Ahmet Davutoğlu: Sayın Erdoğan, NATO'da tavrınız net olsun

A

Admin

Yönetici
Yönetici
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İran-İsrail arasındaki çatışmaya ilişkin Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya tepki göstererek, ''Pazar günü Türkiye Cumhuriyeti adına Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamayı görünce ürperdim. O klasik soğuk savaş döneminde bile böyle bir açıklama yapılmamıştı. Endişe ve kaygı duyuyormuşuz. Hani biz Şili’yiz ya, endişe duyarız İran’ın bombalanmasından ya da Yeni Zelanda’yız ya, uzağız, endişe duyarız. Taraf olmayanın, zamanla taraf olarak ezilmesi söz konusu olur. Haklı ile haksız arasında, saldırgan ile savunan arasında ayrım yapmadığınız zaman diplomaside adınız, sözünüz dinlenmez'' dedi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Yeni Yol Grup Toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. 'ABD’nin İran saldırısı AB ve İslam ülkelerine bir mesaj' Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar: "Dünya bir anaforun içinden geçiyor. Hem dünyada hem bölgemizde hem ülkemizde yangın var, derinlemesine bir yangın. Hepimizin yüreğini yakan olaylar yaşanıyor. Soğukkanlı bir şekilde bu olayların arka planını anlamak, ona göre hazırlık yapmak lazım. Duygu dünyamız çok hareketli. Zihin dünyamız duygu dünyamızı yönetmeli. Şimdi geçen cumartesiyi pazara bağlayan gece, ABD Başkanı Trump'ın talimatıyla 10 yıldır zaten vurulan İran'a bu sefer Amerika Birleşik Devletleri vurdu. Önce bunun zamanlamasına dikkat çekmek isterim. Her askeri ve siyasi eylemin belli taraflara verilen mesajları vardır. Zamanlamaya bakınız. Cuma günü, Cenevre'de, İran Dışişleri Bakanı Arakçi Fransa, İngiltere ve Almanya Dışişleri Bakanlarıyla görüştü. Herkeste bir umut uyandı, acaba bu saldırılar durur mu diye? Cumartesi Günü İstanbul'da İslam İşbirliği Teşkilatı'nın dışişleri bakanları toplantısı yapıldı. O gece saldırı oldu. Tam da salı günü, NATO Zirvesi'nin başlamasından 3 gün önce." Bakın ABD'nin mesajı ne? Önce Avrupa Birliği üyelerine, Almanya'ya, İngiltere'ye, Fransa'ya dedi ki 'siz görüşebilirsiniz, ama savaşa da müzakereye de ben karar veririm. İngiltere ve Fransa daimi üye olabilir Birleşmiş Milletler de ama nihai karar benim elimde. Sonra 57 Müslüman ülkenin dışişleri bakanı İstanbul'dayken Türkiye ve İslam dünyasına neredeyse hakaret edercesine, o toplantıdan saatler sonra bir İslam ülkesini bombalamaya başladı. Ve NATO'ya da bir mesaj iletti 3 gün öncesinden. NATO dediğiniz şey benim stratejik bir aracımdan başka bir şey değildir dedi. Beni dinleyeceksiniz dedi. Ben size emrivaki yaparım dedi. Bu Soğuk Savaş parametrelerinin geri dönmesi gibi ürkütücü bir şey." 'Türkiye'nin klasik soğuk savaş diplomasisi yeniden gündeme geldi' "Beni üzen ise bütün varlığımızla, hem akademik hayatta hem siyasi hayatta hem diplomatik hayatta yıkmaya çalıştığımız, Türkiye'nin o klasik Soğuk Savaş suya sabuna dokunmayan diplomasisinin tekrar gündeme gelmiş olması. Biz bunun için savaştık. Biraz önce Sayın Babacan bahsetti. Evet, 'One Minute' gecesi Şimon Perez benim telefonumdan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan özür diledi. Bütün o diplomatik süreçleri yönettik, özür dilemek zorunda bıraktık, benim telefonum üzerine. Herkes şahittir o gece. Çünkü yine Sayın Babacan'ın dediği gibi güçlü bir ekonomi, ne yaptığını bilen stratejik bir planlama ve karar alabilen, dur diyebilen bir irade vardı." 'Endişe ve kaygı duyuyormuşuz...' "Pazar günü Türkiye Cumhuriyeti adına Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamayı görünce ürperdim. O klasik Soğuk Savaş döneminde bile böyle bir açıklama yapılmamıştı. 