum olacağı üzere ülkemizin deprem riski altındadır. Bu nedenle inşaatın en güvenilir ve sağlam şekilde neticelenmesi için gecikme süreci içerisinde ne İZBETON A.Ş. ne de Büyükşehir Belediyesi'nin zemin hakkındaki tespit ve kararlarına kooperatif yönetimi olarak muhalefet etmedik. İşin ehli olan İZBETON A.Ş. ve Büyükşehir Belediyesi'nin teknik kadrosunun tespit ve önerilerine uygun şekilde hareket etmeye çalıştık. Ancak hu süreçte de inşaatın bir an evvel başlaması ve zemin etüdü çalışmalarının en sağlıklı şekilde nihayete ermesi için gereken hassasiyeti gösterdik. Tüm bu sürece ilişkin kayıtlara İZBETON, Büyükşehir Belediye ve Kooperatif arşivinden ulaşılabilir. “FATURASIZ ÖDEME YAPILMAZ” Kooperatifte ödemeler internet Bankacılık şifreleri elinde olan Pınar Hanım tarafından yapılırdı veya Banka talimatı ile Bankaya talimat verilirdi. Nelerin ödemesinin yapılabileceği hususunda Genel Kurul kararlarında üyelerce karar verilmiştir. Kooperatifimize kesilen faturalar Kooperatif Başkanı olarak benim de onayımdan sonraya Banka Talimatı ile (ki çift imza gerekir) veya internet Bankacılığı ile yapılır. Pınar Hanım'ın ” talimat ile yapardım internet Bankacılığı işlemlerini" demesi sanırım gelen faturaları görüp, son onayı Kooperatif başkanı olarak benim de onaylamanı nedeniyledir diye düşünüyorum. Kooperatifimizde Fatura veya sözleşme olmadan herhangi bir kimseye ödeme yapılamaz, yapılmamıştır da... Bana belirtmiş olduğunuz konuyu anladım. Co workingler modern iş hanlarıdır. İşletmelerin kira personel ısıtma soğutma, sekretarya, çaycı maliyetini kısmak amacıyla oluşmuş, modern iş merkezleridir. Yasa co workinglerde birden fazla yüzlerce, hatta binlerce şirketin aynı adres kurulmasına izin vermektedir. Her adreste, birden fazla şirket kurulamaz. Ama co workinglerde kurulabilir. Zaten her şirket ve kooperatif vergi dairesi memuru tarafından yerinde muayene edilip, işletme açılmasında sakıncalı bir durum olmadığını, yasal tespiti ile bir işyeri, kooperatif, limited şirketi kurulabilir. Dolayısıyla birden fazla kooperatifin, bir co workingde kurulmasının hukuksuz olduğu iddia edilemez. Burada da benim yönetim kurulu başkanı olduğum Örnekköy Yapı kooperatifi ilk olmak kaydıyla üyelerinin paralarını boşuna kiraya, ısıtmaya, soğutmaya, çaycıya, sekretere, şatafata harcanmaması amacıyla 2500 TL gibi komik bir rakama, işletmenin kuruluş yeri sorunu çözülmüştür. Bu rakama internet, masa, sandalyenin kullanılması, klimanın kullanılması hepsi dahildir. Denize nazır aylık 200.000 TL kirası olan bir sekreter, iki sekreter, iki çaycı çalıştıran bir kooperatif başkanı olmamak onur verici bir şeydir. Dilek COŞKUN, 7 Ocak tarihinde kooperatifin kuruluşunda vardı. Ancak 18 Ocakta yani 11 gün sonra yapılan kooperatifin genel kurulu yapıldığı anda yönetim kurulunda yer almamıştır. Yani kooperatiften ayrılmıştır. Dilek coşkun YILLAR ÖNCE bir şirket kurmuş, sanal ofis olarak da Smart Start co workingi kullanmış, bu konuda suç teşkil etmemektedir. Dilek COŞKUN kendisine ait bu şirketi Yıldırım KUROĞULLARINA hisselerini satmış, bundan çok sonra da Yıldırım KURUOĞULLARI kooperatifin yapım işine teklif vermiştir. Dolayısıyla yönetim kuruluyla, alt yüklenici CİTY arasında hiçbir belirli bağdan bahsedilmemektedir. Aynı adreste olmak sanki suçmuş gibi bir şüphe varmış hissi ile, televizyon programı magazinliği içerisinde dedikodudan ibarettir. Bana sorduğunuz soruda beni direkt CİTY isimli şirket ile ilişkilendiren hiçbir delil yoktur. Bana okuduğunuz tespitlerde bu şekilde bir belge de yoktur. Casamar şirketi ise, bana sormuş olduğunuz gibi tespitte beyanda bulunan kişilerin yalan beyanda bulunduğu aşikardır. Çünkü Casamar isimli şirket kesinlikle Smart Start kiracısı olmamıştır. Ben Gaziemir Yapı Kooperatifinin yönetim kurulu üyesi bile değilim. Yani karar vericisi ve teklif toplayanı değilim. Dolayısıyla Casamar isimli firmaya ihale edilme süreci ile ilgili bana suç isnad edilemez. Ablamın damadı olduğu söylenen kişi için de uzak hısımların, iş yapmasını engelleyici yasal bir mevzuat yoktur. Dolayısıyla suç değildir. Gaziemir ilçesinde işin geciktirilmesine ilişkin tarafıma okunan beyanatlardan, 2022 yılının Mart başında sözleşmeler imzalandı. 