A
Admin
Yönetici
Yönetici
VİYANA - SNmedia.at/Kamyonu açan görevliler, korkunç bir manzarayla karşılaştı. Adli tıp uzmanları, mültecilerin kamyonda en fazla üç saat hayatta kalabildiğini belirledi. Viyana Adli Tıp Merkezi Başkanı Nikolaus Klupp, mültecilerin kapıyı tekmeleyerek açmaya çalıştıklarını, ancak soğutmalı aracın kalın kabuğu nedeniyle kurtulamadıklarını açıkladı. “Öleceklerini biliyorlardı, bu benim 32 yıllık meslek hayatımın en derin deneyimiydi,” sözleriyle dehşeti aktardı.
Cesetlerin Kimliği Belirlenemedi
59 erkek, sekiz kadın ve dört çocuktan oluşan kurbanların kimlikleri uzun süre tespit edilemedi. Cesetlerin kamyondan çıkarılması günler sürdü, kimlik belirleme çalışmaları ise aylar aldı. Bugüne dek hiçbirinin kimliği kesin olarak doğrulanamadı.
Savcıların Şoku: “Hâlâ İnanmak Zor”
O dönemde Eisenstadt Başsavcısı olan Johann Fuchs, on yıl sonra bile olayın büyüklüğünü kavramanın zor olduğunu belirtti. İlk başta 15–20 ölüm beklenirken, sayının 71’e ulaşması büyük bir şok yarattı. Fuchs, “Bu aslında sayılardan ibaret değil, inanılmaz bir insani dram” sözleriyle olayın vahametini vurguladı.
Macaristan’da Yargı Süreci ve Ağır Cezalar
Olayın yargı süreci Macaristan’da yürütüldü, çünkü mültecilerin kamyon Avusturya’ya ulaşmadan önce Macaristan’da yaşamlarını yitirdikleri kesinleşti. 2018’de dört ana sanık 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı, 2019’da cezaları müebbet hapse çevrildi. Diğer 10 sanığa ise dört ila sekiz yıl arasında değişen cezalar verildi. Mahkeme, kaçakçıların mültecilerin ölebileceğini bildikleri hâlde kendi güvenliklerini onların hayatından üstün tuttuklarını vurguladı.
Parndorf faciası, ulusal ve uluslararası alanda büyük yankı uyandırdı. Olaydan sadece birkaç gün sonra Balkanlar üzerinden Avrupa’ya büyük bir göç dalgası başladı. Dönemin İçişleri Bakanı Johanna Mikl-Leitner, bu krizi “Cumhuriyet’in en büyük sınavlarından biri” olarak nitelendirdi. Kaçakçıların insan hayatına değer vermediğini gösteren olay, Avusturya ve Avrupa siyasetinde dönüm noktası oldu.
Doskozil ve Mikl-Leitner’in Hatırladıkları
Dönemin Burgenland Eyalet Polisi Müdürü Hans Peter Doskozil, İçişleri Bakanı Mikl-Leitner ile birlikte olay günü bir mülteci merkezini ziyaret ederken kamyonun sadece 25 kilometre ötede bulunduğunu anlattı. Doskozil, olayın büyüklüğünü hemen hissedebildiklerini ancak gerçek boyutlarını zamanla öğrendiklerini söyledi.
Avrupa’daki En Yüksek Ölüm Sayısı
BM Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) “Kayıp Göçmenler Projesi” verilerine göre Parndorf faciası, 71 ölümle Avrupa ana karasında göç hareketleri sırasında yaşanan en büyük toplu ölüm vakası olarak kayıtlara geçti. Olay, hâlâ Avrupa’nın göç politikasındaki eksiklikleri ve insan kaçakçılığının acımasız yüzünü hatırlatıyor.
Cesetlerin Kimliği Belirlenemedi
59 erkek, sekiz kadın ve dört çocuktan oluşan kurbanların kimlikleri uzun süre tespit edilemedi. Cesetlerin kamyondan çıkarılması günler sürdü, kimlik belirleme çalışmaları ise aylar aldı. Bugüne dek hiçbirinin kimliği kesin olarak doğrulanamadı.
Savcıların Şoku: “Hâlâ İnanmak Zor”
O dönemde Eisenstadt Başsavcısı olan Johann Fuchs, on yıl sonra bile olayın büyüklüğünü kavramanın zor olduğunu belirtti. İlk başta 15–20 ölüm beklenirken, sayının 71’e ulaşması büyük bir şok yarattı. Fuchs, “Bu aslında sayılardan ibaret değil, inanılmaz bir insani dram” sözleriyle olayın vahametini vurguladı.
Macaristan’da Yargı Süreci ve Ağır Cezalar
Olayın yargı süreci Macaristan’da yürütüldü, çünkü mültecilerin kamyon Avusturya’ya ulaşmadan önce Macaristan’da yaşamlarını yitirdikleri kesinleşti. 2018’de dört ana sanık 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı, 2019’da cezaları müebbet hapse çevrildi. Diğer 10 sanığa ise dört ila sekiz yıl arasında değişen cezalar verildi. Mahkeme, kaçakçıların mültecilerin ölebileceğini bildikleri hâlde kendi güvenliklerini onların hayatından üstün tuttuklarını vurguladı.
Parndorf faciası, ulusal ve uluslararası alanda büyük yankı uyandırdı. Olaydan sadece birkaç gün sonra Balkanlar üzerinden Avrupa’ya büyük bir göç dalgası başladı. Dönemin İçişleri Bakanı Johanna Mikl-Leitner, bu krizi “Cumhuriyet’in en büyük sınavlarından biri” olarak nitelendirdi. Kaçakçıların insan hayatına değer vermediğini gösteren olay, Avusturya ve Avrupa siyasetinde dönüm noktası oldu.
Doskozil ve Mikl-Leitner’in Hatırladıkları
Dönemin Burgenland Eyalet Polisi Müdürü Hans Peter Doskozil, İçişleri Bakanı Mikl-Leitner ile birlikte olay günü bir mülteci merkezini ziyaret ederken kamyonun sadece 25 kilometre ötede bulunduğunu anlattı. Doskozil, olayın büyüklüğünü hemen hissedebildiklerini ancak gerçek boyutlarını zamanla öğrendiklerini söyledi.
Avrupa’daki En Yüksek Ölüm Sayısı
BM Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) “Kayıp Göçmenler Projesi” verilerine göre Parndorf faciası, 71 ölümle Avrupa ana karasında göç hareketleri sırasında yaşanan en büyük toplu ölüm vakası olarak kayıtlara geçti. Olay, hâlâ Avrupa’nın göç politikasındaki eksiklikleri ve insan kaçakçılığının acımasız yüzünü hatırlatıyor.