Almanya’da Tramadol Bağımlılığı Tartışması Büyüyor

  • Konbuyu başlatan Admin
  • Başlangıç tarihi
A

Admin

Yönetici
Yönetici
Bu duruma karşı sesini yükseltenler arasında oğlunu tramadol nedeniyle kaybeden Tanja Albroscheit de var. 2022 yazının başlarında, yalnızca 23 yaşındaki Marco, tramadolün aşırı dozuyla yaşamını yitirdi. Adli tıp raporu, genç adamın ölüm nedeninin açıkça bu ilaca dayandığını doğruladı. O günden bu yana annesi, tramadol gibi bağımlılık riski yüksek ilaçların daha sıkı bir şekilde denetlenmesi için mücadele ediyor. “İnsanları korumak sizin göreviniz,” diyerek yetkililere çağrıda bulunan Albroscheit, tramadolün Narkotik Yasası’na dahil edilmesi için dilekçe başlattı. Tramadol: Yasal Ama Tehlikeli Tramadol, Almanya’da en sık reçete edilen opioidlerden biri olmasına rağmen, fentanil veya oksikodon gibi diğer opioidlerin aksine Narkotik Yasası’na tabi değil. Bu da, reçete edilmesini ve elde edilmesini kolaylaştırıyor. 2023 yılında sadece Almanya’da 2,5 milyon doz tramadol reçetelendi. Federal İlaç ve Tıbbi Cihazlar Enstitüsü’ne (BfArM) göre, ilaçla ilgili denetimler sürüyor. Ancak, kamuoyunun beklentisi, söz konusu kontrol mekanizmalarının çok daha sıkı hale getirilmesi yönünde. Albroscheit’in BfArM’a Ocak 2024’te yazdığı mektuptaki ifadeleri dikkat çekici: “Göreviniz insanları ölümden ve bağımlılıktan korumak.” Gençler Arasında Sessiz Bir Salgın Ocak 2025’te yayımlanan bir araştırma, Almanya’da opioid ağrı kesicilerle başlayan bağımlılık yolculuğunun eroin kullanımına kadar uzanabildiğini gösteriyor. Özellikle 14-30 yaş arası gençler arasında tramadol ve tilidin gibi maddelerin yaygınlaştığına dikkat çekiliyor. Bağımlılık araştırmacısı Dr. Bernd Werse’ye göre, Almanya’daki bağımlılık oranları tam olarak bilinmiyor. “Yüz binlerce kişi etkilendi, ama çoğu gizli kalıyor,” diyor Werse. Frankfurt Goethe Üniversitesi’nin araştırmasında, daha önce uyuşturucu kullanmış olan gençlerin yarısından fazlasının opioid ya da sakinleştirici madde tükettiği belirlendi. Reçetesiz Satış ve Eczane Skandalı Tramadol tartışması sadece bireysel trajedilerle sınırlı değil. Eski bir bankacı olan Iris S.’nin hikâyesi, sistemdeki boşlukları gözler önüne seriyor. Migren nedeniyle opioid tedavisine başlayan S., doktoru reçete yazmayı bıraktığında bir eczacıdan reçetesiz tramadol temin etmeye başladı. Zamanla bağımlı hale gelen S., günde 30 hap içmeye kadar ilerleyen bir kısır döngüye girdi. Skandalın merkezindeki eczane hâlâ açık, eczacı ise işletme lisansını koruyor. Mahkeme, eczacının yasa dışı ilaç satışı yoluyla S.’nin sağlığına ciddi zarar verdiğine hükmetti. Ancak kullanılan ilaçlar Narkotik Yasası’na tabi olmadığı için cezai yaptırımlar sınırlı kaldı. Yasal Düzenlemeler Neden Gecikiyor? Tramadolün hâlâ Narkotik Yasası kapsamında olmamasının arkasında, 2011 yılında alınan bir uzman kurul kararı bulunuyor. O dönemde komite, “fiziksel bağımlılık vakalarının nadir görüldüğü” gerekçesiyle ilacın sıkı denetime alınmasına gerek olmadığı yönünde oybirliğiyle karar verdi. Ancak aradan geçen yıllar, bu kararın gözden geçirilmesi gerektiğini savunanların sayısını artırdı. Tramadol gibi ilaçların daha sıkı kontrol altına alınması için kamuoyu baskısı artarken, Almanya’da ilaç güvenliği ve bağımlılıkla mücadelede yeni bir sayfa açılıp açılmayacağı şimdilik belirsizliğini koruyor.
 
Geri
Üst