7 gün sonra 10 Mart 2022 tarihi itibariyle yer tesliminin yapıldığını görüyoruz. Yer teslimi yapmak demek, buraya konteyner koyabilirsin demek, halbuki yer tesliminden kasıt bir inşai faaliyete başlayabilme aşamasıdır. Bilirkişi raporlarından anlaşılan 29.03.2022 tarihinde İZBETON SGK numarası almıştır. İZBETON işyeri sicil numarası almadan, alt yüklenici işçi çalıştıramaz. Bu da sigortasız işçi çalıştırılması demektir. Bu durumda, iş tam bir yıl bir ay İZBETON tarafından geciktirilmiştir. Toplam inşaat süresinin 2-3 yıl olduğu bir işte, 1 yıl bir ay çok uzun bir süredir. Henüz İZBETON’un sözleşme hükümleri gereği ne zaman kazdığı ve görevini yerine getirdiğini bilmiyoruz. Burada suçlanacak birileri aranıyor ise, yapması gereken işi yapmayan Belediye yetkilileri gerekli açıklamayı yapmalıdır. Bilirkişi raporunda, kooperatifin kaç para topladığı ve topladığı paradan alt yüklenici CASAMAR’ e ne kadar ödeme yaptığı yazmamaktadır. CASAMAR’ ın alt yüklenicilerine kaç para, para ödediği de yazılmamıştır. Bir yıldan fazladır kooperatifin yöneticiliğini yapan insanların sokaktan geçen Mehmet Efendi gibi kooperatifin parası nerededir diye sormaları utanmazlıktır. Bir yıldır kooperatif defterleri elinde olan kooperatif yöneticileri, hangi hakedişe kaç para ödediğini biliyor olması gerekir. Eğer bir usulsüzlük tespit ettilerse bir suçlamaları olması gerekir. Bütün kooperatifler Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün de çok iyi bildiği gibi bağımsız denetim kuruluşları tarafından denetlenmek zorundadır. Bağımsız denetim kurulu raporlarının tüm üyelere sunulması gerekir. Yani kooperatifin muhasebe kayıtları bağımsız denetim kurulu tarafından denetlenmiş ve denetim raporunda bir usulsüzlüğe rastlanmamıştır. Dedikodu yapanların da çok iyi bildiği gibi denetim raporunda bir usulsüzlük tespit eden bir bağımsız kurumu zaten suç duyurusunda bulunur. “ALGI YARATMA HEVESİYLE…” “Sürekli Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün algı yaratma hevesiyle inşaatın seviyesinden bahsetmesi sadece cehalettir. Kaç para toplanarak inşaat yapıldığı asıl sorundur. Yani topladığınız paranın inşaatın bugünlere geldiği seviyenin karşılığı olup olmadığıdır. Bir yüklenicinin usulsüz ve haksız kazanç elde edilmesi için ya aptalca hakkediş dışında bir ödeme alması lazım ya da hakkedişinin usulsüz olması lazım. Bir hakkediş nasıl usulü ya birim fiyatı, piyasa koşullarına göre fahiş yüksek olmalı veya yapılan işin metrajı şişirilmelidir. Yani yapılmamış iş, yapılmış gibi gösterilmelidir. Yani 10 metre duvar örüp, sanki 100 metre duvar örmüş gibi hakkediş düzenlemeniz gerekir. Yapılan her bir iş, ilk önce İZBETON kontrol mühendisleri tarafından kontrol edildiğine, ardından da Büyükşehir Kontrol mühendisleri tarafından kontrol edildiğine ve bunlar tarafından da bu işlerin eksik olduğunu beyan eden bir tutanak yazı, eleştiri hatta söz olmadığına göre, metrajlar ilgili bir usulsüzlüklerden bahsedilemez. Geriye sadece birim fiyat kalmaktadır. Birim fiyat özellikle söylediğiniz kooperatiflerde henüz kaba inşaat aşamasında olduğu değerlendirildiğinde, kaba inşaat, beton, demir ve kalıp işçiliğidir. Demirin fiyatı çeyrek altın gibi an ve an herkes tarafından bilinir. Betonun fiyatı da İzmir’ de herkes tarafından bilinir. Kalıp işçiliğinin fiyatının da iki farklı müteahhite sorulduğunda piyasanın yaklaşık değeri öğrenilir. 3,5 yıldır bu işle ilgili suçlanıyorum. Bugüne kadar demiri piyasa fiyatının üstünde hesaplamışsınız, betona ve kalıbı piyasa fiyatının üstünde para vermişsiniz diyen yok, hakkedişleri inceleyen bir bilirkişi yok. Bilirkişi neyi incelediğini bile bilmiyor. Eğer bir hakkediş yolsuzluğu yoksa neyin zararından kimin zararından bahsediyoruz. Eğer hesapları incelemiyorsanız, siyaset yapıyorsunuz demektir. Sırf bu iş gündemde temcir pilavı gibi magazinci Osman GÖKÇEK televizyon ekranlarında konuşturulsun diye 3,5 yıldır dedikodusu yapılıyor”