'Endişe ve kaygı duyuyormuşuz.' Hani biz Şili'yiz ya, endişe duyarız İran'ın bombalamasından. Ya da Yeni Zelanda'yız ya, endişe duyarız. Taraf olmayanın, zamanla taraf olarak ezilmesi söz konusu olur. Haklıyla haksız, saldırganla saldırıya uğrayan arasında ayrım yapmadığınız zaman diplomaside sözünüz dinlenmez. 'Sızıntı olsaydı Türkiye nükleer tehdit altındaydı' "Nedir bakın, NATO'ya yapılan ve bizi ilgilendiren boyutu.Yani bu saldırı İran'a mı yapıldı arkadaşlar? Saldırı Fordo’ya yapıldı. Fordo, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına 430 mil ötede bir yer. Hatırlayın, Ukrayna’da Çernobil olayı olduğunda, Türkiye’de hastalıklar arttı. Yani bu saldırı İran’a mı yapıldı? Bir Amerikalı’nın, bir İsrailli’nin güvenliği, topyekün Türkiye’nin güvenliğinden daha önemliyse, bizim Cumhurbaşkanımızın bugün NATO’da onların yüzüne baka baka şunu söylemesini beklerim; ‘Türkiye’nin hemen yanında nükleer tesise saldırı yaparken niye bize haber vermediniz’. Verdilerse, ne tedbir aldılar? O gün sabah bir nükleer sızıntı olsaydı -ki olabilirdi- Türkiye bir nükleer tehdit altındaydı." 'Olmazsa tekrar saldırabiliriz diyorlar' "‘Bundan sonra ne olacak diye’ soruyorular. Söyleyim olacakları. Birinci aşama, psikolojik aşamadır. Ateşkes oldu ya, şimdi herkes kendi milletine propaganda yapacak. Ve ‘zaferi biz kazandık’ diyeceğiz. Tablo öyle mi? İsrail zafer mi kazandı? İsrail, İran rejimini değiştirmek istiyordu. Rejim değişmedi. İsrail Gazze’yi tamamen temizlemek istiyordu. Ama olmadı. 6 günde 4 Arap ülkesini yenen İsrail, 20 aydır Gazze halkının iradesini yenemedi. İkinci aşama, yeni saldırılar için mazeret üretmek. İran 4 ay sonra tekrar saldırılardan önceki nükleer kapasitesine ulaşabilir. Bu şu demek; tekrar saldıracaklar ya, şimdiden alıştırıyorlar. İsrail’in ise kafası karışık gibi görünüyor. Bir taraftan zafer ilan etmek istiyorlar, diğer taraftan da ‘bundan sonrakine bakacağız, olmazsa tekrar saldırabiliriz’ diyorlar." 'Sayın Erdoğan, NATO’da tavrınız net olsun' Peki biz ne yapacağız? İnşallah bu sefer kulaklarını açıp dinlerler ve gereğini yaparlar. Milli güvenlik stratejimiz yeniden yazılmalı. Destek isterseniz biz de destek veririz. Türkiye’nin bütün savunma sanayii tesislerinin yanında özel güvenlik sistemleri kurun. Ama en önemlisi Türkiye’nin savunma sanayiinden yurtdışına giden bin 200 mühendisin geri dönmesini sağlayın ya da yenilerin gitmesini önleyin. NATO ile ikili anlaşmalar kurulan üslerde kontrolü derhal TSK’ye devredin. En önemli madde bence bu; biz yaklaşık 9 aydır yeni bir süreçten bahsediyoruz değil mi? Dün Sayın Bahçeli de kürsüde tekrar bunun öneminden bahsetti. Hatta bütün bu yaşananların bu hedefi engellemek için olduğunu ima etti. Ben söyleyim, bu yaşananlar onu engellemek için olmayabilir ama bu yaşananlar onu engeller. PKK bir an önce silahsızlanmalı. Yoksa PKK’nın İran kolu İsrail ile iş birliği halinde harekete geçtiğinde, aynen 2013’te PYD’nin harekete geçtiği gibi ahtapotun bir kolunu kırarsınız, diğer kolu canlanır diğerinin yerini alır. Gecikmeyin. Sayın Erdoğan, NATO’da tavrınız net olsun. Türkiye, NATO’nun Amerikan, İsrail stratejik planlamasının aygıtı haline gelmesine asla izin vermemelidir. ‘NATO’nun ikinci büyük ordusu bizi’ diye övünüyorsak, gereğini yapın.” 'Uyuşturucuyla ilgili, gençlerimiz için milli seferberlik yapma vakti' Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’de uyuşturucu bağımlılığının ciddi boyutlara ulaştığına da dikkat çekerek ''Uyuşturucuyla ilgili, gençlerimiz için milli seferberlik yapma vakti. Ben, bir mesele varsa sadece onun siyasi boyutuyla ilgilenmem, çözüm yollarına bakarım'' ifadesini kullandı.
 
Geri
Üst