A
Admin
Yönetici
Yönetici
Din İşleri eski Başkanı Ahmet Yönlüer, Kanal T’de katıldığı programda, sığınak meselesinin ötesinde, ülkedeki adalet, mülkiyet ve göçmen politikalarına da değinildi. Yönlüer, hakkında deport (sınır dışı) kararı alınan ancak ‘aile bütünlüğü’ gerekçesiyle ülkede kalmalarına izin verilen yabancılar konusunu eleştirerek, toplum huzuru ve asayiş için alınan kararların bir anda siyasi gerekçelerle değiştirilemeyeceğini söyledi. Bu tür uygulamaların toplumun adalet duygusunu zedelediğini ve devletin kararlarında istikrarlı olması gerektiğini belirtti. Yönlüer, son günlerdeki “200 bin kişilik sığınak” tartışmalarına ve Kuzey Kıbrıs’ın güncel siyasi gündemine dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Yönlüer, hükümetin açıkladığı sığınak kapasitesinin gerçekte ne kadar işlevsel ve hazır olduğu konusunda şüphelerini dile getirdi. Sığınak olarak gösterilen otel ve ev bodrumlarının gerçek anlamda bir afet veya savaş durumunda ne kadar koruma sağlayabileceğinin sorgulanması gerektiğini vurgulayan Yönlüer, “200 bin kişilik sığınağımız var deniyor ama bunların çoğu özel mülk bodrumları. Denetimi, altyapısı, fiziki koşulları yeterli mi?” diyerek kamuoyunun aydınlatılmasını istedi. Kıbrıs sorununa ve mülkiyet gündemine ilişkin de konuşan Yönlüer, son Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının ve mülkiyet rejimi tartışmalarının kamuoyunda yanlış aktarıldığını savundu. Siyasette ise hem sağda hem solda yaşanan ittifak tartışmalarına değinen Yönlüer, siyasi liderlerin topluma somut çözüm üretmek yerine, mevcut sorunları sloganlar ve günübirlik çıkışlarla geçiştirdiğini ifade etti. Program sonunda, Yönlüer ve programcılar, toplumsal sorunlara çözüm arayışının demokratik, şeffaf ve gerçekçi politikalarla mümkün olacağını vurguladı.